Haberler
Ateşkes sonrası Hizbullah'tan ilk açıklama: Ellerimiz tetikte kalacak

Tarihi antlaşma sonrası Hizbullah'tan ilk açıklama

İsrail Savunma Bakanı Katz: Ateşkes ihlal edilirse güçlü bir şekilde yanıt vermeye hazırız

Dünya rahat nefes aldı derken yeni bir tehdit daha

Türkiye'yi sarsan 'sahte dolar skandalı' büyüyor

Piyasaları altüst eden olayda detaylar ortaya çıktı

Bomba iddia: En düşük emekli aylığı için 3 rakam belirlendi

En düşük emekli aylığı için 3 rakam belirlendi

12. Ulaştırma ve Haberleşme Şurası

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Türksat AŞ Genel Müdürü Hasan Hüseyin Ertok, "Eve kadar fiber hatlarının geliştirilmesine özellikle bu yıl ağırlık verdik ve gelecek yıllarda çok daha yoğun bir yatırım yapacağız." dedi.

Türksat AŞ Genel Müdürü Hasan Hüseyin Ertok, "Eve kadar fiber hatlarının geliştirilmesine özellikle bu yıl ağırlık verdik ve gelecek yıllarda çok daha yoğun bir yatırım yapacağız." dedi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'nca düzenlenen 12. Ulaştırma ve Haberleşme Şurası'nın ikinci gününde "Haberleşmede Dijital Reform: Dijital Yollar" paneli gerçekleştirildi.

Panelde konuşan Türksat AŞ Genel Müdürü Ertok, Türksat'ın milli uydu operatörü olduğunu, bunun yanında kablo TV hizmetleri de sunacaklarını belirterek, "Türksat, yerin altından ve uzayın derinliklerinden ülkemize haberleşme hizmeti veren bir şirket." dedi.

Fiber altyapının geliştirilmesi ve ülkede yaygınlaştırılması için önemli görev üstlendiklerini ifade eden Ertok, eve kadar fiber hatlarının geliştirilmesine özellikle bu yıl ağırlık verdiklerini ve gelecek yıllarda çok daha yoğun bir yatırım yapacaklarını vurguladı.

Ertok, şu anda üretimde olan 5B uydusunun bu yılın sonunda fırlatılacağını ve 2022 yılının ortasında hizmete alınacağını aktararak, "(5B uydusu) Ülkemizin uydu üzerinden veri haberleşme ihtiyacını uzun yıllar karşılayabilecek bir kapasiteye sahip olacak. Bu bizim için ülkemizin geleceğindeki ihtiyaçları zamanında belirleyerek attığımız bir adım." şeklinde konuştu.

IoT sistemlere yönelik yatırımların yapıldığını anımsatan Ertok, kendilerinin de uydu haberleşmesi alanında yatırım yaptıklarını bildirdi.

Ertok, salgın sürecinde internet trafiğinin arttığını belirterek, "Bizim sabit internet sunduğumuz müşterilerimizden gelen internet trafiğimizde ciddi artış oldu. Bu da altyapıyı ve kapasite artışını artık daha hızlı sağlamamız konusunda bize önemli bir uyarı. Önümüzdeki döneme yönelik yatırımlarımızda daha hızlı internet sunumuna ilişkin yatırımlarımızı artırarak devam ediyoruz." şeklinde konuştu.

e-devlet sisteminin işletmecisi ve operatörü olduklarını hatırlatan Ertok, "Salgın döneminde e-Devlet'te inanılmaz bir artış yaşadık. Geçtiğimiz yıl ortalama aylık 191 milyon işlem yapılırken, bu rakam bu yıl 255 milyona kadar ulaştı. e-Devlet sistemimizin altyapısını da geliştirip, yeniliyoruz." şeklinde konuştu.

"ASELSAN, 100 savunma şirketi arasında 48. sıradaki yerini koruyan, 72 ülkeye ihracat yapan global bir şirket"

ASELSAN Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Prof. Dr. Haluk Görgün de ASELSAN'ın Türkiye'de savunma sanayisinin omurgası bir şirket olduğunu belirtti.

ASELSAN'ın haberleşme cihazını yerli ve milli olarak üretmek üzere kurulduğunu anımsatan Görgün, "Telsiz üretmek üzere kurulan ASELSAN, yaptığı başarılı çalışmalar, askeri elektronik alanında ihtiyaç duyulan tüm sistemler üzerine sorumluluk alması ve bunları başarıyla tamamlamasıyla bugün dünyanın ilk 100 savunma şirketi arasında 48. sıradaki yerini salgın yılında dahi koruyan, 72 ülkeye ihracat yapan global bir şirket." dedi.

Görgün, ulaşımda ve uydu alanında sorumluluk aldıklarını, ULAK projesinin önemli bir paydaşı olduklarını, yerli ve milli yeni nesil baz istasyonların üretilmesi konusunda paydaşlarla çalıştıklarını, 1.700 civarında baz istasyonunun sahada yerini almış durumda olduğunu anlattı.

"Dijital bir Türkiye hayal ediyoruz"

Vodafone Türkiye Üst Yöneticisi (CEO) Engin Aksoy ise Türkiye'de son yıllarda dijitalleşme adına önemli atılım ve yatırımların yapıldığını, haberleşmeye yapılan yatırımların ekonomik ve sosyal alanda çarpan etkisi oluşturduğunu kaydetti.

Vodafone olarak Türkiye'de 15 yıldır faaliyet gösterdiklerini ifade eden Aksoy, "15 yıl içerisinde ekosistemimizle beraber çarpan etkisine baktığımızda Türkiye ekonomisine 334 milyar TL katkı sağlamışız. Bu, haberleşme sektörünün ülke ekonomisine ne kadar katkı sağlayabileceğinin somut bir örneği." diye konuştu.

Aksoy, şimdiden 2030 yılını planladıklarını, dijital bir Türkiye hayal ettiklerini aktararak, şunları kaydetti:

"Salgın sürecinde gördük ki dünyada güçlenen ülkeler, bireyler ve şirketler dijital altyapıyı etkin kullananlar. Dijitalleşme verimliliği artırarak istihdamı da büyütüyor. Yüksek teknolojili dijital altyapı yabancı yatırımcı için şart olmaya başladı. Bir ülkeye yatırım yapacak yabancı yatırımcılar, daha çok makroekonomik değerlere ve tüketici trendlerine bakarken artık dijital altyapıya da bakıyor."

Türkiye'nin 5G'ye geçiş sürecini sadece bir teknoloji evrimi olarak değil, dijital Türkiye hayalinin bir parçası olarak gördüklerini belirten Aksoy, dünya çapında Vodafone olarak 10 ülkede 5G'yi tüketicilere ve kurumlara ulaştırmış durumda olduklarını bildirdi.

Aksoy, 2022 yılında 5G ihalesinin yapılmasını beklediklerini ve 2023 yılında bunu kurumların ve bireylerin hizmetine sunmayı istediklerini ifade etti.

Erişime serbestlik ve yatırıma teşvikin önemli olduğunu düşündüklerini aktaran Aksoy, "Mobilde yaptığımız gibi nasıl merkeze değil, herkese ulaştırıyorsak tüm hizmetlerde de ülkenin kalkınması için herkese ulaşmak istiyoruz." dedi.

"Fiber ortak altyapı dahil olmak üzere Türkiye'nin faydasına olacak her konu memleket meselesi olarak görülmeli"

Turkcell Genel Müdürü Murat Erkan, yeni nesil iletişim teknolojileri, Türkiye'nin mevcut durumu ve geleceğe yönelik planlarına değindi.

Fiber yatırımında ortak altyapı konusuna dikkati çeken Erkan, "Değişimin hızını öngörmemiz mümkün değil. Salgın gibi bir anda ortaya çıkan küresel gelişmeler, 8 ila 10 senelik bir zaman zarfında ortaya konulması beklenen ilerleme ve gelişmenin bir anda gerçekleşmesine neden olabiliyor. Yatırımları doğru strateji ve kararlarla uygulamak, kaynakları da doğru kullanabilmek açısından kritik önem taşıyor. Ancak bu sayede geleceğin dünyası şekillenirken biz de doğru yerde olabiliriz." diye konuştu.

Erkan, 4.5G ihalesinde yüksek bedellerle yüksek spektrumlar tahsis ettiklerini, o dönem bunun gerekliliğinin sorgulandığını ifade ederek, "Bugün baktığımızda ise özellikle salgın sonrası kapasite artırımı için sürekli yeni yatırımlar gerçekleştiriyoruz. Bu sayede bugün Turkcell, mobil internet hızında dünyanın en hızlı ilk 3 operatörü arasında yer alıyor. 5G, hatta bir sonraki teknoloji 6G için de planlamamızı doğru yapmalı, yerli ve milli teknoloji üretimi için tüm paydaşlarla birlikte ortak bir ekosistem oluşturmalıyız." değerlendirmesinde bulundu.

Her sektörün, her bireyin ihtiyaçları ve istekleri doğrultusunda onlara katma değer sunacak hizmet ve çözümleri geliştirmeye odaklanmaları gerektiğini vurgulayan Erkan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kaynaklarımızı fiziksel altyapı tarafında gereken inşaat operasyonunu gerçekleştirmek için harcamamamız gerektiğine inanıyorum. Bu kaynağı topluma, kurumlara, ülkeye değer katacak ve farklılaşan hizmetler için kullanmalıyız. Sonuç olarak, fiberde ortak altyapı da dahil olmak üzere Türkiye'nin faydasına olacak her konuyu kişi ve kurumlardan bağımsız bir memleket meselesi olarak görmek ve buna uygun hareket etmek gerekir."

"Türkiye'deki bütün sokaklarda bu yılın sonunda yüzde 92'ye gelecek şekilde fiber ile istisnasız varız"

Türk Telekom Üst Yöneticisi (CEO) Ümit Önal ise Türk Telekom'un, Türkiye'nin en yüksek teknoloji yatırımı yapan şirketlerinden biri olduğunu, 2005 yılındaki özelleştirmeden bu yana ülkenin dijital dönüşümü için 17,9 milyar doları aşan yatırım yaptıklarını anlattı.

Türkiye'nin ve sektörün gelişimi için kilit noktanın, 5G ve sonrasında gelecek olan yeni nesil teknolojileri destekleyebilecek altyapıyı inşa etmek olduğunu vurgulayan Önal, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sürekli artan fiber yatırımlarımız doğrultusunda, 2021'in ilk yarısı itibarıyla Türkiye'nin dört yanındaki fiber ağ uzunluğumuzu 345 bin kilometreye, fiber hane kapsamamızı da 27,9 milyona çıkardık. 2021 ikinci çeyrekte fiber abone sayımızı 8,1 milyona ulaştırırken, son 12 ayda toplam 3,3 milyon fiber abone ekledik. 2019 sonunda yüzde 37 olan fiber abonelerin portföyümüzdeki payı 2021 ikinci çeyrek sonunda yüzde 58'e yükseldi. Baz istasyonlarımızın yaklaşık yüzde 45'i fiberle bağlı durumda. Türkiye'nin dört bir yanını fiberle donattık.

81 ilde fiber ağımız var, 345 bin kilometre. Biz Türkiye'deki bütün sokaklarında bu yılın sonunda yüzde 92'ye gelecek şekilde fiber ile istisnasız varız. Başka bir deyişle, ortalama bir binaya 250 metre mesafeye kadar gelmişiz. Arkadaşlarım söylüyorlar, saygı duyuyorum, 250 metreye kadar gelmiş fiberin binaya ve daireye kadar götürülmesi ki yüzde 92'si sokağa kadar gelmiş, bunun da yüzde 40'lara varan oranı zaten binaya veya daireye kadar fiber çalışıyor. Kalan miktar için ortak altyapı şirketi kuralım diyoruz."

Önal, "Türk Telekom'un yaygın fiber ağından milletimizin daha fazla yararlanabilmesini sağlayabilmek amacıyla toptan seviyede işletmecilere sunduğumuz erişim ürünleri fiyatlarında çok önemli indirimler sağlamak için BTK'ya bir tarife başvurusunda bulunduk. Buradan kendilerine çok teşekkür ediyorum, takdir ettiler ve başvurumuz Kurum tarafından yakın bir süre önce onaylandı ve bunları işletmecilerin de hizmetlerine sunduk." diye konuştu.

"Sadece karlı değil, karlı yerlere de birlikte gidelim"

Ümit Önal, altyapı paylaşımı konusunda 2018 yılında Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı nezdinde sektörün bütün oyuncularının mutabakatıyla "Sabit Elektronik İletişim Altyapısını Kiralama İş Birliği Protokolü"nün imzalandığını anımsattı.

Önal, şunları kaydetti:

"Yeri gelmişken belirtmek isterim; altyapı konusunda işletmecilerimiz tarafından çokça gündeme getirilen bazı görüşler var. Bunların ticari kaygılarla yapılmasını anlayabiliyorum fakat zaman zaman haksız ithamlara vardığını düşündüğüm konularla ilgili şirketimizin biraz haksız ve yersiz ithamlarla karşı karşıya bırakıldığını söylemek istiyorum. Tesis paylaşımları mevzuata uygun olarak yapılmak zorunda. Burada düzenleyici kuruluşun yetkilileri var, üst düzey yöneticileri var, üst kurul üyeleri var. Biz şirket olarak, devletimizin koyduğu stratejik hedefle uyumlu şekilde mükerrer yatırım yapmak yerine eksik ya da yetersiz yerlere fiber altyapının ulaştırılması için var gücümüzle çalışıyoruz.

Tesis paylaşımından şikayet edildiğini sıkça görüyoruz. Ben sormak istiyorum; son 6 aydır kilometrelerce kazı nasıl yapıldı? Madem erişim izni veya kazı izni yok. Hem de bu kazılar, bizim olmadığımız yerlerde falan değil, bizim fiber altyapımızın olduğu yerlerde, İstanbul'un göbeğinde, ilçe ismi vereyim Bağdat Caddesi, Etiler, Caddebostan; şehir ismi vereyim Sivas, Kayseri, Afyon, tesis paylaşım izni bulunmadan kazı yapıldı. 'Tesis paylaşımı yapılmıyor' deyip kilometrelerce kazının yapılmasının mevzuata ne kadar uyumlu olduğu konusunu ben ortaya bırakıyorum. Yani ben fiber altyapının gittiği yerlere zaten kazı yapmayı ticari olarak anlayabiliyorum, kar etmek dışında bir mantığı olduğuna, ülkeye de bir faydasının olduğuna inanmıyorum."

Önal, 2026'nın şubat ayında Türk Telekom'un bütün altyapısının, çalışan sistemleriyle beraber devlette olacağını anımsattı.

Önal, "Sadece merkeze değil, herkese altyapı götürelim. Sadece karlı değil, karlı yerlere de birlikte gidelim. Ülkemizin dijital dönüşümüne hep beraber katkı sunalım." dedi.

Kaynak: AA / Güncel
title