Haberler
Van'ın Bahçesaray Belediye Başkanı Ayvaz Hazır, İçişleri Bakanlığınca görevden uzaklaştırıldı

Terörden ceza alan Bahçesaray Belediye Başkanı Ayvaz Hazir, görevden uzaklaştırıldı

Van'da kayyum protestosu: Belediye binası önünde toplandılar

Van'da kayyum protestosu

Suriye'de 'rejim askerlerinin kullandığı iletişim cihazları patlatılıyor' iddiası

'Rejim askerlerinin iletişim cihazları patlatılıyor' iddiası

Türkiye'den Suriye'deki muhaliflerin ilerleyişiyle ilgili yapılan açıklamada Tel Rıfat ve Münbiç'e dikkat çekildi

Sınırın sıfır noktasındaki savaşla ilgili Türkiye'den dikkat çeken açıklama

Gürbüz Azak'tan Altın Tavsiyeler

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

'Vefa Buluşmaları' kapsamında Esenlerli öğrenciler gazeteci, yazar, şair ve ressam Gürbüz Azak'ı evinde ziyaret ederek, usta çizerin hayatından ve tecrübelerinden faydalandılar.

Esenler Belediyesi Kültür İşleri Müdürlüğü'nün düzenlediği 'Vefa Buluşmaları' kapsamında Esenlerli gençler gazeteci, yazar, şair ve ressam Gürbüz Azak'ı evinde ziyaret etti. Esenler Sanat Evi (ESEV) Karikatür Eğitmeni Demirhan Kadıoğlu ile öğrencilerini evinde ağırlayan sanatçı Azak, sanat hayatına dair anılarını ve tecrübelerini paylaştı.

KEŞKE DAHA ÇOK ÇOCUK DERGİSİ ÇIKSA

Bâbıâli'nin usta ismi Gürbüz Azak, Bâb-ı Ali çizerliği ve çocuk dergiciliği ile ilgili görüşlerini ESEV'li öğrencilerle paylaşarak, "Keşke daha çok çocuk dergisi çıksa, daha çok okunsa, tirajlar daha yüksek olsa ve ebeveynler çocuklarını bu tip dergileri okutma fırsatı ve imkânı bulabilseler. Çocuklar şimdi televizyona ve internete bağlılar" diye konuştu.

DERSLERDE GÜNLÜK GAZETELER OKUTULMALI

Öğrencilerin okulda sadece müfredatı öğrendiklerini söyleyen Azak, okullarda sadece ders öğretilmemesi gerektiğini, çocuklara sanat ve fikir anlamında katkı sağlamanın da gerekli olduğunu söyledi. Türkçe dersinde öğretmenlerin sadece Türkçe kitabına bağlı kalmamasını, öğrencilere günlük gazeteler de okumaları gerektiğinden bahseden Azak, şunları aktardı:

"Biz Türkçe'yi o günün gazetelerinin makalelerini, resimli romanlarını, tefrikalarını okuyarak öğrendik. Köşe yazılarını keser, biriktirirdik. Ders aralarında oyun oynamayı unuttuk. Türkçe öğretmenimiz bizi köylere ninelerin ve dedelerin yanına gönderirdi. Onların ağzından da deyimler ve söyleşişleri, türküleri öğrenirdik. 12 yaşındaki çocuğun yapacağı işler değildi ama üstesinden geldik. Eğitimcilerin sadece kitap okumayı değil, görgü kurallarını da öğretmesi gerekiyor."

Kaynak: Bültenler / Güncel
title