Demirci "Hüseyin usta"nın ürünleri tarihi konakların kapı ve pencerelerini süslüyor
Türk kent kültürünün yaşayan en önemli yapı taşlarının bulunduğu UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'ndeki Karabük'ün Safranbolu ilçesinde yaşayan 59 yaşındaki demirci ustası Hüseyin Şahin Özdemir, tarihi konakların kapı ve pencerelerindeki demir eşyalara şekil veriyor.
Türk kent kültürünün yaşayan en önemli yapı taşlarının bulunduğu UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'ndeki Karabük'ün Safranbolu ilçesinde yaşayan 59 yaşındaki demirci ustası Hüseyin Şahin Özdemir, tarihi konakların kapı ve pencerelerindeki demir eşyalara şekil veriyor.
Özdemir, 3 bin yıllık geçmişinde pek çok uygarlığa ev sahipliği yapan, özellikle Osmanlı döneminden kalma han, hamam, cami, çeşme, köprü ve konaklarla öne çıkan Safranbolu ilçesindeki Akçasu Deresi'nin iki yakasına 1796 yılında kurulan Demirciler Çarşısı'nda 1978 yılında 16 yaşında mesleğe çırak olarak başladı.
Zamanla kendini geliştirerek işinde ustalaşan Özdemir, mesleğin son temsilcilerinden biri olarak 43 yıldır 900 derecenin altında çekiç sallamayı sürdürüyor. Özdemir'in teknolojiye direnerek el emeğine dayalı ortaya çıkardığı demir eşyalar, tarihi konakların yaklaşık 4 metreyi bulan büyük ve desenli kapı ve pencerelerini süslüyor.
Hüseyin ustanın demir ocağında kabartma ve eğe (pürüzleri düzeltmek için kullanılan aparat) işçiliğiyle ürettiği eşyalar da ilçeye gelen yerli ve yabancı ziyaretçilerden ilgi görüyor.
"Zincirin son halkasıyız"
Hüseyin Şahin Özdemir, AA muhabirine, mesleğe başladığında ilk yıllarda tarım aletleri yaptıklarını anlatan Özdemir, şunları belirtti:
"Safranbolu UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne girince koruma altındaki taşınmazların kapıları ve pencerelerindeki metal eşyaları yapıyoruz. Bunlar kapı kilidi, kapı tokmağı, kapı kulpu, çivileri ve menteşeleri. Bir kapının veya pencerenin üzerinde hangi metaller varsa orijinalliğini bozmadan ecdadın yaptığı neyse aynısını yapıyoruz. Çünkü 1796'da kurulan bu çarşıdaki ustalar bu dükkanlarda demirciliği yapmış. Çırağı, kalfası ve ustası aynı dükkanlarda yetişti. O günden bu güne görenek haline gelen ve şu anda Türkiye'deki tüm UNESCO Listesi'ndeki yapıların ihtiyacı olan eserler burada yapılıyor."
Meslekte usta yetişmemesinden yakınan Özdemir, zincirin son halkaları olarak mesleği sürdürmeye çalıştıklarını dile getirerek, "Gençlik kolay iş, çok para peşinde. Bir kişi 5 yıl bir usta yanında çalışsa kendi işinin patronu olur. Kendi işini kendin kuracaksın ve hürriyetin kendi elinde olacak. Bir delikanlı samimi olarak gelse 'Ben bu işi öğreneceğim.' dese 'Hemen işe başla.' derim." ifadelerini kullandı.
Özdemir, yanında işe başlayanların olduğunu ancak işin zorluğunu görünce vazgeçtiklerini belirterek demirciliğin zahmetli olduğunu ve sevilerek yapılması gerektiğini sözlerine ekledi.