Haberler
Rusya bir kez daha ABD füzeleriyle vuruldu, Savunma Bakanlığı 'Yanıt verilecek' dedi

ABD füzeleriyle bir kez daha vurulan Rusya'dan dünyayı korkutan açıklama

Narin cinayetinde yeni görüntü! Cansız bedenini saklamak 38 dakika sürmüş

Narin cinayetinde yeni görüntü! Cansız bedenini saklamak 38 dakika sürmüş

5 yaşındaki kız çocuğunun ölümünde sır perdesi 6 yıl sonra aralandı

5 yaşındaki kız çocuğunun ölümünde sır perdesi 6 yıl sonra aralandı

Yasa dışı bahis soruşturmasında adı geçen Serdar Ortaç'ın ev hapsi ve adli kontrol kararı kaldırıldı

Yasa dışı bahis soruşturmasında Serdar Ortaç hakkında yeni karar

Hadımköy'deki Tutuklu Askerler: Gerçekler Temyiz İncelemesini Yapan Yargıçlarca da Gözardı Edildi

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Yargıtay'ın açıkladığı Balyoz kararına ilişkin Hadımköy Cezaevi'nde bulunan 88 askerden yazılı açıklama geldi.

Yargıtay'ın açıkladığı Balyoz kararına ilişkin Hadımköy Cezaevi'nde bulunan 88 askerden yazılı açıklama geldi. Açıklamada, " Özel yetkili mahkemece, ısrarla görmezlikten gelinen gerçekler, Yargıtay 9. dairesinde temyiz incelemesini yapan yargıçlarca da gözardı edilmiştir" denildi.

Tümgeneral Gürbüz Kaya, Hv. Korgeneral Turgut Atman, Koramiral Deniz Cora, Hv. Plt. Tümgeneral Bülent Kocababuç, Tümamiral Sinan Ertuğrul, Hv. Plt. Tümgeneral Ayhan Gümüş, Hv. Plt. Tuğg. Kubilay Baloğlu Tuğamiraller Ali Sadi Ünsal ve Şafak Yürekli'nin de imzalarının bulunduğu "Hukuku katleden - Bilimi reddeden adalet" başlıklı açıklama şu şekilde:

TEMYİZ İNCELEMESİNİ YAPAN YARGIÇLARCA DA GÖZARDI EDİLMİŞTİR

"Yaklaşık 3 yıldır devam eden 'Asrın iftirası' Balyoz davasında Yargıtay kararını açıkladı. Bu dava, büyük bir komplo ürünüdür. Bizler üzerinden doğrudan Türk Silahlı Kuvvetleri'ni hedef almıştır. Bu siyasi davada karar, Özel yetkili bir mahkeme tarafından hukuki ve bilimsel gerçekler hiçe sayılarak verilmiştir. Böyle bir kararın, Yargıtay tarafından büyük ölçüde onaylanmış olması ise Türk hukuk tarihinde onarılamaz bir yara açmıştır. Bizler bu davadaki delillerin sahte olduğunu gerek yurt içindeki gerekse yurt dışındaki tarafsız kurumlarca verilmiş bilimsel raporlarla mahkeme ve kamuoyu önünde defalarca ispatladık. Buna rağmen Özel yetkili mahkemece, ısrarla görmezlikten gelinen gerçekler, Yargıtay 9. dairesinde temyiz incelemesini yapan yargıçlarca da gözardı edilmiştir

Aslında bu özel yetkili mahkemeler, 'devlet içinde devlet' haline geldiklerinden ve hukuka aykırı uygulamalarından duyulan rahatsızlık nedeniyle TBMM tarafından yasayla kaldırılmıştır.

YARGIYA GÜVENİYORUZ" KOLAYCILIĞI...

Kamuoyu tarafından da bilindiği gibi Balyoz davası ve gündemdeki dier benzer davalar Türkiye ve bölgemize yönelik projelerin hayata geçirilmesi için kurgulanmış siyasi davalardır. Birleşmiş Milletler Keyfi Tutuklama Çalışma Grubu, "Balyoz davası mağdurlarının keyfi olarak tutuklandıklarını, savunma haklarının yok sayılarak adil yargılanmadıkların ve bu uygulamanın ağır insan hakları ihlali olduğunu" tespit etmiş ve hükümet tarafından "Keyfi tutuklamanın sona erdirilmesini ve ihlallerin iç hukuk yolları ile düzeltilmesini" açık bir şekilde ifade etmiştir. Söz konusu hukuka aykırılıkların, bu şekilde uluslararası kamuoyunda da dile getirilmiş olmasına rağmen, insanların yaşamların gasp edilerek suçsuz yere zindanlarda doldurulmalarının demokratik hukuk devletinde kabulu mümkün değildir.

Balyoz davası sürecinde bizlere sahte delillerle iftira edildiğini çok iyi bilmelerine ve yaşanmakta olan hukuksuzlukları görmelerine rağmen "Yargıya güveniyoruz" kolaycılığı ile demokratik tepkilerini ortaya koymakta aciz kalarak bugünki sonuca ulaşılmasına katkı sağlayanlar tarihe yaptıkları ve yapmadıklarıyla kaydedilmişlerdir"

UYDURULMUŞ SAHTE DELİLLERLE, İFTİRALARLA...

"Yurdumuzda artık hiç kimsenin hukuki güvenliğinin kalmadığı ortadır. BUgün yargı bir silah olarak kullanılmakta herkes sahte delillerle ve iftiralarla suçlanabileceğini ve hapse ginderilebileceğinin tehdidi altında bulunmaktadır. Kendi Silahlı kuvvetlerinin bile böylesine ihanete uğradığı bir ülkede yaşayan insanların, her türlü haksız ve hukuksuz uygulamalara maruz kalabileceği gerçeği vicdanları kanatmaktadır. Adalet bir devletin hazinesi, kainatın ruhu ve insanların en büyük güvencesidir. Adaletin olmadığı bir yerde temel insan hakları, demokrasi ve özgürlük söz konusu olamaz. Tarihe mal olmuş olayların intikamı, bugünün masum insarları hapislerde çürütülerek alınmaktadır. Uydurulmuş sahte delillerle, iftiralarla, "darbecileri yakaladık, yargıladık ve mahkum ettik" yalanı ile halk kandırılmaktadır. İşlenen bu insanlık suçunun, yargı önünde mutlaka bir gün sorulacağı dünya tarihindeki örnekleri ile sabittir"

YÜCE TÜRK MİLLETİNİ'N HİÇ BİR DEĞERİNE İHANET ETMEDİK

"Tarihe not düşeriz ki bugün bizlere karşı bu zulmü yapanların gelecekte mutlaka tarafsız ve bağımsız bir yargı önünde yargılanacakları suçlardan birisi de, Türk Ceza Kanunu'nda yeralan ve zaman aşımına da tabi olmayan "İnsanlığa karşı suçlar" olacaktır. Bizler uğruna can vermeye yemin ettiğimiz bu kutsal vatan ve onun üzerinde yaşayan Yüce Türk Milletini'n hiç bir değerine ihanet etmedik, görevlerimizi yerine getirirken anayasa ve yasaların çizdiği yoldan asla ayrılmadık. Birlikte yola çıktığımız ve bugünleri göremeyen aziz şehitlerimiz ile bugünleri yaşayarak kahrolan gazilerimizin ve bu ülkenin tek gerçek devrimini gerçekleştiren Mustafa Kemal Atatürk'ün tertemiz hatıraları önünde suçsuzluğumuzu bir kez daha haykırıyoruz, VATAN SAĞ OLSUN"

ÖA (MK) - İstanbul

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title