Haberler

Haliç Üniversitesi'nde "Ata Tohumu" Paneli Gerçekleşti

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Haliç Üniversitesi Sütlüce Kampüsü'nde gerçekleşen Ata Tohumu Panel'i Rektör Melih Bulu'nun konuşması ile başladı, ardından Sağlık Bilimleri Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Melek Güneş'in konuşması ile devam etti.

Prof. Dr. Nazmi Açıkgöz, Levent Doğruyol, Diyetisyen ve Başdenetçi Gülden Kılınç, Doç. Dr. Hamit Ayanoğlu ve Okan Demir panelde Ata Tohumlarının geleceğini konuştular.

Türkiye'de Ata Tohumu

Haliç Üniversitesi Rektörü Melih Bulu; Türkiye'de tohum sayısı ve çeşitliliğin az olması sebebiyle duyduğu üzüntüyü belirtti. Tohumların genetiği ile oynandığını, kanser gibi ciddi hastalıkların da buna bağlandığını söyledi. Bu tohumlara ne tepki vermemiz gerektiğini, üniversitenin mensuplarının bir araştırma konusu haline getirmesini tavsiye etti. Tohumları yaşamın sürmesi için önemli bir etken olarak gören Melih Bulu; kendi tohumlarımızı korumalı, kontrolü sağlamalıyız dedi. Bununla alakalı konularda destek vereceğini kamuya duyurdu.

Sağlık Bilimleri Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Melek Güneş de; "Tohum ticari ve sosyolojik açıdan önemli. Ancak sağlık önceliğimiz olmalıdır" tavsiyesinde bulundu.

Panel'in yönetimini üstlenen Prof. Dr. Mehmet Pala; " Türkiye'nin 3 önemli stratejik konusu vardır. Bunlar gıda-su, ilaç ve silahtır. Türkiye önemli bir kaynaktır. Türkiye'nin yağ açığı vardır. Onun dışında kendi kendine yetebilen bir ülkedir. Gıdanın üretiminden tüketimine her aşama önemlidir. Bu aşamaların başlangıcı ise tohumdur" Sözleriyle paneli açarak sözü Prof. Dr. Nazmi Açıkgöz'e verdi.

Prof. Dr. Nazmi Açıkgöz; Türkiye'de Tohum Geleneği ve Tohum Nedir? Gibi konularla giriş bilgilerini verdi. Tohumun ekonomik açıdan üreticiye çok şey katacağını söyleyen Prof. Dr. Nazmi Açıkgöz; köy çeşidi(yerel çeşit) konusuyla ilgili paketleme işlemi sorununa değindi. Bu yerel çeşitlerin çoğu çiftçilerin elinde bulunduğunu ve üretimin burada başladığını söyledi. Yönetmeliklerin paketleme işlemi ile alakalı çalışmalar yapmaları gerektiğini savundu. Prof. Dr. Nazmi Açıkgöz, Dünya genelinden ve Türkiye'nin dünya genelindeki tohumculuğun oranlarına değindi. "Günümüzde birçok ülke çeşitlerini yurt dışından sipariş ediyor." "Türkiye Tohum İthalatında dünyada 11. Sıradadır. İhracatta ise maalesef ilk 20'ye giremiyor" Gibi tespitlerinden sonra şu öneride bulundu; "Türkiye kendi tohumlarını üretmek için çeşitliliğe ihtiyaç duyar. Bu çeşitlilik olmadığı için yurt dışından ithal ediliyor. Ülke tohumcularının köklü değişimlere, yeni stratejilere ihtiyacı vardır."

Tarım ve Orman Bakanlığı'nda görevli Levent Doğruyol, tohumun tarihi geçmişinden söz etti. Tarihin başlangıcından 19.yy'a kadar tohum takası yapıldığını, satışın ilk olarak Amerika'da başladığını söyledi. Özel sektörün 20.yy'ın son kesiminde başladığını belirtti. 1980'li yıllarda yapılan yasal düzenlemeler ile Türkiye'nin yükselişe geçtiğini, rekabet edecek konuma geldiğimizi belirtti. Günümüzde ise tohumculuğun kamu ve özel sektörle sağlandığını fakat özel sektörün %80 etkili olduğu bilgisi verdi. Sertifikalı Tohum kavramına da değinen Doğruyol; devletin denetiminde olan tohumların üreten ve tüketen için bir güvence olduğunu söyledi. Tarım Bakanlığının fide, fidan gibi alımları için düşük faizli kredi sağladığını duyurdu.

Doç. Dr. Hamit Ayanoğlu, umut verici bir konuşma ile panelin enerjisini yükseltti. "Tohumculukta oldukça iyi yerdeyiz. Para kazanabiliyoruz, para kazanıyorsak gelişim gösteriyoruz demektir." Doç. Dr. Hamit Ayanoğlu; Tohumu hayatın başlangıcı olarak görüyor. Çeşitliliğin arttırılmasının ve geliştirilmesinin meşakkatli bir süreç olduğunu en az 10-12 yıllık bir süreç olduğunu söyledi. Sonrasında gerçekleşen tescil süreci için gerekli tohum sertifikasına değindi. Türkiye'nin tohumculuk alanındaki yeri ile gerçekten umut verici cümleler kuran Doç. Dr. Hamit Ayanoğlu; "Türk Tohumculuk Sektörü gelişmeye başladı. Büyük ülkelere tohum satıyoruz. İthalatı karşılayacak, ihracat yapacak bir ülkedir Türkiye. Bunun için 5 yılı vardır. Bunun çalışmalarının da müjdesini veririm. Özellikle sebze konusunda çok yol kat ettik" dedi.

Prof. Dr. Fikrettin Şahin yerine panele katılan Okan Demir; Prof. Dr. Fikrettin Şahin'in öncülüğünde yapılan 50 Yıllık Ata Tohumlarının Çimlenmesi üzerine yapılan çalışmalardan söz etti. Gen kaynakları, bitkisel hastalıklarda tohumun önemi gibi konulara değindi. Mikro organizmalara etki edecek denemeler yaptıklarını gerekli formülasyonu geliştirdiklerini belirtti. Tohumla taşınmış olan mikro organizmalara kaplama yaptıklarını, bu yöntemle bakteriler üzerinde bir deney yapıldığını ve başarıyla sonuçlandığını söyledi. Bu çalışma sayesinde Tohum Kaplama Formülasyonu; bakteri ve mikro organizmanın ilerlemesini önleyecek, çimlenme kabiliyeti olmayan tohumu da çimlenir hale getirecek. Okan Demir başarılı bir çalışmanın sonuçlarını bizimle paylaştı.

Son olarak Diyetisyen Başdenetçi Gülden Kılınç; tohumların besleyici özelliklerinin, organik beslenmenin önemini vurguladı. "Sağlıklı gıdaya ulaşmalı ve ulaştırmalıyız, gıdaların korunması üzerinde durulmalıdır." Önerilerinde bulundu. Sağlıklı besinler ile birçok hastalığın çözüme kavuşacağını söyledi. Ata tohumu için çiftçilerin dışa bağımlı olmak istemedikleri için önemsendiğini belirtti.

Panelin sonucunda Ata Tohumu, Türkiye'de tohumculuğun geçmişi, Türkiye'de tohumculuğun geldiği nokta, tohumculukta özel sektör, gelişmesi için yapılması gereken öneriler; konuşmacıların bilgi birikimi ve araştırmaları ile özetlenip toparlanmıştır. Katılım sağlayan öğrenci ve eğitmenlerimizin sorularıyla pekiştirilmiş, verimli bir panel sağlanmıştır.

Kaynak: Bültenler / Güncel
title
Close