Hacettepe Üniversitesi Öğrencileri, Katliam Yasasına Tepki Gösterdi
Hacettepe Üniversitesi öğrencileri, Anayasa Mahkemesi'nin sahipsiz hayvanlarla ilgili hayvanları koruma yasasındaki değişiklikleri reddetmesine karşı protesto düzenleyerek, katliam yasası olarak adlandırdıkları düzenlemeyi tanımadıklarını açıkladı.
(ANKARA)- Hacettepe Üniversitesi öğrencileri, Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) sahipsiz hayvanlarla ilgili Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunu'nun, iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemini reddetmesini protesto etti.
Hacettepe Üniversitesi öğrencileri, AYM Genel Kurulu'nun, Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunu'nun, iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemini reddetmesine tepki gösterdi. Beytepe Kampusündeki yemekhane önünde toplanan öğrenciler, ellerinde "Katliam Yasası'nı tanımıyoruz" yazılı pankart taşıdı.
Öğrenciler, basın açıklamasında şunları kaydetti:
"Bizler, üniversite öğrencileri ve yaşam hakkı savunucuları olarak en temel hak olan yaşama hakkını savunma sorumluluğumuzun bilincindeyiz. Bu bilinçle, kamuoyunda 'katliam yasası' olarak anılan ve sokakta yaşayan hayvanların yaşam hakkını hiçe sayan yasaya karşı sesimizi yükseltiyoruz. Bu yasa, sokakta yaşayan canları 'sorun' olarak gören, çözümü ise ölümde arayan vahşice bir bakış açısının ürünüdür. Barınak adı altında toplama kamplarına dönüştürülecek alanlarda milyonlarca canlının yaşamına son verilmesini öngören bu düzenleme temel yaşam hakkına aykırıdır.
"Kısırlaştır, aşılat, yerinde yaşat politakası geri gelmeli"
AYM'nin iptal kararını reddini ve katliam yasasını tanımadığımızı bir kez daha haykırıyoruz. Hacettepe Üniversitesi öğrencileri olarak diyoruz ki, çözüm öldürmek değildir. Kısırlaştır, aşılat, yerinde yaşat politakası geri gelmeli ve denetimli şekilde uygulanmalıdır. Hayvanların yaşam hakkını yok sayan bir anlayışa karşı durmak sadece hayvan hakkı savunucularının değil, herkesin sorumluluğudur. Ayrıca ülkenin dört bir yanındaki diğerüniversitelerde haksızlıklara karşı duran arkadaşlarımız işkencelerle gözaltına alınmaya devam edilmektedir. Bundan yalnızca 2 gün önce Boğaziçi'nde gözaltına alınan 98 arkadaşımız mücadelelerinde yalnız değildir."
