Gündelikçinin 'İş Kazasının Tespiti' Davası Başladı
ANTALYA'da, 2009'da çalıştığı evde cam silerken, zemine çakılması sonucu ağır yaralanan Minire İnal'ın 5 yıl önce açtığı 'hizmet tespit' davası sürerken, bugün de 'iş kazasının tespiti' davası başladı.
ANTALYA'da, 2009'da çalıştığı evde cam silerken, zemine çakılması sonucu ağır yaralanan Minire İnal'ın 5 yıl önce açtığı 'hizmet tespit' davası sürerken, bugün de 'iş kazasının tespiti' davası başladı. Geçirdiği kazanın, iş kazası olduğunu belirten İnal, "SGK'da iş kazası olarak tanımlanması gerek. 1 gün bile çalışsak kendimizi işçi olarak görüyoruz" dedi.
Antalya'da, 2 çocuk annesi Minire İnal, 5 Mart 2009'da, çalıştığı 3'üncü kattaki dairenin salon camlarını silerken, zemine çakıldı. Hastaneye götürülen İnal'ın iç kanama geçirdiği ve kaburgalarının kırıldığı belirlendi. Minire İnal, sigortasız çalıştığı için hastane masraflarını ev sahibi ödedi. İnal, 15 gün kaldığı hastaneden taburcu edildikten sonra bir süre de evde yattı. Minire İnal, rahatsızlanınca tekrar hastaneye yatırıldı. Akciğer ve omurilikten bir dizi ameliyat geçiren İnal, bu kez hastanede 2 ay kaldı, tedavi masrafları da yeşil kart çıkarılarak, karşılandı. İnal, taburcu edildikten sonra 1,5 yıl yakınlarının yardımıyla yaşamını sürdürdü.
İZLEDİĞİ FİLMDEN ETKİLENİP, DAVA AÇTI
Eşi sigortasız işte, 600 lira aylıkla çalışan Minire İnal'ın aklına, kazadan sonra dava açmak gelmedi. İnal, İmece Kadın Dayanışma Derneği'nce Antalya'da gösterime sunulan, yönetmenliğini Emel Çelebi'nin yaptığı 'Gündelikçi' filmini izleyince iş mahkemesinde 'hizmet tespit' davası açtı. Bu davayı ise tazminat davası takip etti. İnal, bu sırada İmece Ev İşçileri Sendikası'nın kuruluş aşamasında Antalya temsilcisi oldu ardından genel kurulda sendikanın yönetim kurulunda yer aldı.
Minire İnal'ın Antalya 1'inci İş Mahkemesi'nde görülen 'hizmet tespit' davasının ardından bugün de 'iş kazasının tespiti' davası başladı. Antalya 2'nci İş Mahkemesi'nde görülen ilk duruşmaya, davacı ve davalı vekilleri katıldı. Duruşmada tanık olarak dinlenen Nazire Terzi, yaklaşık 20 yıldır ev hizmetlerinde çalıştığını belirterek, "Davacıyı şahsen tanımıyorum. Davalının annesinin evine temizliğe gitmiştim. Temizlik yaparken, bana 'Dikkat et. Sen de Minire gibi düşme' dedi. Olayı sorduğumda bana Minire hanımın haftada 3 gün oğlunun evine gittiğini ve cam silerken, 3'üncü kattan düştüğünü söyledi" dedi.
Minire İnal'ın eşi Mehmet Emin İnal ise eşinin, davalının evinde yaklaşık 2 yıl çalıştığını belirterek, aylıklı çalıştığını ve sigortasının olmadığını kaydetti.
Duruşma, eksiklerin tamamlanması için 6 ay sonraya ertelendi.
'İŞ KAZASI GEÇİRDİM'
Davacı Minire İnal ile davacı vekili avukat Aylin Onursev, duruşma sonrası gazetecilere açıklama yaptı. Ev işçilerinin 'İş Kanunu'nda yer almadığını, bu kazayı SGK'nın iş kazası olarak tanımlamadığını kaydeden İnal, "Biz ise bunun tanımlanması gerektiğini iddia ediyoruz. 1 gün bile çalışsak biz kendimizi işçi olarak görüyoruz. Benim geçirdiğim kazanın da bir iş kazası olduğunu söylüyorum" dedi.
'ÖNLEM ALINMASI GEREK'
Avukat Onursev ise ev işçilerinin sigortasız çalışması ve çalıştırılmasının, bu konuda herhangi bir düzenleme yapılmamasının mağduriyete yol açtığını dile getirerek, "2009 yılından bu yana hakkını ispatlamaya çalışan Minire İnal'ın mağduriyeti devam ediyor. Bu durum diğer ev işçileri için de geçerli; çünkü ev işçilerinin sağlık sigortası yok. Sigorta olsun, diye Minire hanım bu davaları açtı. Hem sağlık hem SSK sigortalılığı olsaydı, mağduriyet azaltılmış olacaktı. İşveren de önlem alacaktı. İşçisini cama çıkarmayacaktı. Cama çıkıp, ölen o kadar çok işçi var ki devletin bir an önce bu konuda önlem alması gerekiyor" diye konuştu.
- Antalya