Haberler
İsrail ve Hizbullah ateşkese çok yakın: 36 saat içinde ilan edecekler

Savaşın bitmesine saatler kaldı! Ateşkes artık çok yakın

Kreş tartışmasında CHP'li Başarır ağzını fena bozdu: Tweet bu kadar, geri zekalı

CHP'li Başarır ağzını fena bozdu! Varank'ın yanıtı ise daha bomba

Naci Görür'den Malatya'daki depremden sonra korkutan açıklama: Sonuncusu 2 bin 500 yıl önceydi

Malatya'daki depremden sonra korkutan açıklama: Sonuncusu 2 bin 500 yıl önceydi

İşte kokoreçcide ölen gencin son videosu: Ölürsem bunu paylaşın

İşte kokoreçcide ölen gencin son videosu: Ölürsem bunu paylaşın

Günay Özarslan'ın Ailesinden Suç Duyurusu...

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Bağcılar'da düzenlenen operasyonda öldürülen Günay Özarslan'ın ailesi, bugüne kadar cenazesinin kaldırılmasına izin vermeyen yetkililer ve oparesyona katılan polisler hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu.

Bağcılar'da düzenlenen operasyonda öldürülen Günay Özarslan'ın ailesi, bugüne kadar cenazesinin kaldırılmasına izin vermeyen yetkililer ve oparesyona katılan polisler hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunda bulunmak üzere Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na gelen avukatlar ile polis arasında arbede yaşandı. Açıklama yapmak isteyen avukatları polis, adliye önünde açıklama yapamayacakları konusunda uyardı. Özarslan ailesinin avukatlığını üstlenen Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İstanbul Şubesi'ne bağlı avukatlar adliye önünde pankart açtı. Bunun üzerine çevik kuvvet ekipleri müdahale etti. Polis kalkanlarını kullanarak avukatları Çağlayan Meydanı'na doğru sürükledi, bu sırada arbede yaşandı.

POLİSTEN BENİM CENAZEM NE OLACAK TEPKİSİ

Arbede sonrasında bir polis memuru, Bıktırdınız insanları diye bağırarak tepki gösterdi. Gruptan biri, İnsanları katlediyorsunuz, cemevini basıyorsunuz deyince polis memuru, Benim cenazem var. Benim cenazem ne olacak dedi.

CENAZEMİ VERSİNLER, BAŞKA BİR ŞEY İSTEMİYORUM

Günay Özarslan'ın annesi Makbule Özarslan burada yaptığı açıklamada, Üç gündür perişanım. Cemevinin dört bir tarafını sarmışlar. Ne dışarı çıkabiliyoruz, ne de içeriye girebiliyoruz. Ben bir şey istemiyorum. Zaten çocuğumu öldürdüler. Şimdi de cenazemi versinler, toprağın altına koyar giderim. Ben başka hiçbir şey istemiyorum. Seksen yaşında beyim var rahatsız. Öldü mü kaldı mı onu da bilemiyorum. Çocuğumun vasiyeti vardı. 'Beni Gazi'de toprağa verin anneciğim' bana söylediği kelime buydu. Ben çocuğumun vasiyeti üzerine Gazi'de toprağa vermek istiyorum. Gazi Cemevi, beş gündür abluka altında. Beni de kızımın yanına gömsünler. Çocuğumu IŞİD militanı diye öldürdüler. Ben vuranlardan şikayetçiyim. Suç duyurusunda bulunucağım. Çocuğumu hem öldürdüler, hem de cenazemi vermiyorlar. Adalet varsa benim cenazemi versinler. Beş gündür acımı yaşayamadım. Acımı unuttum. İnsanlara bakıyorum insanları yaktılar yıktılar. Kolu bacağı kırılan var gözü çıkan var. Validen rica ediyorum, izin versin, çocuğumu toprağın altına koyayım dedi.

POLİS YALAN SÖYLEMEKTEDİR

Grup adına ailenin avukatlarından Günay Dağ basın açıklaması yaptı. Dağ, Günay Özarslan, 24 Temmuz sabahı bulunduğu evde polislerce infaz edilmiştir. Bu açık infaz, daha ilk andan itibaren yalanla perdelenmeye, gerçekler karartılmaya çalışılmıştır. Günay Özarslan polisle çatışmaya girmemiştir. Katledildiği evde hiçbir çatışma emaresine rastlanmamıştır. Polis tutanakları bile bunu göstermektedir ama emniyet 'çatışma çıktı' diyerek yalan söylemektedir dedi.

YAKALAMA AMAÇLI DEĞİL, ÖLDÜRME AMAÇLI SİLAH KULLANILDI

Açıklamanın ardından ÇHD'li avukatlar, hazırladıkları iki ayrı suç duyurusu dilekçesini İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na sundular. ÇHD'li avukatlar Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı'na gönderilmek üzere sundukları ilk dilekçelerinde, Başbakan Ahmet Davutoğlu, İçişleri Bakanı Sebahattin Öztürk, İstanbul Valisi Vasip Şahin ve İstanbul Emniyet Müdürü Selami Altınok hakkında Kasten öldürme, Görevi kötüye kullanma, Suç delillerini yok etme ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından şikayetçi oldu. Özarslan'ın iddia edildiği gibi canlı bomba olmadığını ve polisle çatışmaya girmediği belirtilen dilekçede, Sağ olarak yakalanabilecekken, şartları oluşmadığı halde ve yakalama amacıyla değil, doğrudan öldürme kastıyla silah kullanılarak katledilmiştir denildi. Olay yerindeki delillerin de karartıldığına dikkat çeken avukatlar, bahse konu suçları işleyen polisler ve yetkililerin cezalandırılmasını istedi.

İNANÇ HÜRRİYETİNİN KULLANILMASI ENGELLENDİ

Avukatlar, Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmek üzere verdikleri diğer dilekçede ise Özarslan'ın öldürüldüğü operasyona katılan Terörle Mücadele Şube ekipleri ve Özel Harekat Şube ekipleri hakkında suç duyurusunda bulundu. Polisin engellemesi sonucu bugüne kadar defin işleminin gerçekleşemediğini belirten avukatlar, polislerin İnanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engellemek suçundan cezalandırılmalarını istedi.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title