Bitlis'in "kuş cenneti" Arin Gölü kuraklık nedeniyle küçülüyor

Bitlis'in Adilcevaz ilçesinde "kuş cenneti" olarak adlandırılan Arin Gölü, son yıllarda etkili olan kuraklık nedeniyle küçülmeye başladı.

Önceki yıllara oranla yağış miktarındaki azalmanın yanı sıra sıcaklığa bağlı buharlaşmanın artması su kaynakları ve bölgedeki baraj ve göllerin seviyesinde düşüşe neden oldu.

Bitlis'in önemli sulak alanlardan biri olan ve sodalı suyuyla birçok türden binlerce kuşa ev sahipliği yapan 14 kilometrekare büyüklüğündeki Arin Gölü yaşanan iklimsel değişimlerden olumsuz etkileniyor.

Türkiye'nin 3. yüksek dağı olan Süphan Dağı'nın eteklerinde yer alan gölde yağışların yetersizliği ve mevsimin kurak geçmesinden dolayı kıyı bölgelerinde yaklaşık 2 kilometre çekilme yaşandı.

Bünyesinde barındırdığı kuşlarla her yıl çok sayıda ziyaretçi ağırlayan gölün çekildiği yerler, çorak alana dönüştü.

"Göl kuruma noktasına gelmiş durumda"

Siirt Üniversitesi Coğrafya Bölüm Başkanı Doç. Dr. Adnan Alkan, AA muhabirine, Arin Gölü'nün, Van Gölü'nün kuzeybatısında yer alan, 6 metre derinliğe sahip bir göl olduğunu söyledi.

Küçük olmasına rağmen ülkenin en önemli sulak alanlarından biri olan gölün kuş çeşitliliği açısından da zengin olduğunu belirten Alkan, şöyle konuştu:

"Hem kentteki kuşların üreme hem de göç eden kuşların konaklama alanı. Buradaki bazı kuşların nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya. Macar ördeği, angut ve ötücü kuğu gibi çok çeşitli kuş türleri var. Kuş yaşamı açısından önemli bir sulak alan ama kuruma ve yok olma noktasına gelmiş durumda. Çekilmeden dolayı gölün suyu oldukça azalmış. Bunun temel sebebi iklim değişikliğine bağlı kuraklık ve yağış yetersizliğidir."

"Yağışların niteliği de değişti"

Son zamanlarda ortaya çıkan küresel ısınmaya bağlı iklimsel değişikliklerin birçok bölgede yağış yetersizliğine yol açtığını aktaran Alkan, sıcaklık artışı ve buharlaşmanın bunu daha ileri boyuta taşıdığını vurguladı.

Türkiye'nin de küresel ısınma ve kuraklıktan en fazla etkilenen bölgelerin başında geldiğini aktaran Alkan, şunları kaydetti:

"Türkiye'de kuraklığın en sert ve şiddetli hissedildiği yerlerin başında Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri geliyor. Sadece yağışların azalması değil, yağışların niteliğinin de değiştiğini görüyoruz. Eskiden kar yağışları fazla olurken, son zamanlarda yağışlar yağmur şeklinde düşüyor. Bu da toprağın suya olan doygunluğunu ve gölün beslenme düzenini etkilemektedir. Son yıllarda sondajlarla su ihtiyacının karşılandığını veya yüzey suların daha çok sulama amaçlı kullanıldığını görüyoruz. Bu şekilde olduğunda gölü besleyecek akarsuların, göle ulaşmadan sarf edildiğine ya da buharlaşmayla yok olduğuna tanıklık ediyoruz."

"2 kilometre çekilme yaşandı"

Göldüzü köyü muhtarı Halis Oruçlu ise son yıllarda gölde yaşanan çekilme nedeniyle tedirginlik yaşadıklarını belirtti.

Daha önce göldeki suyun yola kadar geldiğini anlatan Oruçlu, "Son 2-3 yıldır sular çekiliyor. Bunda tarımsal sulama için yapılan sondajların da etkisi var. Göl kuruyor. Yaklaşık 1,5-2 kilometre çekildi. Burası koruma altında ve çok sayıda kuş türü vardı. Su çekildiği için eski güzelliğini özlüyoruz." dedi.