Grizu Patlaması İle İlgili Şok İddia
Gelik'teki Grizu Patlamasıyla İlgili Maden Mühendisleri Odası'ndan Çarpıcı Bir İddia Daha Geldi.
İŞTE KARADON'DAKİ TEK GÜVENLİK SİSTEMİ:
Maden Mühendisleri Odası Başkanı, 30 işçinin öldüğü madende işçilerin telefonla uyarıldığını söyledi: Dünyadaki birçok ülkede, madenlere havalandırma sistemi kuruluyor. Gaz biriktiği anda bu sistem içerideki havayı çekip yerine oksijen pompalıyor. Ancak Karadon'da bırakın onu, erken uyarı sistemi bile yok. İşçiler gaz biriktiğinde, kotlardaki kablolu telefonlarla uyarılıyor
Türkiye'yi sarsan Zonguldak Gelik'teki grizu patlamasıyla ilgili Maden Mühendisleri Odası'ndan çarpıcı bir iddia daha geldi. Oda Başkanı Mehmet Torun, işçileri maden ocağındaki ciddi güvenlik deliklerinin ölüme götürdüğünü öne sürdü. Madende erken uyarı sistemi olmadığı için, işçilerin telefonla uyarılmaya çalışıldığını söyledi. İşte Torun'dan vahim iddialar:
'Sesli ve görsel uyarı yok'
"Karadon Maden Ocağı'nda gaz izleme sistemi bulunmasına rağmen, bu sistemin erken uyarı sistemiyle desteklenmediği ve herhangi bir işlevinin olmadığını gördük. Erken uyarı olmazsa olmaz bir sistemdir. Karbon monoksit gazı yükseldiğinde sesli ve görsel uyarılar verir. İşçiler bu esnada hemen madeni terk etmeye başlar. Ancak bu sistem madende bulunmuyor. Bunun yerine bazı gaz sensörleri ve buna bağlı bir bilgisayar var. Tehlikeli gaz açığa çıktığında, işçiler her kotta bulunan bir kablolu telefon ile uyarılmaya çalışılıyor. Ancak bu kazada uyarıldıklarını da sanmıyoruz."
Mendille maske yapmışlar
"Maden ocağının havalandırma sisteminde bir sorun var. Tam teşekküllü değil. Ocaktaki vantilatörlerin, pervanelerin ve vantuzların yani havayı tahliye eden sistemlerin tam teşekküllü olmadığını anladık. Tehlikeli gaz açığa çıktığında işçiler bu nedenle tahliye edilemedi. Bu da 30 kişinin can vermesinin en büyük nedenlerinde biri. Ayrıca işçilerin gaz maskelerinin olmadığı da görüldü. Gazdan, kazaklarıyla mendilleriyle korunmaya çalışmışlar. TTK gibi bir kurumda, işçilerin oksijen maskesiz 540 kotuna gönderilmesi resmen bir cinayet. Bütün bunların yanında Taşeron şirketin, işçileri yeterli derecede eğitmediğini de anlattık."
'Vakvak' bile ötmemiş!
Karadon Maden Ocağı'nda 22 yıl çalışan ve 2003 yılında da emekli olan Kemal Önal ise, işçilerin tahliyesi için sadece asansörlerin olmadığını aynı zamanda yük indirilen desenderelerin olduğunu da söyledi. Önal, Karadon'da gaz izleme sistemini en çok etkileyen nedenin elektrik kesintileri olduğunu iddia ederek şunları söyledi: "Karadon Maden Ocağı'nda 540 kotuna kadar her kota yüzde 60 eğimle giden desendereler var. Bunlar, insan ve malzeme nakli için kullanılıyorlar. Sürekli asansörden bahsediliyor ancak neden bu çıkışları kullanmadıklarını anlatmıyorlar. Öte yandan benim de kullandığım 'vakvak'denilen bir cihaz var. Gaz olduğu zaman öttüğünde orayı terk ederdik. Bu cihazın madencilerde olması gerekiyordu."
Kömürden döşeği taştan sedirler!
Türkiye mucize beklerken, kömür karası bir yasa boğuldu. Önceki gün, cesetlerine ulaşılan 28 madenciden 13'ü toprağa verilmişti. Dün de 12 işçimizi gözyaşları içinde son yolculuğuna uğurladık. Sanatçı Zülfü Livaneli, Ankara Üniversitesi'nde verdiği konserinde "Yiğidim Aslanım burda yatıyor" türküsünü Zonguldak'ta yaşanan maden kazasında hayatını kaybeden işçilere ithaf etti. Livaneli'nin şarkının, "Demirden döşeği taştan sedirler" şeklindeki sözlerini "Kömürden döşeği taştan sedirler" diye okuması yürekleri dağladı.
Başbakan yine 'kader' dedi
BaŞbakan Tayyip Erdoğan, 30 madencinin ölümüyle ilgili tartışma yaratan "Bu işin kaderidir diyorum" sözlerini dün de tekrarladı Erdoğan "Bunu sağa, sola çekmeye de kimsenin ne fikri derinliği, ne düşünce derinliği bu tür adamların yetmez" diye konuştu. Aşiyan'da bir polisin yere düşürdüğü silahıyla öldürülmesine de değinen Erdoğan, "Bir tinerci ile başlarına gelen olay... Yahu bu mesleğin kaderi. Bu mesleğin fıtratında bu var. Polisin görevi bu. Şimdi bunun üzerinde de spekülasyon mu yapacaksın? 'Niye bu polisler Aşiyan Mezarlığı'na gönderildi'veya 'niçin bu tinercilerle uğraştı mı" diyeceksin? " dedi. Erdoğan kendisini eleştirenlere de, "Senin kazaya, kadere imanın yoksa o ayrı mesele zaten. Onu ben seninle tartışacak değilim. Onu git sen Diyanet İşleri Başkanı ile konuş. Benim söylediğim başka. Yani bu olayın fıtratında bu var, kaderinde bu var" diye konuştu.
Bardakoğlu: Yüzde 97 İnsan hatası
Erdoğan'ın işaret ettiği Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu ise şunları söyledi:" Bu tip acılara yaşamamak için insan unsurundan kaynaklanan hataları en aza indirmek zorundayız. Yaşanan üzücü olaylara kaza ve kaçınılmaz demek yetmiyor. Çok fazla tedbir almamız gerektiği anlaşılıyor. Maalesef Türkiye'de başta trafik ve maden kazalarının çoğunluğunda da insan unsuru var. Bu tip olaylarda hatanın yüzde 97'si insan unsurudur. Önlem şarttır.
Erken uyarı sistemi sadece 150 bin TL
Maden Mühendisleri Odası Başkanı Mehmet Torun'un bahsettiği gelişmiş sistemlerin toplam maliyeti yaklaşık 562 bin TL. Gelişmiş bir maden havalandırma sistemi 400 bin TL iken, erken uyarı sistemi ise 150 bin TL yapıyor. Dünyadaki birçok gelişmiş ülkede kullanılan havalandırma sistemleri kesintisiz hava sağlıyor. Kullanılacak fan ve tüpler ise maden ocağının hacmine göre ayarlanıyor. Bu fanlar karbon monoksit gazının seviyesi tehlikeli hale geldiğinde devreye giriyor. Maden ocağının büyüklüğüne göre değişen fanlar çalışmaya başladığında bir yandan madendeki tehlikeli hava dışarı atılıyor bir yandan da madene oksijen veriliyor. Böylece işçilerin hayatta kalması sağlanıyor. Erken uyarı sistemleri ise, tüm madendeki gazı kontrol edip tehlike anında hem sesli hem de ışıklı alarm veriyor. Bunun yanında oksijen maskeleri 30 işçi için bir tanesi 200 euro'dan olmak üzere toplam 12 bin TL tutuyor.
TTK: Evet, işçileri telefonla uyarıyoruz
Maden Mühendisleri Odası Başkanı Mehmet Torun'un iddialarına yanıt veren TTK İş Güvenliği ve Eğitim Daire Başkanı Mesut Öztürk, maden ocağındaki sistemin, 'merkezi gaz izleme' olduğunu söyledi ve işçilerin telefonla uyarıldığını doğruladı: "Patlamanın meydana geldiği maden ocağında, merkezi gaz izleme sistemi var. Acil bir durumda gaz çıkışı olduğunu gören bilgisayar başındaki görevli, kotta çalışan işçileri telefonla arayarak uyarır. Ayrıca bazı gaz sensörlerine bağlı sesli ve ışıklı alarmlar da var. Bunun dışında vakvak adında galerilerde gaz çıktığında sinyal veren cihazlar da oluyor. Bu patlamada tam olarak ne olduğunu bilmiyoruz. Karadon Maden Ocağı için yakında 'Acil tahliye sistemi' adında bir sistem alacağız. Bu sistem tehlike durumunda erkenden tüm madende sesli ve ışıklı alarm verecek."
* '3 madenci için DNA testi'
Çalışma Bakanı Ömer Dinçer, ocaktan çıkarılan 28 işçiden, yüzleri tanınmayacak halde olan 3'ünün kimliğinin tespit edilememesi nedeniyle, ulaşılamayan 2 madencinin kimler olduğunun da belirlenemediğini söyledi. Dinçer, teşhis edilemeyen 3 madencinin kimliklerinin belirlenmesi için çalışıldığını, belirlenememesi halinde DNA testine başvurulabileceğini ifade etti.
* 'Tahammülsüz olacağız'
Soruşturmanın başlatıldığını belirten Enerji Bakanı Taner Yıldız, faciada herhangi bir işçinin, özel sektör ya da TTK sorumlusunun kusurunun bulunması durumunda, tahammülsüz olacaklarını belirterek, "Bu konuda, hiçbir kimseye, babamızın oğlu olsa, farklı davranmayız" dedi.
* BDP, Meclis araştırması istedi
Barış ve Demokrasi Partisi Zonguldak'ta taş kömürü ocaklarındaki sorunların belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasını istedi.
* Gül'den Twitter'la başsağlığı
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül madenciler için başsağlığı dileklerini Twitter'dan duyurdu. İşte Gül'ün 'twit'i: "Zonguldak'taki faciadan maalesef kurtulan olmadı. Çok üzüldüm. İşçilerimize Allahtan rahmet, ailelerine başsağlığı diliyorum."