Güvenlik Güçlerine Evini Açan Aileden Teröre Karşı "Birlik" Çağrısı

Şırnak'ta terör örgütü PKK mensuplarına yönelik operasyona katılan güvenlik güçlerine evinde verdiği yemekle gündeme gelen Tatar ailesinin ileri gelenlerinden Aslan Tatar, teröre karşı birlik çağrısı yaptı.

Şırnak il merkezinde PKK'lı teröristlerin yakalanması, patlayıcılarla tuzaklanan çukurların ve barikatların bertaraf edilmesi, halkın can ve mal güvenliğinin sağlanması amacıyla ilan edilen sokağa çıkma yasağının ardından Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve emniyet unsurlarınca 14 Mart'ta başlatılan "Şehit Jandarma Üsteğmen Mehmet Çifci Operasyonu" sürüyor. Operasyonlarda güvenlik güçlerine bölgedeki korucular da destek veriyor.

Operasyona katılan güvenlik güçlerinden bir kısmına evinde verdiği yemekle gündeme gelen Tatar ailesinin ileri gelenlerinden Aslan Tatar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bölgede ailece koruculuk yaptıkları 30 yıla yakın sürede onlarca şehit verdiklerini söyledi.

Tatar, terör örgütü PKK'nın Kürt halkını temsil etmediğini ve dış güçlerin taşeronluğunu yaptığını dile getirerek, Kürtlerin dinine, bayrağına, vatanına, milletine, namusuna bağlı insanlar olduğunu vurguladı.

"Kürt'üm ve Kürtlüğüm ile gurur duyuyorum. Kürtler şerefli insanlardır. Ne yazık ki PKK'nın Kürtler üzerindeki projesi dinsizleştirme, fakirleştirme ve cahilleştirme üzerine kurulu. Bir insanı dinsizleştirirseniz istediğiniz her yönde kullanırsınız, fakirleştirirseniz de. Şu anda çukur kazıp başında bekleyenlere bakın çoğu hırsız ve tinerci. PKK, Kürtleri dinsizleştirmek, fakirleştirmek ve cahilleştirmek istiyor. Bunun için de bu kirli oyunu yıllardır sürdürüyor." diyen Tatar, bunun bölge insanı tarafından bilindiğini ifade etti.

"Koruculuğu para için yapmıyoruz"

Atalarının 1900'lü yılların başında İran'dan göç ederek Şırnak'a geldiğini, o tarihten itibaren bu ülkeyi vatan edindiklerini ve bu topraklara sonuna kadar sahip çıktıklarını aktaran Tatar, vatanseverliklerinden dolayı terör örgütü yandaşlarının kendilerini Kürt olarak kabul etmediğini savundu.

Tatar, atalarının Kurtuluş Savaşı'nda Mustafa Kemal Atatürk ile aynı cephede savaştığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"1980'li yıllardan itibaren de PKK ile mücadele etmeye başladık. PKK belası ortaya çıktığında o zaman tavrımızı ortaya koyduk. O gün bugündür de mücadelemiz devam ediyor. Biz koruculuğu para için yapmıyoruz. Onlarca şehit verdik. 3 bin nüfuslu bir aileyiz ve hepimizin kefeni üzerinde, şehit olmaya hazırız. Bin lira için bu iş yapılmaz. Bu para ile bir aile ne kadar geçinir? Kabristana gittiğimizde babalarımız, 'bize ihanet ettiniz' demesin diye mücadele ediyoruz. Bayrağımızı, milletimizi, devletimizi sevdiğimiz için mücadele ediyoruz. Vatanımız için ölmeye hazırız."

Tatar, PKK'nın bölgede oluşturmak istediği kaos ortamının askeri operasyonlarla engellendiğini ancak daha yapılması gereken çok şey olduğunu söyledi.

Devlet kurumları içine sızmış PKK yandaşlarının acilen temizlenmesi gerektiğine işaret eden Tatar, "PKK'nın artık bir daha bu ortamı hazırlamasına izin verilmemeli. Şırnak'ın kendi kaynakları ile zenginleşebilir. Kömür ocaklarımız ve Habur Sınır Kapısı'nın varlığı, Van-Şırnak Karayolunun yapılması bölge için önemli değer. Devletimiz zaten yeterli yardımları yapıyor." diye konuştu.

Tatar, güvenlik sorunu kalmadığı takdirde bu zenginliklerin gün yüzüne çıkacağını ve bölgenin canlanacağını kaydetti.

"PKK, HDP ve Paralel Devlet Yapılanması ortak hareket ediyor"

Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın bölgeye büyük zarar verdiğine işaret eden Tatar, "PKK, HDP ve Paralel Devlet Yapılanması ortak hareket ediyor." dedi.

Tatar, bölgede barış ve huzurun tesis edilmesi için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın tüm samimiyetiyle çaba harcadığına dikkati çekerek, şöyle konuştu:

"Biz Kürt'üz diyebildiysek bu, Cumhurbaşkanımızın sayesindedir. Cumhurbaşkanımız bizler için Kürtler için baldıran zehri içti ancak PKK ve HDP kalleşlik yapıp, bölgeyi kan gölüne çevirdi. Kürtler yaşananların farkında. Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'a sesleniyorum; 'Halka hendek kazın, barikat kurun, mayın döşeyin' dediniz, peki şimdi neredesiniz? O barikatları ben kazdırsaydım şimdi o barikatların başında olurdum. Şimdi nerede Selahattin, hani nerede Figen? Bu insanları evinden, aşından, işinden ettiniz, şu an durum ortada. Ben memleketimdeyim, toprağımdayım, hani siz neredesiniz? Hani sizin Kürtlüğünüz? Esas Kürt biziz. Ben Kürtlüğümü hiç inkar etmedim."

"Gün birlik, beraberlik, diri ve yek vücut olma günüdür"

Operasyonların ardından bölgeye huzurun geleceğine inandıklarını ifade eden Tatar, birlik ve beraberlik mesajı verdi.

Tatar, Türk, Kürt, Laz, Sünni, Alevi, Zaza herkese seslendiğini dile getiren Tatar, "Gün birlik, beraberlik, diri ve yek vücut olma günüdür. Bunların halkına yaptığı zulümdür. Barikat kurdukları, patlayıcı döşedikleri evler, fakir ve garibanların evleri. Bir ekmeği 10 kişi bölüşen insanların evine mayın tuzaklamakla olmaz bu iş." diye konuştu.

"Devlet benim devletim, güvenlik güçleri hepimizin"

Güvenlik güçlerine evinde yemek verdiği için bazı basın yayın organlarında haksız yere eleştirildiğini söyleyen Tatar, tüm güvenlik güçlerinin kardeşi olduğunu, her birini evinde ağırlamaktan onur duyacağını vurguladı.

Evlerin önüne çukur kazanların operasyonlar başlayınca kaçtığını anlatan Tatar, "Güvenlik güçlerini evimde görmekten ve onları soframda ağırlamaktan şeref duyuyorum. Güvenlik güçleri, halkın huzurunu, can ve mal güvenliğini korumak için buradalar. Onlarca şehit verdik bölgede. Devlet benim devletim, güvenlik güçleri hepimizin. Bu zor sürecin üstesinden birlik ve beraberlikle geleceğiz. Kimsenin endişesi olmasın." ifadelerini kullandı.

Şırnak'ta, 31 Mart'ta, terör örgütü PKK mensuplarının açtığı ateş sonucu geçici köy korucusu Mehmet Tatar'ın 16 yaşındaki oğlu Bayram Tatar hayatını kaybetmişti.