Güvenlik Politikaları Uzmanı Mete Yarar, "Kandil'e Atılan Bombanın Büyüklüğü ile Özel Harekat Şube...
15 Temmuz hain darbe girişiminin yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen panele katılan Güvenlik Politikaları Uzmanı Mete Yarar "Yer, Gölbaşı Özel Harekat Daire Başkanlığı. En fazla şehit orada verildi.
15 Temmuz hain darbe girişiminin yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen panele katılan Güvenlik Politikaları Uzmanı Mete Yarar "Yer, Gölbaşı Özel Harekat Daire Başkanlığı. En fazla şehit orada verildi. Hainler, Kandil'de mağara içlerine atılan bombanın aynısını Özel Harekat Polislerimizin üzerine attılar. Şehitlerimizin parçaları bulunamadı. Oluşan ısıdan metal tabanlar eridi" dedi.
İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi tarafından Gazeteci-Yazar Ardan Zentürk'ün moderatörlüğünde gerçekleştirilen "Karanlıktan Aydınlığa 15 Temmuz Direnci" paneline konuşmacı olarak Güvenlik Politikaları Uzmanı Mete Yarar ve Gazeteci-Yazar Ferhat Ünlü katıldı.
"15 Temmuz Çanakkale'dir, İstiklal mücadelesidir"
15 Temmuz'un İstiklal mücadelesi olduğunu dile getiren İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu, 15 Temmuz'un bir karanlık bir de aydınlık yönü olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi: "Karanlıktır çünkü; kurum ayırmaksızın her kimliği kullanıp, çeşitli maskelere bürünerek ihanet şebekesinin vardığı pervasızlık noktasıdır. Türkiye'yi iç kargaşaya, yeni Suriye yaratmaya dayalı girişimin adıdır. Aydınlıktır; Türkiye'nin hiçbir şekilde boyunduruk altına girmeyen, ülkesi için işgalcileri gördükleri anda ayağa kalkan ve canını ortaya koyup şer odaklarına boyun eğmeyen bir ülke olduğunu herkes gördü."
FETÖ ile mücadelede 5 ayrı sıfatlamayla gruplandırılabilecek kadroların varlığından söz eden Hacısalihoğlu kadrolara yönelik şu açıklamalarda bulundu:
"FETÖ mücadelesinde 'Hiç kimse mücadele etmese de ben yeterim, ben varım ve canım pahasına bu mücadelenin neferim' diyenler birinci sırada yer alan Yılmaz savaşçılardır. Bunlar, bulunduğu yer ve sahip olduğu konumu FETÖ mücadelesinde örgütün tüm kılcal damarlarını ve köklerini kazıyacağı noktayı mücadelenin nirengi noktası olarak kabul edenler ve mücadelesini inançla, yılmadan sürdürenlerdir. 15 Temmuz gerçeğini yeterince kavrayamayan ve bu mücadelenin küresel sömürü baronlarına ve maşalarına karşı verilen yeniden bir milli mücadele olduğunu yeterince anlamayanlar ve kısmen de olsa geçmişte FETÖ ile zaman zaman yolları kesişenler de ikinci sırada yer alan duyarsız kadrolardır. Ürkek, korkak kadrolar üçüncü sırada yer alan yeterince mücadele azmi olmayanlar, kişisel kaygılarını mücadelenin önüne koyanlar. Bu kadrolar 'Ne olur, ne olmaz, yaprak döner' kaygısıyla, örgütün arkasındaki küresel gücün, Türkiye'nin milli gücünü bugün değilse yarın kırabileceği korkusuyla şahsi konumunu kaybetme kaygısı taşıyanlardan oluşur. Örgütün geçmişte şahsi çıkarları adına yararını gören ve iç içe geçen ilişki düzeyinin etkisinden sıyrılamayanlar dördüncü sırada yer alarak gri kadroları oluştururlar. Bu kişilerin hakkında örgütün elinde geçmişe ait çok sayıda verisi bulunan ve bu nedenle özgür davranma yeteneğini yitirenlerdir.
Son olarak beşinci sırada örgütün en mahrem kadrolarından olan kripto kadroları var. Kendilerini çok iyi gizleyerek, sinsice mücadeleye zarar vermenin yollarını üreten ve uygulayanlar. FETÖ mensubu olduğunu itiraf etmek zorunda kalan Yüzbaşı Burak Akın buna bir örnektir. Şimdiye kadar FETÖ ile hiçbir bağlantısı bulunamayan Akın, kendi içinde kıskaç altında kaldığı için örgütle bağlantısını itiraf etti. Buna benzer kendini gizleyen pek çok isim var. Mücadele devam ediyor."
"Bundan 23 yıl önce 8 bin 374 beden soykırıma uğratıldı" diyen Hacısalihoğlu, "Srebrenitsa, insanlığın tarihine utanç sayfası olarak işlendi. Rahmetli İzzet Begoviç, 'Unutulan soykırım tekrarlanır' demişti. Ben de, 'Unutulan ihanet tekrarlanır' diyorum. Vatan sevdalılarına olan güvenimiz tamdır. Mücadele sürüyor, terör örgütünün davranışı, yaklaşımı, tarif edilebilir teknikleri çok iyi anlamazsanız tekrar aynı tuzağa düşmek mümkündür" ifadelerini kullandı.
"Doğuda, Güneydoğu'da PKK'nın DAEŞ'in önünü açan örgüt"
Güvenlik Politikaları Uzmanı Mete Yarar, "15 Temmuz gecesi hainler emellerine ulaşsaydı şu an Türkiye Cumhuriyeti olmayacaktı ve asker ile polislerin içerisine yerleştirilmiş hainler yüzünden Türkiye birçok zarara uğradı" diyerek kan donduran gerçekleri şöyle ifade etti:
"Yer, Nusaybin. Burası en fazla şehit verdiğimiz yerlerden. Toplam 60 şehidimiz var Nusaybin'den. Orada bir mahalle var ne zaman operasyon yapılacak olsa, ya roket atılıyor ya da mayına denk geliniyor. 15 Temmuz sonrası komutanın, FETÖ terör örgütü mensubu olduğu anlaşılıyor. Yeni gelen öncesinde Balyoz davası nedeniyle hapse atılan general, sektör komutanı olarak bu bölgeye geldi ve 1 hafta içerisinde mahalle şehit verilmeden ele geçirildi.
Yer, Gölbaşı Özel Harekat Daire Başkanlığı. En fazla şehit orada verildi. Hainler, Kandil'de mağara içlerine atılan bombanın aynısını özel harekat polislerimizin üzerine attılar. Şehitlerimizin parçaları bulunamadı. Oluşan ısıdan metal tabanlar eridi.
Telsiz konuşması: Kalkmak üzere olan bir helikoptere atış yaptık.
Cevap: Elinize sağlık
Bunu anlamayanlara daha da bir şey demiyorum. Geçmişe dönsünler baksınlar. O geceye baksınlar. Bu hainler 7 yaşında alınıyorlar sen yargıç olacaksın, sen asker, sen polis. Bu şekilde yetiştiriliyorlar. Bu örgüt cemaat değil din kisvesi altına gizlenen istihbarat örgütüdür."
O gece 7 saat 34 dakika canlı yayın yaptı
15 Temmuz'u Kanal 24' den 7 saat 34 dakika boyunca canlı yayından anlatan ve "meslek hayatımın en büyük gururu" diye bahseden Gazeteci Yazar Ardan Zentürk, dün 44 kişinin beraat etmesinin umarım tatmin edici bir yorumu vardır. Orada bu kadar yaşanan olaylara rağmen şehit ve gazi yakınlarını kışkırtacak derecede marş okuyarak saldıran, ihanette kararlılık gösteren beyinlerle karşılaştık" dedi. - İSTANBUL