Hac Yolculuğunun Yazılı Hafızası: 'Yol ve Yad' Sergisi Açılıyor

Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Türkiye Yazma Eserler Kurumu tarafından düzenlenen 'Yol ve Yad: Hac Yolculuğunun Yazılı Hafızası' sergisi, 9 Mayıs'ta Rami Kütüphanesi'nde ziyarete açılacak. Sergi, hac yolculuğuna dair yazılı ve görsel belgeleri içerecek.
Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığınca (TÜYEK) düzenlenen "Yol ve Yad: Hac Yolculuğunun Yazılı Hafızası" sergisi, 9 Mayıs'ta Rami Kütüphanesi'nde ziyarete açılacak.
Yazma eserler ve tarihi görsel belgelerle hac yolculuğunun idari ve ilmi boyutuna ışık tutacak sergide, menzilnamelerden sürre defterlerine, hac risalelerinden mecmualara, minyatürlerden gravürlere asırlar boyunca oluşan yazılı ve görsel birikimin nadide örnekleri yer alacak.
TÜYEK Başkanı Coşkun Yılmaz, sergiye ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu ay itibarıyla Müslümanların temel ibadetlerinden hac iklimine girildiğini belirterek, "İslam'ın 5 temel şartından birisi hac ama hac, belli bir zaman diliminde ve belli mekanlarla mukayyet bir ibadet olduğu için sürekli hareketliliği gerektiren bir özelliğe sahip." dedi.
Tarih boyunca İslam coğrafyasının yanı sıra dünyanın çok farklı bölgelerinden milyonlarca insanın bu ibadeti yapmak üzere Mekke'ye doğru yola çıktığını dile getiren Yılmaz, şunları kaydetti:
"Haccın bir yönüyle siyasi, iktisadi, içtimai, kültürel, edebi, bir yönüyle de sanatsal boyutları var. Hac yolculukları üzerinden bir literatür oluşmuş durumda yani menzilnameler, hac ibadetini anlatan mekanlar, hac hatıraları, hac esnasında oluşan ilmi eserler var. Olağanüstü bir hac hafızası veya hac yolculuklarının merkezinde yer aldığı bir ortak hafıza inşa edilmiş. Tabii bu büyük, tarihi bir hafıza. Hac esnasında yazılan Kur'an-ı Kerim'den, Kabe'ye bakarak yazılan bir eserden yolculuk hatıralarına, o güzergahların tanıtımına, anlatımına, hac eşyalarına varıncaya kadar çok zengin bir literatür ve malzeme oluşmuş durumda."
Yılmaz, TÜYEK tarafından haccın hafızasını ortaya çıkaran bir sergi açılacağını vurgulayarak, "Yazma eserlerde hac konusunu ele alan bir sergi düzenledik. Bu sergi gerçekten ihtiva ettiği eserler itibarıyla şimdiye kadar açılmayan bir sergi. Çeşitli hac ve sürre sergileri açıldı ama bunlar daha çok objeler üzerineydi. Burada ise serginin ana noktası ve güzergahı hac etrafında oluşturulan yolculuk olmak üzere, ilmi, edebi, kültürel, sanatsal eserlerin ve hatıraların yer aldığı büyük bir koleksiyon var. TÜYEK Başkanlığı olarak bu koleksiyonlardan seçmeler yaparak 9 Mayıs'ta Kültür ve Turizm Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy'un katılımıyla hac sergisini açmış olacağız." diye konuştu.
"Zamanlama olarak bu tarihi seçmemizin sebebi, hac mevsimine girmiş olmamız"
Coşkun Yılmaz, hac yolculuğunun önemine işaret ederek, şu bilgileri verdi:
"Hac, bir kişinin kendi ruh dünyasındaki arınma yolculuğu. Bir diğer yönüyle de o arınma mekanlarına varmak için uzun mesafelerin katedildiği bir yolculuk. Eskiden 3 ila 6 ay ya da 1 yıl süren hac yolculukları, ulemanın hac ziyaretleri var. Tasavvuf ehlinin, vatandaşların hac yolculukları var ve bu yolculuklarda 10, 20, 50 hatta 100 bin kişiye ulaşan kervanlar var. Bunu daha çok 'sürre alayları' ismi etrafında biliyoruz. İşte bu yolculuklarda oluşan hatıralar, literatür ve eserler, bizim 'Yol ve Yad' sergimizde sergilenecek. Gerçekten özgün bir sergi."
Serginin İstanbul'da düzenlenmesinin de çok anlamlı olduğunu dile getiren Yılmaz, "İstanbul, Osmanlı İmparatorluğu döneminde hac için bir ana güzergah. Fatih Sultan Mehmet'ten itibaren özellikle Kanuni Sultan Süleyman, Yavuz Sultan Selim ve sonrasında bir hilafet merkezi olması münasebetiyle de Müslümanların Mekke-i Mükerreme'ye ulaşma güzergahında en önemli bir hac merkezi. İstanbul, özellikle Uzak Doğu, Türkistan coğrafyası ve Balkanlar'dan gelen hacıların bir buluşma noktası." ifadelerini kullandı.
TÜYEK Başkanı Yılmaz, serginin İstanbul'un bu tarihi konumuna bir gönderme yaptığının altını çizerek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Sergi, tarihi hatıralar ikliminde bir hafıza yoklaması özelliği taşıyor. Biz 'Yol ve Yad' sergisiyle bir yönden mazi ile hac yolculukları üzerinden bir bağ kurmaya çalışırken, diğer yönüyle de bugünü anlamlı kılmaya ve geleceğe uzanmaya çalışıyoruz. Şimdi yavaş yavaş hac kafileleri yola çıkmaya başladı. Zamanlama olarak bu tarihi seçmemizin sebebi de hac mevsimine girmiş olmamız ve yolculukların yeni başlayacak olması. Tam bu yolculukların arifesinde, Rami Kütüphanesi'nde açılacak bu hac sergisinin çok anlamlı olduğunu düşünüyorum. Hacca gidenler mutlaka sergimizi görmeli. Hacca gidemeyenler ise kesinlikle görmeli."