Güney Afrika Cumhuriyeti Ülke Günü ve Türkiye İçin Fırsatlar" Toplantısı
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, Türkiye ile Güney Afrika arasında henüz bir serbest ticaret anlaşmasının bulunmadığını belirterek, "Böyle bir anlaşmanın yapılması için Ekonomi Bakanlığımızın gerçekleştirdiği girişim bizlere umut veriyor.
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, Türkiye ile Güney Afrika arasında henüz bir serbest ticaret anlaşmasının bulunmadığını belirterek, "Böyle bir anlaşmanın yapılması için Ekonomi Bakanlığımızın gerçekleştirdiği girişim bizlere umut veriyor. Türkiye ile Güney Afrika arasında serbest ticaret anlaşması imzalanması halinde ekonomik ve ticari ilişkilerimizin güçlü bir ivme yakalayacağı düşüncesindeyiz." dedi.
Bahçıvan, "Güney Afrika Cumhuriyeti Ülke Günü ve Türkiye için Fırsatlar" toplantısında yaptığı konuşmada, tarih boyunca Asya, Avrupa, Afrika ve Orta Doğu'dan farklı kültürlerin buluşma noktası olan İstanbul'da, Türkiye ve Güney Afrika Cumhuriyeti'nden değerli katılımcıların bir araya gelmiş olmasından büyük bir mutluluk duyduğunu ifade etti.
İSO olarak, İstanbul'un sanayi ve ticaret hayatına katkı yapmak için farklı ülke ve kültürleri tanıma fırsatı sunan "Ülke Günleri" düzenlediklerini anımsatan Bahçıvan, "Düzenli olarak gerçekleştirdiğimiz ve sanayicilerimizin yoğun ilgi gösterdiği bu etkinliklerimiz insanları, ekonomileri ve sanayileri birbirine yaklaştırmakta önemli bir rol oynuyor. Bugün bu anlayış eşliğinde, İstanbul Sanayi Odası'nın çatısı altında Güney Afrika Cumhuriyeti ile Türkiye arasındaki iş ve yatırım fırsatlarını değerlendirerek daha iyi bir noktaya taşımak amacıyla toplanmış bulunuyoruz." diye konuştu.
Bahçıvan, İSO'nun, 18 binden fazla üyesi ile Türkiye'de imalat sanayinin yaklaşık yarısını temsil eden, 65 yıllık geçmişiyle Türkiye'nin en eski ve en büyük sanayi odası olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
"Türkiye'nin en büyük 500 sanayi kuruluşunun yüzde 36'sı odamız üyesidir ve bu firmaların 500 büyük sanayi kuruluşunun ihracatındaki payı yüzde 50'dir. Odamız, çok sayıda sanayi kolunu bünyesinde barındırmaktadır. Böylesine büyük ve güçlü bir sanayi odası ile Güney Afrika Cumhuriyeti Büyükelçiliği'nin bugün burada sergilediği birliktelik ve iş birliğinin her iki ülkenin ekonomisi ve toplumları için büyük bir sinerjinin doğmasına vesile olacağına yürekten inanıyorum. Türkiye, genç nüfusuyla dinamik bir ekonomidir. Büyüme oranlarıyla dünyada sayılı ülkeler arasında yer alan, kamu bütçe disiplini dünyada örnek gösterilen, her geçen gün artan kaliteli üretim ve rekabetçi ekonomisiyle öne çıkan bir Türkiye var. Bölgesinde ve dünyada başta ekonomi olmak üzere her zaman önemli roller oynamış olan Türkiye, aynı zamanda geleceğe yönelik büyük hedefleri olan bir ülkedir."
Hükümetin, Türkiye'deki yatırım ortamını yabancı yatırımcılara daima daha iyi hale getirmek için çalıştığını aktaran Bahçıvan, son yıllarda bu doğrultuda büyük ve somut adımlar atıldığını ve yatırım ortamının çekiciliğinin artırıldığını kaydetti.
Bahçıvan, Afrika kıtası ile siyasi ve ekonomik ilişkilerin geliştirilmesinin, son yıllarda Türkiye'nin uluslararası ekonomik stratejisinde öncelikli bir yer tuttuğuna işaret ederek, bu çerçevede 1 milyar nüfusa sahip Afrika'ya giriş kapısı olarak görülen Güney Afrika'nın ülke için büyük önem taşıdığını vurguladı.
İki ülke arasındaki ilişkilerin geçmişinin, karşılıklı olarak büyükelçiliklerin açıldığı 1994 yılına dayandığını belirten Bahçıvan, "Bu tarihten öncesinde de Türkiye ile Güney Afrika Cumhuriyeti arasında ticaret ve kültürel iş birliği mevcuttu. İkili ilişkilerimiz sayesinde ülkelerimiz arasında anlamlı bir etkileşimin gelişmiş olduğunu görüyoruz. Bununla birlikte ilişkilerimiz, en çok da coğrafi mesafe nedeniyle arzu ettiğimiz gelişmişlik düzeyinde değildir. İlişkilerimizi çok daha iyi bir noktaya taşımak bizlerin elinde." şeklinde konuştu.
- "Güney Afrika Cumhuriyeti, Afrika pazarının giriş kapısı olarak değerlendirilmektedir"
Erdal Bahçıvan, her yıl daha çok turist çeken Güney Afrika'nın dünyada gelişen ekonomiler arasında potansiyeliyle öne çıkan güçlü bir pazara sahip olduğunu belirterek, sözlerine şöyle devam etti:
"Küresel piyasalarda Güney Afrika ekonomisine dair pozitif beklenti yüksektir. Zengin ham madde kaynakları, gelişmiş altyapısı, tekstil, turizm, otomotiv ve tarım gibi önde gelen sektörleriyle Afrika kıtasının en büyük ekonomisi konumundadır. Öyle ki Güney Afrika Cumhuriyeti, tek başına Afrika kıtasının toplam sınai üretiminin yüzde 40'ını, kıtanın toplam GSYH'sinin yüzde 20'sini, toplam elektrik üretiminin yüzde 50'sini ve maden üretiminin ise yüzde 45'ini gerçekleştirmektedir. Öte yandan, Güney Afrika Cumhuriyeti Afrika kıtasında bulunan en iyi ulaşım altyapısına sahiptir. Büyük çaplı limanları, etkin kara ulaşım ağı, dünyanın birçok bölgesiyle hava yolu bağlantıları mevcuttur. Bu gelişmiş altyapı sayesinde az önce de belirttiğim gibi Güney Afrika Cumhuriyeti, Afrika pazarının giriş kapısı olarak değerlendirilmektedir."
Güney Afrika Cumhuriyeti ile Türkiye arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin hızla geliştiğini, 2017 yılında ikili ticaret hacminin 2,2 milyar dolar olarak gerçekleştiğini anımsatan Bahçıvan, "Ülkelerimiz arasında henüz bir serbest ticaret anlaşması bulunmamaktadır. Böyle bir anlaşmanın yapılması için Ekonomi Bakanlığımızın gerçekleştirdiği girişim bizlere umut veriyor. Türkiye ile Güney Afrika arasında serbest ticaret anlaşması imzalanması halinde ekonomik ve ticari ilişkilerimizin güçlü bir ivme yakalayacağı düşüncesindeyiz." dedi.
- "Güney Afrika'nın ihracat için önemli fırsatlar sunduğu düşünülmektedir"
İSO Yönetim Kurulu Başkanı Bahçıvan, Güney Afrika Cumhuriyeti'nde kayda değer ölçüde Türk yatırımlarının bulunduğunu ifade ederek, Türkiye'den 100'ün üzerinde şirketin faaliyet gösterdiği Güney Afrika'da, yatırımların ağırlıklı olarak madencilik ve tekstil sektörlerinde olduğunu, başta Cape Town ve Johannesburg kentlerinde olmak üzere Türk vatandaşlarına ait tekstil, halı, gıda ağırlıklı ithalat, toptan ve perakende satış yapan firmalar bulunduğunu anlattı.
Son dönemde beyaz eşya, elektrikli ev aletleri ve demir çelik sektörlerinde gerçekleştirilen önemli yatırımların Türkiye'nin Güney Afrika Cumhuriyeti'ne yönelik yüksek ilgisini ortaya koyduğunu ifade eden Bahçıvan, şunları kaydetti:
"Türkiye'den firmaların Güney Afrika Cumhuriyeti pazarını tanıyor olması, henüz bu pazarda yer almayan firmalarımız için cesaret verici bir etkendir. Güney Afrika'nın ihracat için önemli fırsatlar sunduğu düşünülmektedir. Bu bağlamda potansiyel taşıdığı düşünülen sektörlerin bazıları yapı ve inşaat malzemeleri, tekstil, makineler, cam ve camdan eşyasıdır. Otomotiv ve yan sanayi sektöründe de fırsatlar olduğu ifade edilmektedir. Örneğin, kauçuktan dış lastikler sektöründe canlı bir iç talep vardır. Altyapı ve müteahhitlik alanında Güney Afrika Cumhuriyeti'nde yıllık 2 milyar dolar civarında bir iş hacmi vardır. Liman ve havaalanı inşası ve genişletilmesi gibi projelerde ve Angola boru hattı gibi projelerde firmalarımız önemli rol oynayabilir. Ayrıca, Güney Afrikalı firmalarla iş birliği yapılarak Sahra'nın güneyindeki diğer ülkelerdeki altyapı projelerinde de yer almak mümkündür."
Bahçıvan, Türkiye olarak Güney Afrika Cumhuriyeti ile ticaret hacmini artırma doğrultusunda güçlü bir iradeye sahip olunduğunu belirterek, "Bunun yanı sıra Güney Afrikalı yöneticilerin de ülkemizden yatırımcıları samimiyetle ülkelerine davet ettiğini görüyoruz. Bu daveti büyük bir fırsat olarak görmemiz gerektiğine inanıyorum." dedi.
İki ülke arasındaki mesafeyi, ilişkilerin daha çok gelişmesinin önünde bir engel olmaktan çıkarmak gerektiğini vurgulayan Bahçıvan, İstanbul'dan Güney Afrika'nın Cape Town, Johannesburg ve Durban şehirlerine direkt uçuşların yapılmasını önemli bir avantaj olduğunu vurguladı.
- "İlişkilerin daha iyi noktalara gelebilmesi için potansiyel var"
Güney Afrika Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Pule Isaac Malefane ise İSO'nun yaptığı faaliyetlerin Türkiye'ye önemli katkılar sağladığını belirterek, küresel ekonomide girişim ve inovasyonun öne çıkarılması, ortaya çıkan fırsatlardan yararlanılması gerektiğini söyledi.
Türkiye'nin Güney Afrika ile olan sosyal ve iktisadi iş birliğini takdirle karşıladıklarını ifade eden Malefane, Güney Afrika ekonomisinin istikrarlı olduğunu, demokrasi ve hukukun üstünlüğünün bulunduğunu anlattı.
Malefane, liberal bir ekonomi olarak çok taraflı sürecin parçası olmayı sürdürdüklerini aktararak, "Güney Afrika önemli bir yatırım destinasyonu olarak öne çıkıyor. Teknolojik altyapımız ve bölgesel pazarlara erişimimiz sayesinde kıtasal serbest ticaret anlaşmasını hayata geçireceğiz." dedi.
İki ülke arasında ticaret hacminin yeterli düzeyde bulunmadığına işaret eden Malefane, ilişkilerin daha iyi noktalara gelebilmesi için potansiyelin bulunduğunu kaydetti.
Bu arada, Malefane konuşmasında, merhum İTO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Çağlar'ı da andı. Çağlar'ın yaptığı katkıların unutulmayacağını belirten Malefane, Çağlar'ın kaybının ani ve acı bir kayıp olduğunu dile getirdi.
"Güney Afrika'da iş yapmamamız için hiçbir sebep yok"
Güney Afrika Cumhuriyeti İstanbul Fahri Konsolosu Remzi Gür ise Güney Afrika'nın Türkiye için ulaşılması zor ülke konumundan çıktığını, ülkede önemli madenler bulunduğunu, ülkenin savunma sanayi, otomobil ve tarımda iyi olduğunu anlattı.
Afrika'da güvenlik sorunu bulunduğunu söylemenin yanlış olduğunu ifade eden Gür, "Afrika'da iş yapabileceğimize inanıyorum. İki ülkenin menfaati için çalışabiliriz. Orada iş yapmamamız için hiçbir sebep yok." dedi.
"Güney Afrika gelecek için pozitif imkanlar vadeden bir ülke"
Güney Afrika'daki ticaret deneyimlerine ilişkin değerlendirmede bulunan Koç Holding Dayanıklı Tüketim Grubu Başkanı Fatih Kemal Ebiçlioğlu da Güney Afrika'da birçok sektörde yer aldıklarını bildirdi.
Ebiçlioğlu, büyümelerini organik ve inorganik olarak gerçekleştirdiklerini ifade ederek, Arçelik'in, Türkiye'nin öne çıkan birkaç markasından biri olduğunu vurguladı.
Güney Afrika'nın ulaşım altyapı imkanlarının iyi olduğunu belirten Ebiçlioğlu, işsizlik oranı ve gelir dağılımına yönelik sorunların bulunduğunu dile getirdi.
Ebiçlioğlu, Güney Afrika'nın gelecek için pozitif imkanlar vadeden bir ülke olduğuna işaret ederek, Güney Afrika'ya yatırımda bulunmuş olmaktan memnuniyet duyduklarını ifade etti.