Halkların Köprüsü, AB'ye Seslendi Açıklaması
Halkların Köprüsü Derneği Başkanı Prof. Dr. Cem Terzi, AB’nin sığınmacı akınıyla ilgili Türkiye’ye 3 milyar Euro maddi destek sağlamayı kararlaştırmasına karşılık, “AB’nin demokrasi ve insan hakları kriterlerinin, hassasiyetlerinin boş bir söylemden ibaret olduğu bu anlaşma ile bir kez daha kanıtlanmıştır.
Halkların Köprüsü Derneği Başkanı Prof. Dr. Cem Terzi, AB'nin sığınmacı akınıyla ilgili Türkiye'ye 3 milyar Euro maddi destek sağlamayı kararlaştırmasına karşılık, "AB'nin demokrasi ve insan hakları kriterlerinin, hassasiyetlerinin boş bir söylemden ibaret olduğu bu anlaşma ile bir kez daha kanıtlanmıştır. Eğer sığınmacıların ülkelerinize gelmesini istemiyorsanız Suriye'deki savaşı durdurun" dedi.
Halkların Köprüsü Derneği Başkanı Prof. Dr. Cem Terzi, AB-Türkiye Zirvesinde, AB'nin sığınmacı akınıyla ilgili Türkiye'ye 3 milyar Euro'luk maddi destek sağlamayı kararlaştırmasının ardından basın açıklaması yaptı. Terzi, 29 Kasım 2015 gününün hem insan hakları hem de sığınmacı hakları açısından kara bir gün olarak tarihe geçtiğini belirterek "Bugün, batı medeniyeti tarihinde kara bir leke olarak anılacaktır. Avrupa'ya sığınmacı geçişlerinin nasıl engelleneceğine odaklanılan AB-Türkiye Zirvesinde, Avrupa Birliği Türkiye'ye 3 yılda 3 milyar avro vermeyi vaat etti. Bu para ile hangi sorun, ne ölçüde çözülebilir? Gelişmekte olan ülkeler kategorisindeki Türkiye'nin tek başına ülkedeki mülteciler için son dört yılda 8 milyar dolar harcamış olmasına rağmen Türkiye'deki sığınmacıların içinde bulunduğu devasa sorun göz önüne alınırsa bu paranın 3 milyon insanın sorunlarını çözmekte çok yetersiz olacağı açıktır" diye konuştu.
"AVRUPA'YA GEÇİŞİ ENGELLEMEYECEK"
Her bir illegal geçişin sığınmacı başına ortalama 2 bin Euro'ya malolduğunu belirten Terzi, sözlerine şöyle devam etti: "Şimdiye kadar resmi rakamlara göre 800 bin üzerinde mültecinin Avrupa'ya geçtiğini biliyoruz. İllegal geçiş 1 milyonu bulmuştur. Çok kaba bir hesapla AB'nin sığınmacı bütçesi üç yıllığına 3 milyar Euro iken, uluslararası insan kaçakçılığı örgütlerinin bir yıllık cirosu 2 milyar Euro. AB kendini kandırabilir ama bu anlaşmayı insan kaçakçılarının ciddiye almayacağı açık."
Yapılan anlaşmanın sığınmacıların Avrupa'ya geçişini engelleyemeyeceğini anlatan Terzi, şöyle konuştu: "Belki bir süre başlangıçta sayısı azalacak ama geçişler bundan sonra mülteciler için daha tehlikeli daha da pahalı olacak. Üstelik dünyadaki siyasi konjonktür değiştikçe ülkelerin sığınmacı geçişlerine karşı tutumları değişecektir. İnsanlık ilkeleri bir kez çirkin pazarlıklara, karşılıklı oyunlara kurban edildiğinde çürüyüp yok olacaktır. Sığınmacı sorunu bir şantaj aracına dönüşecektir."
"BOŞ BİR SÖYLEMDEN İBARET"
Bugüne kadar resmi rakamlara göre 5 bine yakın mültecinin Avrupa'nın sınır politikalarından dolayı denizde yaşamını yitirdiğini hatırlatan Terzi, yapılan anlaşmanın geçişleri daha da zora sokacağını, sığınmacılara zor kullanılacağını ve daha çok risk alarak denizden geçişlerde ölüm sayısının artacağını savundu.
Terzi, Türkiye'nin AB üyeliği ile ilgili aşamanın uzun zamandır durdurulduğunu belirterek şunları söyledi: "Hatta üyelik dışında, imtiyazlı ortaklık gibi seçenekler pazarlık meselesiydi. Bu büyük insanlık krizi, AB üyelik görüşmelerinde nasıl bir mülteci kozuna dönüştürebilir? AB'nin demokrasi ve insan hakları kriterlerinin, hassasiyetlerinin boş bir söylemden ibaret olduğu bu anlaşma ile bir kez daha kanıtlanmıştır. Avrupa Birliği'ne bu çirkin pazarlıktan dönme çağrısında bulunuyoruz. Avrupa Birliği'ne 1951 Cenevre Sözleşmesine uyma ve sığınmacıları şartsız bir şekilde Avrupa'ya kabul etme çağrısında bulunuyoruz. Mültecilik başvurusu temel bir insan hakkıdır. Eğer sığınmacıların ülkelerinize gelmesini istemiyorsanız Suriye'deki savaşı durdurun." - İZMİR