Halk sağlığı üzerinde bir farkındalık oluşturulmalı
Sapanca Belediyesi Meclis Üyesi Avukat Alperen Durmaz; sokak hayvanları ve halk sağlığı ile ilgili basın açıklamasında bulundu.
Avukat Alperen Durmaz açıklamasında toplumun bir kesiminin sokak hayvanlarını yaşanan çevrenin bir parçası olarak görürken, başka bir kesiminin ise sokak hayvanları meselesini bir tehdit olarak algıladığına dikkat çekti. "Söz konusu mesele sadece bir bölgenin veya ilin sorunu olmaktan çıkmış ulusal çapta bir halk sağlığı tehdidi haline gelmiştir" diyen Sapanca Belediyesi Meclis Üyesi Av. Alperen Durmaz; "Sokak hayvanları ile ilgili yapılacak çalışmalarda herkesin ilgilenmesi gereken 'halk sağlığı' üzerinde bir farkındalık oluşturulmalı. Bu farkındalık , 'sağlıklı insan ve hayvan etkileşimi', 'sokak hayvanları ve halk sağlığı', 'barınak değil rehabilitasyon ve yaşam merkezi', 'hayvan sahipliği değil hayvanla birlikte yaşam' gibi çeşitli konular üzerinden oluşturulabilir. Söz konusu tehdit veya sorun ya da nasıl algılanırsa algılansın ilgili problem,hem insan hem hayvan haklarının çevre refahı ve sağlığı ile birlikte gözetilmesi gereken çok önemli bir konudur. 5199 Sayılı kanun, sokak hayvanlarının kontrolü ve korunması ile ilgili ciddi hükümler içeriyor olmasına rağmen, aynı kanunun alt yapısı kurulmadan , plansız ve programsız şekilde uygulanıyor olması aslında hem hayvan, hem de insan refahını ve hem de halk sağlığını olumsuz etkilemektedir. Hayvan seviyorum, besliyorum diyip hayvan haklarını ve refahını ihlal edecek düşünce, tutum ve davranışların neler olduğu anlatılmalı, insanların hayvan sevgisi ve etkileşimi, iletişimi birlikte yaşam konusunda doğru bilgilendirilmesi gerekmekte, her kişinin hayvan satın almasının önüne geçilmelidir. Öyle ki Türkiye'de yasa dışı, kayıt dışı ve gelişigüzel hayvan satın alınması da önemli bir halk sağlığı sorunu olmaktadır" dedi.
"Sokaklarımız cins kedi köpeklerle doludur"
Herkesin kolaylıkla başta kedi köpek satın alabilmesi ve istemediği anda da sokağa atması, bırakması kaçınılmaz olduğunun altını çizen Av. Alperen Durmaz; "Nitekim kedi ve köpekler için de sistem tüketim sloganındaki gibi kullan at şeklinde işliyor. Birileri alıyor sonra sokağa terk ediyor. Bu durum, özellikle bölgemizin yazlık bir belde olması ve yaz ayları için yazlıklarına gelen ailelerin çocuklarına bir hevesle aldıkları kedi ve köpekleri, ilgili mevsim dönemi bittiğinde semtimizin sokaklarına terk etmelerinden anlamaktayız. Semtimizde yaşayan herkes takdir edecektir ki sokaklarımız cins kedi köpeklerle doludur. Sokak hayvanları meselesi sadece belli bir kesimin sorunu olmaktan çıkmış tüm toplumu ilgilendiren bir husus haline gelmiştir. İlgi durumun hayvanlara barınak ve bakımevlerinde hapis hayatı oluşturulacak biçimde çözülemeyeceği kanaatindeyim. Nitekim ilgili kanun da açık olarak, barınakların aslında hayvanların sürekli tutulması gereken yerler olmadığını, belirtmiştir. Bu konuda isim değişiklikleri yapılmış, sahiplenme çalışmalarına ağırlık verilmeye başlanmış, hayvanların sürekli olarak bir barınakta veya rehabilitasyon merkezinde tutulmasının sakıncalarına bağlı olarak ilgili mevzuatlarda da buna bağlı olarak değişiklikler yapılmıştır. Ülkemizde medyanın etkisi büyük. Maalesefbu etki çoğu zaman toplumu olumsuz etkileyebiliyor, toplum üzerinde onarılması güç zararlara sebep olabiliyor" dedi.
"Sosyal medyanın algısından kurtulmak gerekir"
Son günlerde daha da yaygınlaşan sosyal medyanın etkisini de değinen Av. Alperen Durmaz;Özellikle toplumun tamamını ilgilendiren böyle bir konuda, sosyal medyanın etkisiyle insan üstü(F.Nietzche'nin Übermensch'i gibi) çabalar tarzında destanlaştırılan, kendini adamış insan profilleriyle bir üstünlük haliyle herkese tepeden bakan, kendini yücelten insan olma durumu yaratan sosyal medyanın algısından kurtulmak gerekir. Mevcut durum için başta sağlıkçılar, hukukçular olmak üzere her alandan bilim insanı ve sivil toplum kuruluşları önderleri hatta din adamları dahi bu bir araya gelip çözüm üretilmeli. Öyle ki Başbuğ Mustafa Kemal Atatürk'ün de hedef gösterdiği muasır medeniyet seviyesindeki batı ülkelerinden bu büyük soruna dair çözüm araştırmaları yapılabilir. Özellikle Belçika, Danimarka, Almanya, Hollanda ve İsveç'te sokak hayvanlarının kontrolüne ilişkin oldukça etkili çözümler vardır. Söz konusu bölgemiz özelinde Türk Milletinin menfaatine olacak en iyi çözüm yolu veya yolları uygulanmalıdır. Buna yönelik çözüm noktası aşamasında toplumumuzun kamuoyu oluşturması gerektiği zorunluluğuna inanıyor Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim dalından Doçent Doktor Sibel Oymak ve Sakarya Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Adli tıp uzmanı Doktor Mustafa Kadir Özdağ hocalarıma teşekkür eder tüm okuyucularısaygılarımla selamlarım" dedi.