Haberler
Putin, açık açık tehdit etti: Sabrımız bir gün mutlaka tükenecek

Putin, ilk kez bu kadar açık tehdit etti! Sözleri yaklaşan savaşın habercisi

Türkiye'nin yanı başında şiddetli çatışma! Muhalifler adım adım ilerliyor

Türkiye'nin yanı başında şiddetli çatışma

Kırıkkale'de yere çöp atanlar güvenlik kameralarından tespit ediliyor

Bir ilde daha başladı! Caddede, sokakta kamera ile takip ediliyorlar

İstanbul'da sahte içkiden 2 kişi hayatını kaybetti

İstanbul'da kabus yeniden hortladı: 2 kişi öldü, sayının artmasından korkuluyor

'19. Yüzyıldan Günümüze Türkiye'ye Yapılan Göçler, Göçmenlik ve Sosyal Uyum' Sempozyumu

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

'19. Yüzyıldan Günümüze Türkiye'ye Yapılan Göçler, Göçmenlik ve Sosyal Uyum' Sempozyumu Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi'nde Atatürk Araştırma Merkezi ile ortaklaşa '19. Yüz Yıldan Günümüze Türkiye'ye Yapılan Göçler, Göçmenlik ve Sosyal Uyum' konulu sempozyum düzenlendi.

'19. Yüzyıldan Günümüze Türkiye'ye Yapılan Göçler, Göçmenlik ve Sosyal Uyum' Sempozyumu

RİZE - Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi'nde Atatürk Araştırma Merkezi ile ortaklaşa '19. Yüz Yıldan Günümüze Türkiye'ye Yapılan Göçler, Göçmenlik ve Sosyal Uyum' konulu sempozyum düzenlendi. Düzenlenen sempozyumda konuşan Göç İdaresi Genel Müdürü Dr. Savaş Ünlü,

RTEÜ Kongre ve Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen '19. Yüz Yıldan Günümüze Türkiye'ye Yapılan Göçler, Göçmenlik ve Sosyal Uyum' konulu sempozyuma, Atatürk Araştırma Merkezi Başkanı Yüksel Özgen, Göç İdaresi Genel Müdürü Dr. Savaş Ünlü, RTEÜ Rektörü Hüseyin Karaman ve Rize Valisi Kemal Çeber'in yanı sıra çok sayıda öğrenci katıldı.

"Yüzyıllardır göçmenlere kucak açan bir Anadolu var"

Ülkeye yapılan göçler ile Türkiye Cumhuriyeti'nin kucaklayıcı gücünün görünür bir şekilde ortaya konulduğunu dile getiren Atatürk Araştırma Merkezi Başkanı Doç. Dr. Yüksel Özgen "Yüzyıllardır göçmenlere kucak açan Anadolu topraklarında faklı ulus ve inançlara sahip göçmenlere her zaman saygı ve hoşgörüyle sahip çıkılmıştır. Sosyolojik açıdan bir devlet tarafından göçmenlere uygulanacak politika, o devletin çok açıkça insani duruşudur. Türkiye 21. Yüzyıldaki küresel sorunlar ve savaşlar nedeniyle yeni bir göç hareketiyle yüzleşmiştir. Uluslararası denizlerde göçmen ve mültecilerin yaşadığı acı tecrübeler başta olmak üzere sınır haklarında yaşadıkları insanlık dışı muamelelere karşılık Türkiye, tarihten aldığı ışıkla göçmen ve mültecilere sağlamış olduğu barınma ve güven ortamıyla Türk devletinin ve Türk milletinin kucaklayıcı yapısını çağdaşlarına bir kez daha göstermiştir" ifadelerini kullandı.

Türkiye'de göçmenler ile kültürel uyumun sağlanmasında önemli rol oynadığının altını çizen Doç. Dr. Özgen "Atatürk Araştırma Merkezi Başkanlığımız milli mücadele ve Türkiye Cumhuriyeti tarihinin her aşaması ve her yönüyle ilgili sempozyum ve konferans gibi bilimsel etkinlikler düzenlemekte, diğer kurum ve kuruluşlara bu etkinliklerde destek vermektedir. Göçmenler ve Kültürel uyumu ele almayı hedefleyen ve bir durum değerlendirmesi içeren bu sempozyum, Türkiye'nin göçler, göçmenler ve kültürel uyumu sağlama konusunda yapılan uygulamaların ve günümüz Türkiye'sinde göçmenlerin Türk toplumuna ve eğitim sistemine entegrasyonlarını ele almayı amaçlamaktadır" dedi.

"Eski yıllarda boy boy, kafile kafile olarak gelmişiz"

Türk milletinin göçe ve göçmenliğe yabancı olmadığına değinen Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürü Dr. Savaş Ünlü ise "Göç ve göçmenler konusu ülkemizin gündeminde en üst sıralarda yer alıyor. Aslında göç ve göçmenlik olgusu sadece son yıllarda, bizim topraklarımızda gerçekleşen bir olgu değil. Tarih boyunca insanoğlu sürekli bir yerlerden bir yerlere göç etmiştir. Geçmiş zamanlar boyunca savaş, açlık, kuraklık gibi nedenlerle insanlar hep göç etmiş. Şimdi baktığımız zaman da göç nedenlerinin hemen hemen aynı olduğunu rahatlıkla görebiliyoruz. Dünya'nın her yerinde bu hadise tarih boyunca hep yaşanmış. Hepimizin bildiği üzere biz Türk milleti de yerleşik hayata geçene kadar sürekli göçebe olarak yaşamışız. Eski yıllarda boy boy, kafile kafile olarak gelmişiz. Bu gelişlerimizde 3 yıl 5 yıl sürmemiş. On yılar, Yüz yıllar sürmüştür. Bu topraklarda egemenlik kuran Türk milleti de göçe ve göçmenlere aslında hiçte yabancı değildir. Hali hazırda 3,7 milyon Suriyeli ülkemizde yaşıyor. Ancak bazı konularda gerekli araştırmaları yapmayan ve ilgilenmeyen bir kesim insanımızın sadece Suriyeliler üzerinde düşündüğü göçmenlik olgusu sadece bu sınırda değil" şeklinde konuştu.

Ülkeye gelen sosyoekonomik göçmenlerin gelişmişliğe bağlı olduğunu hatırlatan Dr. Ünlü "Ülkemiz aynı zamanda gelişiyor. Ülkemize sadece korunma ihtiyacı olan insanlar gelmiyor. Bu ülkede 1 milyon 200 binin üzerinde ikamet izniyle yaşayan insan var. Bu gelişmişlikle ilgili bir şey. Öte yandan komşu olduğunuz ülkelerde yaşanan siyasi iktidarsızlık ve bazı olaylarda bazı göçmenlere ev sahipliği yaparken aynı zamanda bizim ülkemizde gelişmeye devam ediyor. Hem korunma ihtiyacı olan insanları az gelişmiş ülkelerde de görebiliyoruz. Ama düzenli göçmen, sosyoekonomik göçmen sadece gelişmiş ülkelere gidiyor. Az gelişmiş ülkelerde ekonomik açıdan bu kadar fazla göçmen görmek mümkün değil. Göç İdaresi Gene Müdürlüğü olarak, İçişleri Bakanlığı olarak bu çalışmaları yakından takip etmeye, raporlamaya, politika belirlenme süreçlerinde bu bilgilerden yararlanmaya, bunlardan esinlenerek bilgilerimizi üst makamlarımıza iletmeye önemle gayret gösteriyoruz. Aynı zamanda 19. Yüzyıldan beri Türkiye'ye yapılan göçmenlik hareketine ilişkin RTEÜ'nin hazırladığı bu sempozyumun çok faydalı olacağını canı gönülden inanıyorum" ifadelerini kullandı.

'İnsanların bölgelerinden göç etmelerine neden olan gerekçeler ortadan kalkmadan göç meselesi bütün dünyayı uzun süreler boyunca meşgul edecektir'

Sempozyumda konuşan Rize Valisi Kemal Çeber ise insanları göç etmeye zorlayan etkenlerin ortadan kalkmadıkça göç olaylarının Dünya gündemini meşgul edeceğini dile getirdi. Vali Çeber "Son 10 yıldır ve son 20 yıldır dünyanın yaşadığı göç olgusuna baktığımız zaman artık bu konjonktürel hareketlerden sıyrılıp düzenli, zamandan bağımsız ve göçlere neden olan olayların ortadan kalkmadığı sürece bu göçlerin devamlılığının süreceğinin kanaatindeyim. İnsanların göç etmesine neden olan meseleler ortadan kalkmadıkça, örneğin savaşlar, iç çekişmeler, kaynakların dünyada eşit ölçüde kullanılmaması gerçeği ortadan kalkmadan göçler biter mi? Bence bitmez. Belki Suriye'de, Irak'ta, yaşadığımız coğrafyada inşallah Allah o günleri gösterir, her şey normale döndüğünde biz bu sorundan az etkilenen ülkelerden olabiliriz. Ama dediğim gibi insanların bölgelerinden göç etmelerine neden olan gerekçeler ortadan kalkmadan göç meselesi bütün dünyayı uzun süreler boyunca meşgul edecektir" dedi.

'19. Yüzyıldan Günümüze Türkiye'ye Yapılan Göçler, Göçmenlik ve Sosyal Uyum' Sempozyumu
Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel
title