Sakarya Nehri'nin beslediği verimli topraklara sahip köy göç vermiyor
Bilecik'in Osmaneli ilçesine bağlı Çerkeşli köyü nüfusunun yarısından fazlasını oluşturan gençler, iç piyasaya ve yurt dışına gönderilen sebze ve meyvelerin üretimine önemli katkıda bulunuyor.
Bilecik'in Osmaneli ilçesine bağlı Çerkeşli köyü nüfusunun yarısından fazlasını oluşturan gençler, iç piyasaya ve yurt dışına gönderilen sebze ve meyvelerin üretimine önemli katkıda bulunuyor.
Bursa'nın İznik ilçesiyle sınırı olan, Sakarya Nehri'nden beslenen verimli topraklara sahip köyde 130 hanede 540 kişi yaşıyor.
Domates, fasulye, üzüm, şeftali, kiraz, erik, elma, ayva başta olmak üzere birçok sebze ve meyve yetiştirilen köyde, modern sulama yöntemleri uygulanıyor. Tarım ürünleri, kalite ve aromalarıyla yurt içi ve dışından rağbet görüyor.
Köy, göç vermeyip nüfusunu korumasıyla da dikkati çekiyor. Çerkeşli'de 25 yaşın altındaki yaklaşık 300 genç, tarlalarda çalışarak üretim zincirinde önemli görev üstleniyor.
Muhtar Mustafa Metin, AA muhabirine, köyde genç nüfusun ağırlıklı olduğunu belirterek, "Göç vermeyen köylerden biriyiz. Bu yüzden de çok mutluyuz. Köylerimizde gençleri tutabilmek şu devirde çok zor ama biz bunu başardık." dedi.
Köy halkının çalışkan insanlardan oluştuğunu, ürün çeşitlerinin çok fazla olduğunu aktaran Metin, "Şeftalisinden tutun da üzümünden, sırık domatesine kadar... Hepsinin de tadı bambaşkadır. Yörede kiraz, erik de var." diye konuştu.
İnsanın kendisine ait, geliri iyi bir işinin olmasının önemini dile getiren Metin, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dışarıya gitse başkasının işini yapmak zorunda kalacaktır. Burada herkes kendi üretiyor. Bunu da köylü olarak biz başardık. Gençlerimizi de köyde tutuyoruz. Göç vermiyoruz. Bu nedenle sevinçliyiz. Bizim gençlerimiz de yaşlanacaklar tabii ama çocuklarını eğitecekler. Yine köyde kalırlar inşallah. Onlar da göç vermezler."
Gençler halinden memnun
Köyde doğup büyüyen 23 yaşındaki Semih Geç ise çiftçilik yaptıklarını belirtti.
Üniversite öğrenimini de sürdürdüğünü bildiren Geç, "Köyden gitmeyi düşündüğümüz zamanlar oldu ama buradaki iş imkanlarına bakıp dışarıdakiyle kıyasladığımızda köyümüzün şartları daha cazip geldi." diye konuştu.
Hasat döneminde her sabah saat 08.00 sularında çalışmaya başlayıp 10 saat mesai yaptıklarını kaydeden Geç, köydeki imkanların kendileri için daha iyi olduğunu, başka bir yere gitmeyi düşünmediğini aktardı.
Mustafa Çikir de köyün gençleri olarak tarımla uğraştıklarını ifade ederek, "Sebze meyve ekiyoruz, biçiyoruz. Köyümüzde bu şartlardan memnunuz. Tüm imkanlarımız var." dedi.