Grup Yürüyüş'ün kurucusu ve solisti Mehmet Ali Aslan, Gazzeli torunun vedasına beste yaptı Açıklaması
Grup Yürüyüş'ün kurucusu ve solisti Mehmet Ali Aslan, İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda öldürülen 3 yaşındaki Rim ile "gözlerinin içini öperek" vedalaşan dedesi Halid Nebhan anısına şarkı besteledi.
Grup Yürüyüş'ün kurucusu ve solisti Mehmet Ali Aslan, İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda öldürülen 3 yaşındaki Rim ile "gözlerinin içini öperek" vedalaşan dedesi Halid Nebhan anısına şarkı besteledi.
Çevirmen Ayçin Kantoğlu'nun Rim'in doğum günü olan 23 Aralık'ı "Dünya Şehit Çocuklar Günü" olarak önermesi üzerine beste yapan sanatçı, eserin ortaya çıkış hikayesini AA muhabirine anlattı.
Aslan, tüm insanlığın Gazze'den etkilendiği bir atmosfere şahitlik ettiklerini belirterek, "Özellikle Rim ile dedesi Halid Nebhan'ın hikayesi çok çarpıcıydı. Daha sonradan yansıyan videolara baktığımızda da Rim'in dedesiyle çok vakit geçiren bir çocuk olduğunu ve özel bir sevgi bağlarının olduğunu öğrendik. Böylesine bir bağ ile baktığı torunu kollarında can verdi. Bu olaydan gerçekten etkilenmememiz, bununla ilgili feryadımızı yükseltmememiz mümkün değildi." dedi.
"Avrupa'nın entelektüel üstünlüğünü kaybettiği bir sürece girdik"
Bir sanatçı olarak feryadını melodilere dökmeye çalıştığını vurgulayan Aslan, Rim'in hikayesini bir şarkıyla ölümsüzleştirmek istediğini aktardı.
Mehmet Ali Aslan, dünyanın bu soykırıma sessiz kalmasını anlamadığının altını çizerek, "Tarih boyunca elbet ki çok büyük zulümler, barbarlıklar, vahşetler yaşandı ama hiçbirisi bugün olduğu gibi dünyanın gözleri önünde, herkes tarafından yakinen izlenmedi." diye konuştu.
Gazze'de yaşananlarla insanlığın yeni bir sürece girdiğini belirten sanatçı, şöyle devam etti:
"Artık Batı merkezli kavramların, değerlerin çok ciddi bir şekilde sorgulandığı bir evredeyiz. 'İnsan hakları', 'demokrasi', 'özgürlük' gibi kavramların yanı sıra çeşitli sözleşmeler ve kurumların da artık hiçbir anlamı kalmadı. Avrupa'nın entelektüel üstünlüğünü kaybettiği bir sürece girdik. Çünkü böyle bir vahşet karşısında harekete geçmemeleri kabul edilebilir değil. Bırakın harekete geçmeyi, bizzat Siyonist çeteyi açık bir şekilde desteklediler."
"Türkiye'deki sanat camiası sınıfta kaldı"
Sanatçı Aslan, Gazze'nin bütün insanlığı zulme karşı birleştirdiğine işaret ederek, "Belki devletler İsrail'in yanında yer aldı ama bütün halklar, insanlık Gazzelilerin sesi olmaya çalışıyor. Dünyadan çok fazla isim, aktivist olarak eylemlere katıldı, seslerini ilk günden itibaren çıkartmaya başladı. Fakat Türkiye'deki sanat camiasının sınıfta kaldığını düşünüyorum. Bizim popüler sanatçılarımız maalesef olaylara sessiz kaldı. Ama bizim toplumumuzun bu insanlık ödevinde sınıfta kalan sanat camiasına karşı da bir boykota gideceğini umuyorum." ifadelerini kullandı.
Eseri yarın yayınlamayı planladıklarına dikkati çeken sanatçı, "Dedesinin Rim ile vedalaşmasında çok güzel bir öğüt var. Torununu acı bir şekilde kaybetmiş bir adam ama onu o kadar güzel bir şekilde rabbimize uğurluyor, onun sabrı bize o kadar güzel dersler veriyor ki, oradaki güzelliği bir şekilde anlatmamız lazım. Coğrafyamızdaki bu acıların, hüzünlerin yine estetik bir şekilde melodilere dökülmesi gerektiğine inanıyoruz. Sevinçlerimizin, coşkularımızın marşlarla geleceğe taşınması gerektiğini düşünüyoruz. Haliyle çalışmalarımızı bu anlamda diri tutan böyle güzel direnişler, sabırlar, adanmışlıklar ve mücadeleler oluyor." değerlendirmesinde bulundu.