Haberler
İsrail ve Hizbullah ateşkese çok yakın: 36 saat içinde ilan edecekler

Savaşın bitmesine saatler kaldı! Ateşkes artık çok yakın

Kreş tartışmasında CHP'li Başarır ağzını fena bozdu: Tweet bu kadar, geri zekalı

CHP'li Başarır ağzını fena bozdu! Varank'ın yanıtı ise daha bomba

Naci Görür'den Malatya'daki depremden sonra korkutan açıklama: Sonuncusu 2 bin 500 yıl önceydi

Malatya'daki depremden sonra korkutan açıklama: Sonuncusu 2 bin 500 yıl önceydi

İşte kokoreçcide ölen gencin son videosu: Ölürsem bunu paylaşın

İşte kokoreçcide ölen gencin son videosu: Ölürsem bunu paylaşın

Gülmen ve Özakça'nın Yargılanmalarına Başlandı

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Olağanüstü hal kapsamında çıkartılan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile meslekten ihraç edilen, işlerine dönmek amacıyla açlık grevi yapan Nuriye Gülmen ile Semih Özakça'nın, "silahlı terör örgütüne üye olmak", "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet" ve "terör örgütü...

Olağanüstü hal kapsamında çıkartılan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile meslekten ihraç edilen, işlerine dönmek amacıyla açlık grevi yapan Nuriye Gülmen ile Semih Özakça'nın, "silahlı terör örgütüne üye olmak", "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet" ve "terör örgütü propagandası yapmak" suçlarından yargılanmalarına başlandı.

Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, Sincan 1 No'lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu bulunan Gülmen ve Özakça'nın avukatları katıldı. Aynı davada yargılanan, KHK ile meslekten ihraç edilen öğretmen sanık Acun Karadağ duruşmada hazır bulundu.

Gülmen ve Özakça'nın, sağlık durumları, güvenlik gerekçeleri ve personel yetersizliği nedenleriyle duruşmada hazır edilemeyeceğine ilişkin jandarma tarafından düzenlenen tutanak gereği duruşma salonuna getirilmediği belirtildi.

Ankara, Antalya, Adana, Van baro başkanları da sanık avukatı olarak salonda yer aldı. Duruşmayı, Semih Özakça'nın açlık grevindeki eşi Esra Özakça, bazı CHP ve HDP milletvekilleri de izledi.

Savunma için söz verilen sanık Acun Karadağ, avukatlarının 12 Eylül'de gözaltına alındığını belirterek, savunma yapmak için süre istedi.

Görüşü sorulan duruşma savcısı, sanıkların Yüksel Caddesi'nde yaptıkları eylemlerle ilgili soruşturma evrakları, sanıkların meslekten ihraç edilmelerine ilişkin evraklar ile sanıklardan Gülmen ve Özakça'nın sağlık durumlarına ilişkin bilgi ve belgelerin istenmesine karar verilmesini talep etti. Savcı, tutuklu sanıkların sorgularının yapılmaması, üzerilerine atılı suçların vasfı, suçun Türk Ceza Kanunu'nda sayılan katalog suçlardan olması nedeniyle tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi.

Baro başkanları savundu

Sanıkların avukatlarından Murat Yılmaz, dosyadaki mevcut delil durumuna göre sanıkların savunma yapmalarına gerek olmadığını ileri sürerek, derhal beraatlarına karar verilmesini talep etti.

Nuriye Gülmen'in açığa alınmasının ardından tek başına Yüksel Caddesi'ne çıkarak eylem yaptığını ardından Özakça'nın da eyleme katıldığını anlatan Yılmaz, sanıkların eylemlerinde suç unsuru bulunmadığı ve eylemlerinin şiddet içermediğini savundu.

Sanıkların terör örgütü DHKP-C ile irtibatlarının bulunmadığını iddia eden Yılmaz, sanıkların DHKP-C'den talimat aldığına ilişkin tek bir delil bulunmadığını ileri sürdü.

Ankara Barosu Başkanı Hakan Canduran da Gülmen ve Özakça'nın, işe iade edilmek amacıyla açlık grevine başladıklarını, grevin 77. gününde tutuklandıklarını bildirdi. Sulh ceza mahkemesinin tutuklama gerekçesinde, "Tutuklanmamaları halinde adaletin işleyişine zarar verecekleri gerekçesiyle tutuklanmalarına karar verilmiştir." ibaresinin yazılı olduğunu kaydeden Canduran, "Bu gerekçe, yasalarda yazılı tutuklama gerekçeleri arasında yoktur. Yapılan haksızlıktır. Fiziken tükenmiş iki insan, tutuklanmamaları halinde nasıl adaletin tecellisine zarar verecekler?" diye konuştu.

Van Barosu Başkanı Murat Timur ise son dönemde çıkarılan KHK'larla bazı haksız ihraçların da yaşandığını savundu. Timur, "Haksızlığa uğrayanlar için Nuriye ve Semih umut oldu. Biz onun için buradayız. Vicdanlarımızı yitirmemeliyiz. Sizlere büyük görev düşüyor. Çünkü yargılama yaptığınız kişiler ölüme doğru adım adım giden kişiler." dedi.

Adana Barosu Başkanı Veli Küçük de farklı seslere tahammül etmenin zenginlik olduğunu, müvekkillerinin biat kültürüne karşı çıktıkları için hedef haline getirildiklerini öne sürdü.

Antalya Barosu Başkanı Polat Balkan ise kamuoyuna adalet duygusunun yeniden verilebilmesi için tutuklu sanıkların tahliyesine karar verilmesini istedi.

Sakarya Barosu Başkanı Zafer Kazan da Gülmen ve Özakça'nın tahliyesini talep etti.

Ara kararlar

Duruşmaya verilen aranın ardından Mahkeme Başkanı Murat İlhan, ara kararları açıkladı. İlhan, sanıkların katıldıkları eylemlere ilişkin yürütülen soruşturmalarla ilgili evrakların, meslekten ihraçlarına ilişkin bilgi ve belgelerin, tutuklu sanıklar Gülmen ve Özakça'nın sağlık durumlarına ilişkin bilgilerin istenmesine karar verdiklerini bildirdi.

Gülmen ve Özakça hakkında açılan davalarla ilgili bilgi ve belgeler ile hazırlanan iddianamelerin istenmesine de karar verdiklerini ifade eden İlhan, sanıklar hakkında kuvvetli suç şüphesinin varlığı, tutukluluğun ölçülü olması, delillerin henüz toplanmamış olması nedenleriyle tutukluluk hallerinin devamına hükmettiklerini kaydetti.

Duruşma, 28 Eylül'e bırakıldı. Başkan İlhan, Ankara Adliyesindeki tadilat nedeniyle duruşmanın Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları içindeki duruşma salonunda yapılacağını bildirdi.

İddianameden

İddianamede, OHAL kapsamında çıkartılan KHK ile meslekten ihraç edilen, işlerine dönmek amacıyla açlık grevi yapan Nuriye Gülmen ile Semih Özakça hakkında, "silahlı terör örgütüne üye olmak", "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet" ve "terör örgütü propagandası yapmak" suçlarından 20 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

Gülmen ve Özakça'nın, terör örgütü DHKP-C'nin talimatlarıyla eylemleri gerçekleştirdikleri belirtilen iddianamede, "Eylemlerde terör örgütüyle özdeşleşen slogan atmaları, gözaltı işlemleri sırasında güvenlik güçlerine etkin direnmeleri nazara alındığında, söz konusu eylemlerin terör örgütü DHKP-C'nin inisiyatifiyle gerçekleştiği, bu eylemle terör örgütünün ve amacının propagandasının yapıldığı, gerçekleştirdikleri eylemler ve tespitlerden şüphelilerin DHKP-C içerisinde faaliyet yürüttükleri anlaşılmaktadır." tespiti yer alıyor.

Sanıkların eylemleri terör örgütünün talimatıyla yaptığı ve sürdürdüğü kaydedilen iddianamede, eylemlerin bu haliyle masum bir hak arama faaliyeti olarak değerlendirilemeyeceği ifade ediliyor.

Kaynak: AA / Güncel
title