Greenpeace'den Soma'da Kömüre Karşı Balonlu Eylem
Uluslararası çevre örgütü Greenpeace üyeleri, 301 madencinin hayatını kaybettiği Soma'da, kömürlü termik santralin yarattığı hava kirliliğine dikkat çekmek için sıcak hava balonuyla, santralin hemen yanındaki 6 bin zeytin ağacının kesildiği Yırca'da eylem yaptı.
Uluslararası çevre örgütü Greenpeace üyeleri, 301 madencinin hayatını kaybettiği Soma'da, kömürlü termik santralin yarattığı hava kirliliğine dikkat çekmek için sıcak hava balonuyla, santralin hemen yanındaki 6 bin zeytin ağacının kesildiği Yırca'da eylem yaptı. Dev balonun üzerinde ise, 100 metrekarelik pankartta, "Kömür can alır" yazıldı.
Tüm dünyada ismini 301 madencinin hayatını kaybettiği facia ve termik santral için 6 bin zeytin ağacının kesilmesiyle duyuran Manisa'nın Soma İlçesi'nde, uluslararası çevre örgütü Greenpeace, 'Fosil yakıt' eylemine imza attı. Türkiye'nin en önemli kömür üretim merkezlerinden, bir termik santralin faliyet gösterdiği, yenisinin de projelelendirildiği Soma'da cevreciler, günün ilk ışıklarıyla, 2014 kasım ayında, 6 bin zeytin ağacının kesildiği Yırca Köyü'nde toplandı. Burada Hollanda'dan getirilen dev sıcak hava balonu, kesilen zeytin ağaçlarının bulunduğu alanında eylem için hazırlandı. Greenpeace üyeleri ile onlara destek veren vatandaşlar, balonun şişirilmesine yardım etti.
DEV PANKARTLA UÇTU
Yanında 'Kömürü değil, yaşamı seç' pankartı açılan balon, şişirilip havalandı. Kömürün çevreye neden olduğu kirliliği dikkat çekmek isteyen çevreciler, dev balonun üzerine, 100 metrekarelik 'Kömür can alır' pankartı açtı. Dev balon, kömürlü termik santralin, bacalarının yanından geçti. Hava şartlarından dolayı çok fazla havada kalamayan balon, ardından tekrar aynı alana indi.
DÜNYA KÖMÜRDEN VAZGEÇİYOR
Greenpeace Akdeniz İklim ve Enerji Kampanyası sorumlusu Avukat Deniz Bayram, dünyada kömüre dayalı enerji üretimine karşı verilen mücadelenin bir sonucu olarak kömürden çıkış politikaları konusunda çok önemli yol katedildiğini söyledi. Türkiye'nin kömür projeleri ile Çin ve Hindistan'dan sonra dünyanın 4'üncü büyük kömür tehdidi olduğunu da anlatan Bayram, "Yaşamı tehlikeye atan kömürlü termik santraller iklim değişikliği, hava kirliliği, çevre tahribatları ve olumsuz sağlık etkilerinin baş sorumlusudur. Geçtiğimiz ay COP21 Paris Zirvesi'nde kabul edilen Paris Anlaşması iklim değişikliğini 1.5 derecede tutma hedefine ulaşmak için devletlerin kömür projelerine karşı somut politikalar üretmesini öngörüyor. Türkiye'de kömürün, enerji üretiminde yüzde 29'luk bir paya sahip. Bakanlık tarafından kabul edilen enerji stratejisi kömürü teşvik etmeye devam ediyor" dedi.
ÇEVREYİ KİRLETEN SAĞLIĞI TEHDİT EDEN 20 SANTRAL VAR
Türkiye'de, çevreyi kirleten, sağlığı bozan ve iklimi değiştiren mevcut 20 santralin yanı sıra planlanan 80 santralin olduğunu da vurgulayan Deniz Bayram, "Proje sayısının her geçen gün artması, Türkiye için umut verici değil. Yaşamı tehdit eden kömür politikası bir an önce terk edilmeli. Enerji ve Tabi kaynaklar Bakanlığı, başta Soma'da yapılması planlanan Kolin Termik Santrali olmak üzere tüm yeni santral başvurularını reddetmeli. Etkin enerji verimliliği politikaları ve yenilenebilir enerji üretiminin önündeki engellerin kaldırılması yönünde derhal etkili politikalar hayata geçirilmeli" dedi. Kömürlü termik santrallerin sadece kirlilik değil, akciğer kanseri, mesane kanseri, felç, iskemik kalp hastalıkları, kalp yetmezliği, KOAH ve astım gibi hastalıklara neden olduğunu da aktaran Bayram, Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine göre, "Çevresel hava kirliliği 2012 yılında 3,7 milyon kişinin erken ölümüne neden oldu. Türkiye'de de başta kömürlü termik santrallerin neden olduğu hava kirliliği nedeni ile binlerce insanın yaşamı çalındı. Türkiye'de pek çok bölgenin yanı sıra, Soma'da da Dünya Sağlık Örgütü'nün güvenli limitler olarak ilan ettiği değerlerin çok üstünde parçacık madde kirliliği mevcut. Bölgede pek çok evde, solunum cihazı ile yaşayan çocuklar var. Aktif olan Soma Termik Santrali, hali hazırda ciddi sağlık sorunları ve erken ölümlere neden oluyor" dedi. Deniz Bayram, güneş enerjisi potansiyeli açısından Avrupa'da ikinci sırada olan Türkiye'nin, buna rağmen güneş enerjisinden en az faydalanan ülkelerden birisi konumunda olduğunu da öne sürdü. Deniz Bayram, 2030 yılına kadar mevcut izlenen yol yerine Greenpeace'in önerdiği 'Enerji [D]evrimi' adımları uygulanırsa 98 bin 300 kişinin yenilenebilir enerji sektöründe daha iyi şartlarda çalışacağını, elektrik maliyetinin mevcut izlenen yoldan daha uygun seviyelere inip havaya da 205 milyon ton daha az karbondioksit salımı olacağını anlattı.