Güvenli İnternet Günü
Bilgi Teknolojileri ve İleşitim Kurumu (BTK) Başkanı Ömer Fatih Sayan, interneti bir nehre benzeterek, "Nehrin önünde durmak, buna set çekmek, akmamasını önlemek mümkün değil. Bu nehir akacak.
Bilgi Teknolojileri ve İleşitim Kurumu (BTK) Başkanı Ömer Fatih Sayan, interneti bir nehre benzeterek, "Nehrin önünde durmak, buna set çekmek, akmamasını önlemek mümkün değil. Bu nehir akacak. Biz bireyler, düzenleyiciler, bu servisi sağlayanlar olarak bu nehrin mecrasında akmasını sağlama noktasında hep beraberce çalışıyor olacağız" dedi.
Sayan, "Güvenli İnternet Günü" dolayısıyla düzenlenen toplantının açılışında yaptığı konuşmada, bugünün başta çocuklar olmak üzere, bütün internet kullanıcılarını bilinçlendirmeyi hedeflediğini söyledi.
Güvenli İnternet Günü'nün ilk kez bu yıl "El ele" temasıyla kullanıldığını anlatan Sayan, bu kapsamda tüm kamu kurumları, sivil toplum kuruluşlarının, akademisyenlerin, iletişim hizmeti veren operatörlerin bu alanda el ele vermesi gerektiğini ifade etti.
Sayan, internetin yararlı özelliklerinin kullanılması ancak zararlı görülen bazı özelliklerine de dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:
"İnterneti bir nehre benzetecek olursak, nehrin önünde durmak, buna set çekmek, akmamasını önlemek mümkün değil. Bu nehir akacak. Biz bireyler, düzenleyiciler, bu servisi sağlayanlar olarak bu nehrin mecrasında akmasını sağlama noktasında hep beraberce çalışıyor olacağız. Özellikle nehrin bir sel olup, etrafına taşıp, insanlara zarar vermemesi için çalışacağız. Bu nehir eğer Haliç'in 20 yıl önceki durumu gibiyse, mikroplar, virüsler varsa bunun temiz akmasını hep beraber sağlayacağız. Bu nehre girip hasta olmamayı sağlamak üzere. Bu anlamda gençlerimizi bilinçlendireceğiz, temiz olan sularda yüzmelerini sağlayacağız. Mikroplu, virüslü kısımları ise bilinçle temizleyeceğiz."
BTK olarak 431 internet servis sağlayıcısına ruhsat verdiklerini anlatan Sayan, yetkilendirmeleri gelecek dönemde daha dikkatli vereceklerini, kullanıcıların abonelikle ilgili belirli bir hizmet seviyesine sahip şirketlerden hizmet almalarını sağlayacaklarını belirtti.
Dijital ekonominin artmasının, facebook, twitter, google gibi üreticilerin yaygınlaşmasını sağladığını aktaran Sayan, "Bunların en fazla üzerinde durduğu şeyler; şebeke tarafsızlığı, internet ortamında güven, güvenlik ve güvenli internet gibi hususlar. Bu hizmet zincirinin en üstünde OTT'ler yer alıyor ve şebekeler üstü hizmet sunan şirketler, bu ekosistem içerisindeki pazar paylarını arttırıyorlar" dedi.
Sayan, yapılan bir çalışmaya göre sadece sosyal mesajlaşma uygulamalarının, mobil işletmecilerin dünya genelindeki 2016 gelirlerinde 54 milyar dolarlık bir azalmaya neden olduğuna işaret ederek, şebekeler üstü hizmet sunan işletmecilerin gelirlerinin ise önümüzdeki 4 yıl boyunca ortalama yüzde 16 büyüyeceğinin öngörüldüğünü kaydetti.
"İnternet, gençlerin dünyasında önemli bir yer edindi"
İstanbul Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız da Milli Eğitim Müdürü, yöneticiler ve öğretmenler olarak herkesi derinden etkileyen durumla karşı karşıya olduklarını, çocukların bir hususta kendilerinden daha ileri ve iyi durumda bulunduklarını ifade etti. Bu hususun herhangi bir parametre değil, bu çağın parametresi olduğunu dile getiren Yıldız, "Dolayısıyla okullarımızda da Fatih Projesi ile alt yapısıyla, yaygınlığıyla, kullanımıyla, yazılım boyutuyla da Milli Eğitim Bakanlığı ileri bir seviyeyi yakalamış durumda. İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü olarak rolümüz, iş birliği yaptığımız kurum ve kuruluşlarla eğitim çıktısı anlamında çocuklarımızın kazanımlarını daha ziyade kılmaktır" diye konuştu.
İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü olarak birçok projeye imza attıklarını aktaran Yıldız, öğretmen, öğrenci ve velilerin yeterli teknoloji kullanım becerilerine sahip olduğuna inandıklarını ifade etti.
Yıldız, eğitim paydaşlarına doğru imkanlar sağlanabilirse, interneti ve teknolojiyi bilinçli bir şekilde kendi gelişmeleri ve nitelikli mesleki paylaşımları için kullanacakları yönünde onlara güvenebileceklerini anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Teknolojinin yaygınlaşmasıyla internet, gençlerin dünyasında önemli bir yer edindi. Teknoloji, gelişmişliğin ve çağdaşlaşmanın bir ölçütü olarak insan hayatını kolaylaştırıp, toplumsal gelişime olumlu katkı sağlarken, internetin yeterince bilinçli kullanılmamasının olumsuz etkileri de bulunmaktadır. Bu durum da gençlerimizin internetin faydalarından tam olarak yararlanmamalarına neden olabilmekte, internetin bilinçsiz kullanımından kaynaklanan bazı sorun ve tehlikeleri de beraberinde getirmektedir. İnternet kaynaklı risklerin minimuma indirilmesi, bireylerin bilinç seviyelerinin arttırılmasıyla mümkündür."
İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü olarak İnternet Geliştirme Kurulu ile son iki senede Keşfet Bilinçli İnternet Hareketi Projesi'ni hayata geçirdiklerini belirten Yıldız, 2013-2014 eğitim öğretim yılının ikinci yarısında, 11 ilçede 11 okuldan 21 öğretmen ve 3 bin öğrenciyle adım attıkları bu uygulamada, öğretmen ve öğrencilerden yüreklendirici geri bildirimler aldıklarının altını çizdi.
Yıldız, aldıkları olumlu geri bildirim sonunda genişletilmiş pilot uygulamaya geçmeye karar verdiklerini ifade ederek, 2014-2015 eğitim öğretim yılında da 10. sınıf seviyesinde 23 bin öğrenci, 6. sınıf seviyesinde 30 bin öğrencinin bilinçli ve güvenli internet kullanıcısı olma yolunda ilk adımı attığını anlattı.
Bu projenin sürekli yenilendiğini, ilk başladığında 4 haftada 8 ders saati olarak gerçekleştirilen çalışmanın, bugün 13 haftada 26 ders saati olarak uygulandığını aktaran Yıldız, 2015-2016 eğitim öğretim yılının birinci döneminde tüm ortaokullardaki 6. sınıf öğrencilerinin, Bilişim Teknolojileri ve Yazılım dersi kapsamında bu çalışmaları uygulama fırsatı bulduğunu kaydetti.
Öğrencilere dijital vatandaşlık, dijital ayak izi, internette itibar yönetimi, siber tuzaklara karşı nasıl davranılması gerektiğini, ilk defa bu programlarla ortaya koyduklarını belirten Yıldız, etkinlikleri uygulayan öğretmenlerin yüzde 95'inin projenin amacına ulaştığını ifade ettiğini söyledi.