Haberler

Hakim ve Savcılara AİHM Perspektifi

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

HSYK 3. Daire Üyesi Köroğlu: "Hakim ve savcıların Avrupa İnsan Hakları Mahkemesin'deki perspektifi yakalamalarını istiyoruz" "Dünyayla rekabet etmemiz gerekiyor, Avrupa'ya uyum sağlamamız ...

ANIL KURU - Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) 3. Daire Üyesi Ömer Köroğlu, Türkiye'deki hakim ve savcıların Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ndeki (AİHM) perspektifi yakalamalarını istediklerini söyledi.

Köroğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yılda yaklaşık 500 hakim ve savcının birer haftalık periyotlarla AİHM'yi ziyaret ettiklerini belirtti.

Bu ziyaretler için daha önce yurt dışına çıkmamış hakim ve savcıların tercih edildiğini ifade eden Köroğlu, "Hakim ve savcıların oradaki kapasiteyi görmeleri bakımından önemli. Strazburg'da AİHM'ye ziyarette bulunuyorlar. Oradaki hukukçularla buluşuyorlar. Genel kuruldaki duruşmaları izliyorlar. Türkiye'deki kararlarına bunların yansımasını istiyoruz. Hakim ve savcıların AİHM'deki perspektifi yakalamalarını istiyoruz. Hakim ve savcı terfisinde AİHM'de ihlal yememe koşulu da var. Kararları AİHM'ye takılmayanlar daha iyi terfi ediyorlar. Kariyeri daha önde oluyor" dedi.

Adalet Bakanlığı bünyesinde İnsan Hakları Daire Başkanlığı'nın kurulduğuna da dikkati çeken Köroğlu, şöyle devam etti:

"Bu dairede tüm kararları tercüme edip internet sitesine koyuyorlar. AİHM'de açılan davalara karşı Adalet Bakanlığı savunma yapıyor. Buna benzer birçok gelişme var. Hakimleri de bu gelişmelerin içinde tutuyoruz. Dünyayla rekabet etmemiz gerekiyor, Avrupa'ya uyum sağlamamız gerekiyor. Hakim ve savcıyı Avrupa'ya göndererek oradaki mantaliteyi, oradaki yargıyla ilgili konuları görmelerini istiyoruz. Bu durum zihinsel bir dönüşüme yol açıyor. Bu temasların çok faydası var."

Antalya'daki sempozyum

HSYK'nın Antalya'da "Etkin ve Verimli Yargı için Yargı Mensuplarının Eğitimi" Sempozyumu düzenlediğini hatırlatan Köroğlu, şunları kaydetti:

"Sempozyumda yabancı uzmanlar, bilim adamı, hakim ve başsavcılar, hukuk fakültesi dekanları vardı. 'Hukuk öncesi eğitim yani ortaokullarda hukuk ve adalet eğitimleri verilsin mi, vatandaş suçu tanısın mı, cezayı tanısın mı, bunlar suç oranını azaltır mı?' diyerek tartışıldı. Adalet Bakanlığı 6. ve 7. sınıflara Milli Eğitim Bakanlığıyla anlaşarak hukuk  ve adalet dersini ihdas etti. Seçmeli ders şu anda. Bu zorunlu ders haline getirilsin mi liselere de teşvik edilsin mi ? şeklinde tartışma yapıldı. Bunun olması konusunda sonuç metne yansıma oldu. Hukuku tanımak, suçları tanımak, insanlarda, özellikle gençlerde çekince meydana getirebilir. Suçtan uzaklaşma meydana getirebilir. İlk yanılgı, ilk suç oranını düşürebilir. Birçok suç yanılgıyla ortaya çıkıyor, bilmeden ortaya çıkabiliyor. Bir anda mahkemeyle, cezaeviyle karşılaşıyorlar ve şok oluyorlar. Hayatları kararıyor. Bu suçu işlemeden önce mahkemeyi nasıl tanıyabilir, suçu ve cezaevini nasıl tanıyabilir. Yani şoku vatandaşlar eğitimle almalı ve kaçınmayı bu şekilde gerçekleştirmeli diye düşünüyorum. Bu toplantıda bu durum ortaya çıktı ve metne yansıdı."

Avukatlığa sınavla giriş

Köroğlu, avukatları da kapsayan devlet hukuku sınavının yapılabileceğini dile getirdi.

"Devlette çalışmak isteyen hukukçular, avukatlar dahil önce bir kapıdan girsinler, sınav kapısından girsinler" diyen Köroğlu, "Daha sonra ikinci kapıya doğru kim yönelirse yönelsin. Yani hakimlik, savcılık, noterlik ve avukatlık kapısı ilk büyük sınavdan sonra gidilecek yer olsun. Avukatlığa sınavsız giriliyor. Bu da Türkiye'deki avukat sayısını çok arttırıyor ve niteliği düşürüyor, avukatlar da bundan çok şikayetçi. Bu şekilde tartışmalar yaşandı. Buna ilişkin düşünceler çok revaçta. Şu anda çok net değil ancak konuşuluyor ve kamuoyu fikir birliği yapmış durumda" ifadelerini kullandı.

Hukuk fakültelerinde duruşma salonu

Hukuk fakültelerinde uygulamaya dönük bazı derslerin olması yönünde karar çıktığını da vurgulayan Köroğlu, "Türkiye'de bir ilktir, tabu yıkıldı. 'Fakültelerde sadece hukukçu yetiştiriyoruz' diyorlardı eskiden. 'Biz hakim, savcı, noter ve avukat yetiştirmiyoruz, biz meslek yetiştirmiyoruz' diyorlardı. Profesörler, fakülte dekanları tartıştı ve 'kadavramız olmalı, yani tıpla kıyaslanınca duruşma salonlarımız olmalı' denildi. Dilekçe yazmak, duruşma icra etmek, savunma yapmak, gerekçeli karar yazmak gibi bazı hususiyetleri biz öğrencilerimize vermeliyiz. 'Biz sadece hukukçu yetiştiriyoruz' diyerek bundan kaçınamayız" diye konuştu. - Samsun

Kaynak: AA / Güncel
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 2026 yılında hanelerimizin yarısını kendi doğalgazımızla karşılayacağız

2026 yılını işaret etti: Hanelerin yarısının ihtiyacını karşılayacağız

'Safları sıklaştırın' diyen Kılıçdaroğlu'na adliye önünde coşkulu karşılama

Adliye önünde istediği oldu

Kılıçdaroğlu'ndan Akşener için olay sözler: Ailemi emanet ederim diyen 'işbirlikçi' çıktı, güvenmem hataydı

Akşener için öyle bir ifade kullandı ki, salon resmen buz kesti

Ümit Özdağ: Ben öldürülürsem 3 sorumlu var

"Öldürülürsem bu suikastin sorumluları 3 tanedir"

title