Hacı adayları için Harem Otogarı'nda uğurlama merasimi düzenlendi (2)
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, İstanbul'dan kutsal topraklara gidecek hac kafilesi için Harem Otogarı'nda düzenlenen uğurlama merasimine katıldı.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, İstanbul'dan kutsal topraklara gidecek hac kafilesi için Harem Otogarı'nda düzenlenen uğurlama merasimine katıldı.
"Surre Alaylarından Günümüze - Üsküdar Harem'den, Harem-i Şerif'e" ismiyle düzenlenen programa Erbaş'ın yanı sıra İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, Diyanet İşleri Başkanlığı Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdürü Remzi Bircan, İstanbul İl Müftüsü Safi Arpaguş, Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, bazı ilçe müftüleri, hacı adayları ve aileleri de katıldı.
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, burada yaptığı konuşmada, haccın yürekleri Allah ve Peygamber sevgisi ile yanıp tutuşan müminler için en büyük özlem olduğunu söyledi.
Hacı adaylarının duygularını tarif etmenin imkansız olduğunu dile getiren Erbaş, "Hac sayısız hikmetleri ve güzellikleri içinde barındıran mübarek bir yolculuk, kutlu bir ibadet, büyük bir arınma mevsimi, tövbe ve dua zamanı, rahmet ve mağfiret iklimidir. Hac, İslam'ın en kapsamlı ibadetidir. Zira her bir uygulamasının ifade ettiği mana ile Müslüman hayatının temel ilkelerini bünyesinde toplayan bir ibadettir." dedi.
"Hacca duyulan hasretin tabii sonucu Hakk'a ve hakikate adanmak olmalıdır"
Erbaş, müminler bir tarağın dişleri gibi yan yana ve bir binanın tuğlaları gibi omuz omuza olmak zorunda olduğunu ifade etti.
Hacı adaylarının bunu doya doya yaşayacaklarına dikkati çeken Erbaş, şunları kaydetti:
"Bu yardımlaşmayı, bu kardeşliği, kendiniz için istediğinizi diğer kardeşleriniz için de isteme konusunu doya doya, en güzel bir şekilde yaşayacaksınız. Hac, aklı ve kalbi arındırarak bilgi, şuur, ahlak ile hayatı yeniden imar ve inşa etmektir. Bunu yaşayacaksınız inşallah hac esnasında. Hacca duyulan hasretin tabii sonucu Hakk'a ve hakikate adanmak olmalıdır. Kardeşlerim, ecdadımız Mekke'ye, Medine'ye, hac ibadetine ayrı bir önem ve değer vermiştir. Bunun en açık göstergelerinden biri ise Surre-i Hümayun ve Surre Alayı'dır. Osmanlı Devleti her yıl hac mevsiminden önce Mekke ve Medine'ye hediyeler gönderirdi. Bu yardımların miktarı ve dağıtılacak yerler büyük bir titizlikle takip edilir ve kayıtları tutulurdu. İstanbul'dan Haremeyn'e giden kafilenin yola çıkması sebebiyle özel bir merasim yapılırdı. Böylece Surre-i Hümayun geleneği oluşmuştu. İşte burada bir asır sonra, bir asrı aşkın belki, bir asrı on sene kadar aşkın bir zamandan sonra aynı geleneği İstanbul'da, Üsküdar'da, Harem'de ihya etmenin, yad etmenin, yaşamanın gururunu idrak ediyoruz."
İstanbul Valisi Yerlikaya, iki yıl aradan sonra 37 bin 735 adayın hac ibadetini gerçekleştirmek için yola çıktığını söyledi.
İstanbul'da 6 bin 500 hacı adayı olduğunu belirten Yerlikaya, "Bu 6 bin 500 hacımızdan bir siparişimiz var muhterem hocam. 15 milyon 841 bin İstanbullu hemşehrimizin selamını Kabe'ye, Beytullah'a, Ravza'ya, oraya sizler gibi dünyanın dört bir yanından gelmiş, o farziyeyi yerine getirmeye gelen kardeşlerimize selamlarımızı, dualarımızı götürün lütfen. Müsaadenizle heyecanınız dorukta. Bir an önce Medine'ye, bir an önce Ravza'ya, bir an önce o yemyeşil kubbeye bakarak gözyaşı dökeceksiniz biliyoruz. Bu anı unutmayın." dedi.
İstanbul İl Müftüsü Arpaguş, konuşmaların ardından hacı adayları için dua etti.
Hacı adayları duygularını dile getirdi
Hacı adaylarından Mustafa Çıtlak, çok mutlu olduğunu ve kutsal yolculuğa çıkmak için 12 yıldır beklediğini söyledi.
Eşi Ümmühan Çıtlak, çocuklarından ayrıldığı için hüzünlendiğini ancak heyecanlı ve mutlu olduğunu belirtti.
Hacı adayı Temel Şeker, 15 yıldır bunu beklediğini ifade ederek, "İki sene pandemiden dolayı bekledim. Ailemden ayrıldığım için üzülüyorum fakat Peygamber Efendimizi ziyaret etmek için de seviniyorum. Cenab-ı Allah gitmek isteyen herkese nasip etsin." dedi.
Hacca gitmenin çok güzel bir duygu olduğunu dile getiren Bahri Mester, "Hani derler ya 'Anlatmak yetmez yaşamak lazım' diye. Çok duyguluyuz, hüzünlüyüz. Çocuklarımızı burada bırakıp gidiyoruz." ifadelerini kullandı.
Hacı adayı Ayşe Mester de "Allah'ım kutsal topraklara yüz sürmeyi nasip eyleyecek inşallah. Çok mutluyum, heyecanlıyım." şeklinde konuştu.
Hacı adayları merasimin ardından otobüslerle kutsal yolculuk için uçaklarının hareket edeceği Sabiha Gökçen Havalimanı'na yola çıktı. Hacı adayları ile yakınlarının bu sırada duygu dolu anlar yaşayarak ağladıkları görüldü.