Hacı Bektaş Veli Anma Törenleri
"Bizim birlik ve beraberliğimiz, bin yılı aşkın tecrübeye dayanan büyük bir kaynaşmadır, hemhal olmadır, yek vücut olmadır" dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız,
"Bizim birlik ve beraberliğimiz, bin yılı aşkın tecrübeye dayanan büyük bir kaynaşmadır, hemhal olmadır, yek vücut olmadır" dedi.
Yıldız, Nevşehir'in Hacıbektaş ilçesinde düzenlenen 49. Ulusal 23. Uluslararası Hacı Bektaş Veli Anma Törenleri ve Kültür Sanat Etkinlikleri'ne katılmak üzere geldiği ilçede, Hacı Baktaş Veli Külliyesini ziyaret ederek Aslanlı Çeşme'de yüzünü yıkayıp dua etti.
Bakan Yıldız, Cumhuriyet Meydanı'nda gerçekleştirilen törende yaptığı konuşmada, bugün Hacıbektaş'a büyük zat Hacı Bektaş Veli'yi anmaya ve felsefesini anlamaya geldiklerini söyledi.
Hacı Bektaş Veli'nin "Bir olalım, iri olalım, diri olalım" sözüne bugün her zamankinden daha fazla ihtiyaç olduğunu ifade eden Yıldız, "Özellikle birlik ve beraberliğin, örnek ve anlamlı geçmişini hatırlamak ve onu bugün ki sorunlara uygulamak konusunda hepimize büyük çabalar düşüyor. Hakikat öğretisinde, 'sen değerlisin, o değerli, biz değerliyiz' anlayışı içinde mütevaziliğin doruk noktasına çıkar ki buna Anadolu felsefesinde, tasavvufunda (toprak gibi olmak) derler" dedi.
"Bizler aynı inanç ikliminin, aynı gönül ikliminin damlalarıyız" diyen Yıldız, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz birbirinden ayrı damlalar halinde yaşamıyoruz. Aksine farklı damlaların bütünleşmesinden oluşan bir deryada, bir okyanusta yaşıyoruz. Bizler aynı toprağın hamuruyla mayalandık. Aynı güneş gönlümüzü aydınlattı. Bizim birlik ve beraberliğimiz, bin yılı aşkın tecrübeye dayanan büyük bir kaynaşmadır, hemhal olmadır, yek vücut olmadır. Bizler acıyı bal eylemesini bilmiş, birbirine kenetlenmiş bir toplumuz. Anadolu'da, Rumeli'de bin yıldır mensubu olduğumuz medeniyet, bizim el ele, omuz omuza, gönül gönüle inşa ettiğimiz imar ettiğimiz bir ortak medeniyettir.
Hiç şüphesiz ki Alevi-Bektaşi kültürü Anadolu'muzun eşsiz zenginliklerinden biridir. Süleymaniye bizim ortak eserimizdir, Hacı Bektaş bizim ortak eserimizdir, Rumeli'deki Drina Köprüsü, Mostar Köprüsü, Harabati Baba Tekkesi, Gül Baba Türbesi bizim ortak medeniyetimizin ürünüdür. Ali Ekber Çiçek, Aşık Mahzuni Şerif, Aşık Veysel, tıpkı Neşet Ertaş gibi, Fuzuli gibi, Nedim gibi, Yunus Emre, Karacoğlan gibi ortak sesimiz, ortak nefesimizdir. Her zaman söylüyoruz, kalplerimizi soğutmaya, senlik benlik davasıyla gönüllerimizin ayrışmasına, hoyratı deyişten, nefesi ilahiden, mersiyi kasideden, horonu halaydan ayrı gayrı düşünmeye kimse muvaffak olamadı, bundan sonra da olamayacak. İnsanlarımızın arasına nifak sokmaya çalışanlar bin yıldır beyhude çaba sarfettiler, halen de beyhude bir uğraş içindeler."
-"Hepimiz bu ülkede ev sahibiyiz"
Yıldız, Hacı Bayram Veli'nin "İncinsen de incitme" sözünü anımsatarak, bu anlayış, düstur ve hoşgörüyle bugünlere ulaştıklarını vurguladı.
Herkesin sen-ben ayrımı olmadan, Türkiye ailesinin bir ferdi olarak onurla, gururla yaşamını sürdüreceğini vurgulayan Yıldız, şöyle konuştu:
"Hepimiz demokratik hür ve özgür bir ülkenin vatandaşlarıyız. Bu özgür ülkede, herkes kendi kimliğini, kendi inancını dilediği gibi yaşayabilir. Bize düşen, başkasını ötekileştirmek, başkasını tanımlamak değildir. Bizim kitabımızda insanları yaftalamak, insanları etiketlemek, insanları hor görmek yoktur. Hepimiz bu ülkede ev sahibiyiz. Hükümet olarak Türkiye Cumhuriyeti'nin 780 bin kilometrekaresinde, 75 milyon vatandaşımızın her birine eşit mesafedeyiz. Hizmet üretirken, hizmet götürürken asla ve asla ayrımcılık içinde olmadık, olamayız.
'Önce insan' dedik. Hangi etnik kökenden, mezhepten, meşrepten, bölgeden olursa olsun, önce insan' dedik, 'insanı yaşat ki devlet yaşasın' dedik. Ayrım gözetmeden tüm insanlarımıza hizmet götürmenin gayreti içinde olduk."
Yıldız, asla bütün sorunları çözdük iddiasında olmadıklarına dikkati çekerek, "Her alanda daha katedeceğimiz uzun bir mesafe var. Demokrasi noktasında, insan hak ve hürriyetleri noktasında, ekonomi noktasında daha yüksek hedeflerimiz var. Türkiye'deki her bir kardeşimizin sorunlarını çözmek için 10 yıldır çaba sarfediyoruz, önemli meseleleri çözdük, çözüm yoluna koyduk ve aynı kararlılıkla yolumuza devam ediyoruz. Biz de anayasamızda belirtilen özellikler çerçevesinde tüm vatandaşlarımızın hak ve hukukunu güvence altına almak, herkese adil bir şekilde hizmet götürmek için çaba gösteriyoruz" diye konuştu.
-"Hiç kimse ayrıcalıklı, seçkin değildir"
"Bu ülkede yönetim, siyaset hiç kimsenin tekeli altında değildir, olamaz" diyen Bakan Taner Yıldız, şunları söyledi:
"En başından beri, zümre siyasetine, kabile siyasetine, etnik ya da mezhepsel ayrımcılığa karşı çıktık, bütün kararlılığımızla karşı çıkmaya da devam ediyoruz. Bu ülkede hiç kimse ayrıcalıklı, seçkin değildir, olamaz. Geçmişimiz ne kadar ortaksa, geleceğimizi de o kadar ortak şekillenecektir. Bu medeniyeti nasıl birlikte inşa ettiysek, geleceği de aynı şekilde bir ve beraber olarak inşa edeceğiz. Her ne şekilde ve her kimden gelirse gelsin, aramıza ayrılık tohumları, nifak tohumları saçmaya çalışanlara karşı birlikte göğüs gereceğiz. Üzerimize senaryolar yazanların senaryolarını birlikte boşa çıkaracağız.
Hikmetini, ilhamını, irfanını Ahmet Yesevi'den, Mevlana'dan, Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli'den, Yunus Emre'den, Pir Sultan Abdal'dan, Virani'den alan bir milletiz. Yaratılanı yaratandan ötürü, yaratıcıya nispetle, onun için, onun adına sevmek bizim en temel şiarımızdır. İnsana 'can' diyen bir ortak medeniyetin, bir ortak dilin çocukları olduğumuz için barışa hasret kalan insanlık ailesi içinde biricik bir konuma sahibiz. Türkülerimizde, deyişlerimizde, hoyratlarımızda aynı acının, aynı sevincin, aynı sevdanın, sesi, sedası, nefesi vardır. Türkiye'nin gücü tam da buradadır. Bizi biz yapan tam da budur, bu zengin renklerin ebedi ahengidir. Birbirine inanan, birbirine dayanan, birbirini güzelleştiren zenginliğimizi eksiltmeden yolumuza devam etmek zorundayız."
Yıldız, bu toprakların, bu coğrafyanın, sevgi medeniyetinin, hoşgörü medeniyetinin, birlikte yaşama kültürünün doğduğu, yeşerdiği ve dünyaya örnek teşkil ettiği toprak olduğunu belirterek, "Bizim, Peygamber efendimizden duyduğumuz budur. Bizim, İmam Ali'den aldığımız öğüt budur. Bizim 12 İmam'dan aldığımız nasihat budur. Mevlana'nın, Yunus'un, Pir Sultan'ın, Hünkar Hacı Bektaş'ın bize anlattığı budur. Bizim erenlerden, aşıklardan duyduğumuz, bildiğimiz, bellediğimiz işte budur" diye konuştu.
Hacıbektaş Belediye Başkanı Ali Rıza Selmanpakoğlu da, Hacı Bektaş Veli'nin tam olarak özümsenemediğini belirterek, "Eğer tam olarak özümsenebilseydi bu terör olayları olmazdı. Terörü kınıyoruz ve bir an önce son bulmasını istiyoruz" dedi.
Törene, CHP Genel Başkan Yardımcıları Adnan Keskin ve Haluk Koç, CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan, Nevşehir Valisi Abdurrahman Savaş, AK Parti Nevşehir Miletvekileri Ahmet Erdal Feralan, Murat Göktürk, Ebubekir Gizligider, Garnizon Komutanı Jandarma Kıdemli Albay Dursun Ertürk, Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Ademoğlu ve İl Emniyet Müdürü Ömer Gurulkan katıldı.
Konuşmalar öncesinde, Kültür ve Turizm Bakanlığı Hacıbektaş Semah ekibi gösteri sundu. Hacıbektaş Dostluk ve Barış Ödülü'nü almaya hak kazanan Gazeteci-Yazar Rıza Zelyut'a ödülü Vali Savaş tarafından verildi.
Bakan Yıldız, törenden sonra Nevşehir'e hareket etti.
Muhabir: Orhan Canbulatel / İsmail İçer
Yayıncı: Şükran Yücel - NEVŞEHİR