Gümüşhane'de Iı. Abdülhamit Han Konferansı Düzenlendi
Gümüşhane Üniversitesinde "Türk Siyasal Hayatında II. Abdülhamit Han" konulu konferans düzenlendi.
Gümüşhane Üniversitesinde "Türk Siyasal Hayatında II. Abdülhamit Han" konulu konferans düzenlendi.
Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesinde düzenlenen konferansa katılan Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necmettin Alkan, Sultan Abdülhamit'in tahtan indirildiği 27 Nisan tarihinin çok önemli olduğunu belirterek, "Biz 102 yıl sonra 27 Nisan'da Sultan Abdülhamit hakkında konuşma yapıyoruz. Sultan Abdülhamit'in konuşulması biz tarihçileri mutlu ediyor. Sultan Abdülhamit artık Türkiye'nin gündeminde." dedi.
Sultan Abdülhamit'in siyaseti, düşünceleri ve icraatlarının model olduğunu aktaran Alkan, şöyle devam etti:
"Yani şuanda 2017 Türkiyesinde mevcut siyasi iktidar ve Cumhurbaşkanının siyaseti bağlamında benzerlikler veya ayrılıklar noktasında ortak noktalar konusunda bir takım tespitler yapılıyor. Sağlıklı mı sağlıksız mı o ayrı bir şey. Şuan ki mevcut durumun resmini çekmeye çalışıyorum. Ne kadar benzerler yani Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Sultan II. Abdülhamit siyasetlerini dönemini mukayese etmek, siyaset bilim açısından ne kadar doğrudur, tutarlıdır, o ayrı bir tartışma konusu. Ama şu anda Türkiye gündeminde çok ciddi anlamda akademik camiada, siyaset bilimlerinde bir paralellik arz ediyor."
Sultan II. Abdülhamit ile Türk siyasi tarihi arasında çok ciddi bir paralellik olduğunu da dile getiren Alkan, "Türk Siyasi hayatından kastımız şu an ki Türkiye Cumhuriyeti siyasi hayatı değil. Aynı zamanda Osmanlı devletindeki siyasi hayata da biz bu şekilde adlandırıyoruz. Osmanlı Devleti özellikle 1850'li yıllardan itibaren Türkiye diye adlandırılıyor. Belli bir tarihten sonra Türkiye hem Osmanlı devleti yerine kullanılıyor hem de oradaki devletin kimliğini vurgulama adına bir sıfat olarak dönemin Avrupa kaynakları ve bizim kaynaklarımız kullanmaya başlıyor. Türk siyasi hayatı dediğimiz de Osmanlı'dan başlayarak belki Cumhuriyet ve bugünkü döneme kadar gelebilir, fazlasıyla bağlantı var." diye konuştu.
Alkan, Türk siyasi tarihinde anayasa ve meşruiyet yönetim tarzları noktasında Sultan Abdülhamit'in ciddi bir rolü olduğuna işaret ederek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu yönetim tarzının pratiğe aktarılmasında altında mührü bulunan kişi Abdülhamit'tir. Sultan Abdülhamit buna 'evet' demeseydi meşruti yönetime geçmeyecektir. Bu anlamda Sultan Abdülhamit'in Türk siyasi tarihindeki yeri son derece önemli.
Meşrutiyete geçme noktasında, anayasal bir yönetime ve anayasaya sahip olma anlamında il gideceğimiz durak, 1876-1877 ve Sultan II. Abdülhamit'tir."