Gültekin Uysal: 12 Eylül Darbesinin Usulleri Tekrar Ediliyor

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, 12 Eylül darbesinin 45. yılı vesilesiyle yaptığı açıklamada, mevcut iktidarın muhalefete karşı benzer usullerle hareket ettiğini belirtti. Uysal, demokrasi ve adaletin güçlenmesi gerektiğini vurguladı.

(ANKARA) - Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, "12 Eylül darbesinin usulleri ile kendisi gibi düşünmeyen herkesi cezalandıran bir iktidar ile 12 Eylül artık lanetle anmakla kalmıyor her bir yeni gün maruz kalıyor, yaşıyoruz. 12 Eylül'de millet, vatandaş nezdinde kendi lehine rıza üretemeyen bir güruhun kamu otoritesinin gücünü kullanarak yaptığı kötülüğe tanık olmuştuk. Bugün ise artık kendi lehine rıza üretemeyen bir iktidarın muhalefet lehine rızaya itiraz ettiği için yine kamu otoritesinin gücü ile, kaynakları ile, yargı ile ettiği kötülüğe tanık oluyoruz, yaşıyoruz" dedi.

Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, 12 Eyül 1980 askeri darbenin 45'inci yılı dolayısıyla sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, şunları kaydetti:

"Kırk beş yıl önce yaşanmış, memlekete yaşatılmış bir kötülüğün, organize bir suçun, adeta yaşamayan, o tarihte doğmamış olanlar da tanık olsun gayretiyle yeniden sahnelendiği günlerden geçiyoruz. 12 Eylül darbesinin usulleri ile kendisi gibi düşünmeyen herkesi cezalandıran bir iktidar ile 12 Eylül artık lanetle anmakla kalmıyor her bir yeni gün maruz kalıyor, yaşıyoruz. 12 Eylül'de millet, vatandaş nezdinde kendi lehine rıza üretemeyen bir güruhun kamu otoritesinin gücünü kullanarak yaptığı kötülüğe tanık olmuştuk. Bugün ise artık kendi lehine rıza üretemeyen bir iktidarın muhalefet lehine rızaya itiraz ettiği için yine kamu otoritesinin gücü ile, kaynaklari ile, yargı ile ettiği kötülüğe tanık oluyoruz, yaşıyoruz.

"Milletin iradesinin yaralandığına tanık oluyoruz"

12 Eylül'de darbecilerin yargıçlarının, savcılarının, üyelerinin dahi aklına gelmeyen usullerle kendisine itiraz eden kim varsa 'hal' eden, tutukluluğu bir ceza yöntemi, yargıyı psikolojik işkence aleti gibi kullanan bu iktidarın 12 Eylül'den, Evren iktidarından farkı daha da nefret ve korku dolu oluşları! Darbelere doğrudan maruz kalmış bir siyasi hareketin mensubu, murisi olarak yıllarıdır darbelerin bir zihniyet meselesi olduğu, darbe yapmak için silaha değil, silaha dönüşen her hangi bir aparata ihtiyac olduğu, dolayısıyla medya ile, yargı ile de darbe yapılacağını söyledik durduk. Hatta 'hukuk' ile de darbe yapılacağı, bir meselenin hukuki olmasının, bir tek kişinin sultasında şekillenen kanuna, nizama uymasının onun demokrasiyi, adaleti sağlamayacağını, ahlaki olamayacağını, dolayısıyla hukukla dahi darbe yapılabileceğini defalarca belirttik. Tam da bu tespit ve inana uygun biçimde bugün hukukiliği tartışılamayacak ancak demokrasiyi iğdiş eden, adalet duygusunu yok eden kararlarla da bir darbenin gerçekleşeceğine, milletin iradesinin yaralandığına tanık oluyoruz.

"Darbelerin panzehri daha çok demokrasi, daha çok adalet, daha çok hürriyettir"

Bizim 27 Mayıs'a 'darbelerin anası' derken kastımız bu darbenin yalnız tarihimizde bir ilk olması, ihanetin büyüklüğü ve işlenen suçların haddi değil, bu darbenin kendisinden sonraki her darbeye örnek teşkil eden bir mahiyete sahip olması, milletin irade ve rızasını kabul etmeyen her zihne demokrasi dışı bir 'çıkış yolu' göstermesinden ötürüdür. Tolstoy güzel bir sözle vaziyeti izah ediyor; 'Kötüler, kendilerine tahammül edildikçe daha çok azarlar'. Demokrasiyi kabul etmeyen, kendi hevalarını Milletin rızasından üstün görenlerin bir 'alternatif' addettiği darbeler tam da böyledir. Birçok defa hatırlattığımız gibi darbelerin panzehri daha çok demokrasi, daha çok adalet, daha çok hürriyettir.

Türkiye'de darbelerin izlerini silecek olan yegane şey budur. 12 Eylül'ün bu 'süregelen' halini değiştirmek için evvela bu darbenin kurguladığı ekonomik, sosyal ve siyasi hayatı demokrasiyi içselleştirecek biçimde değiştirmek gerekmektedir. Bu düşüncelerle bir kez daha darbecileri, Milletimize hizmet etmek için kendisine verilen yetkileri kötüye kullanan, kendisi ya da ait olduğu zümrenin faydasına kullananları lanetliyor, tüm askeri darbeleri ve demokrasi dışı her türlü yöntemi bir seçenek olarak gören zihniyetleri telin ediyor, 'daha fazla hürriyet, daha güçlü demokrasi' dediği için darbelere muhatap olmuş, darbelerin mağduriyetini gerçekten yaşamış demokrat geleneğin temsilcilerini,12 Eylül'de seçilmiş hükümetin Başbakanı olarak darbecilerin ilk hedefi olmuş Adalet Partisi Genel Başkanı Süleyman Demirel'i ve ahirete intikal etmiş tüm demokrasi taraftarlarını rahmetle anıyorum."

Kaynak: ANKA / Güncel
Haberler.com
500
Haberler.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve haberler.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.
title