Haberler
Lübnan-İsrail arasındaki ateşkes için saat veren Biden'dan dikkat çeken Türkiye açıklaması

Lübnan-İsrail arasındaki ateşkes için saat veren Biden'dan dikkat çeken Türkiye açıklaması

Lübnan Başbakanı'ndan ateşkes sonrası kritik çağrı: Derhal uygulayın

Lübnan Başbakanı'ndan ateşkes sonrası kritik çağrı: Derhal uygulayın

Netanyahu ateşkesin ardında yatan sebebi açıkladı: İran tehdidine odaklanmak

Netanyahu ateşkesin ardında yatan sebebi açıkladı

BAE'de öldürülen İsrailli hahamın katilleri Türkiye'de yakalandı

BAE'de öldürülen İsrailli hahamın katilleri Türkiye'de yakalandı

Grafikli- Kararlılık Fırtınası'nın 900'üncü Gününde Yemen

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

KEMALİ - Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçlerinin 26 Mart 2015'te Yemen'e başlattığı askeri operasyondan bu yana geçen 900 günlük sürede, 9 bin kişi öldü, 3 milyon sivil göç etmek zorunda kaldı.

ZEKERİYA EL-KEMALİ - Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçlerinin 26 Mart 2015'te Yemen'e başlattığı askeri operasyondan bu yana geçen 900 günlük sürede, 9 bin kişi öldü, 3 milyon sivil göç etmek zorunda kaldı. Yoğun uluslararası diplomasi trafiğine rağmen kriz henüz çözüme kavuşturulamadı.

Bu siyasi çabaların sonuncusu Birleşmiş Milletler Yemen Özel Temsilcisi İsmail Vild eş-Şeyh Ahmed'in Yemen krizi taraflarının tercihen Cenevre'de olmak üzere en yakın zamanda bir araya getirilmesi çağrısıydı.

-Kontrol altında tutulan bölgelerin haritası

Askeri operasyonun başladığı 26 Mart 2015'ten bu yana geçen 900 günlük süre içerisinde başkent Sana'nın İran destekli Şii Ensarullah Hareketi (Husiler) tarafından işgalinin ardından elde edilen en belirgin kazanç, geçici başkent ilan edilen Aden'in geri alınması oldu.

Savaşın başladığı günden bu zamana geçen iki buçuk yılın ardından, hükümet güçleri, ülkenin güneyindeki Aden, Lahic, Ebyen, Dali, Şebve, doğusundaki Hadramevt, Muhre ve Sukatra vilayetlerini kontrolü altında tutuyor.

Hadramevt, Muhre ve Sukatra kentlerine Husiler ya da eski Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih'e bağlı güçlerce girilmedi ancak Hadramevt vilayetinin başkenti Mukella geçen süre içinde El Kaide'nin elinden kurtarılmıştı.

Yine bu kentlerin yanı sıra hükümet güçleri, Sana'nın doğusundaki petrol kenti Marib, ülkenin güneyindeki Taiz'in büyük bir kısmı ve kuzeyindeki Hacce kentinin bir bölümünü kontrolü altına almayı başardı.

Yemen hükümeti her ne kadar ülkenin büyük bir kesimini kontrolü altında tuttuğunu dile getirse de uluslararası gözlemciler, başkent Sana başta olmak üzere Kızıldeniz'de stratejik öneme sahip Hudeyde vilayetinin Husiler ile Salih'e bağlı güçlerin elinde bulunduğunu ifade ediyor.

Buna ek olarak Husiler ve Salih'e bağlı güçler Sana'nın dışında kuzeydeki Umran, Sada, Hacce, Cevf, başkent Sana'nın güneyinde Zemar, batıda Hudeyde, Rime, kuzeybatıda Mahvit ve ülkenin orta kesimlerinde İbb, Taiz ve Beyda vilayetlerinin bazı bölgelerini elinde tutmaya devam ediyor.

-Devletin geri dönüşü

Koalisyon güçleri, "Kararlılık Fırtınası" adlı askeri operasyonu başlattığında Yemen hükümeti, tüm unsurlarıyla Suudi Arabistan'ın Riyad kentinde çalışmalarını yürütüyordu.

Ancak Yemen içinde çeşitli bölgelerde görevlerini yürüten devlet yetkilileri de yaptıkları çalışmaların sonuçlarını almaya başladı. Başbakan Ahmed Bin Dağr ve bazı bakanlar geçici başkent ilan edilen Aden'de çalışmalarını yürütürken, bazı bakanlar da farklı vilayetlerde görevlerini sürdürdü.

Meşru hükümetin çalışmaları ve operasyonları sonucu güneydeki birçok kente su ve elektrik hizmetleri yeniden verilmeye başladı, yaklaşık iki yıldır kapalı mahkemelerin yeniden işler duruma getirilmesi sağlandı.

Buna ilaveten Husiler'in Sana'yı işgalinin ardından Yemen Merkez Bankası Aden'e taşındı ve Taiz'de bir şubesi faaliyete geçti. Sağlık sektöründeki nispi istikrarın yanında okullarda ve üniversitelerde eğitim çalışmaları yeniden başladı. Bu alanda hükümet, körfez ülkelerinin desteğiyle Husiler'in değiştirdiği eğitim müfredatı ve ders kitaplarını eski haline döndürme imkanı buldu.

Meşru hükümetin ekonomik açıdan yeniden kontrol altına aldığı bölgelerdeki devlet memurlarına maaşlar tekrar ödenmeye başlandı. Ancak bu gelişmeye rağmen halihazırda Husiler'in kontrolünde olan bölgelerde eğitim sektöründe ciddi sorunlar yaşandığı, mevzubahis bölgelerde 166 bin öğretmenin maaşlarını alamadıkları gerekçesiyle genel greve gittiği kaydediliyor.

Savaşın başlangıcında meşru hükümetin elinde iki gümrük kapısı bulunuyordu. Bunlar Suudi Arabistan ile Hadramevt vilayetini birbirine bağlayan Vedia ve Umman Sultanlığı ile Yemen arasındaki Şahn sınır kapılarıydı. Buna karşılık El Kaide terör örgütünün elinde tuttuğu Mukella Havalimanı dışında tüm kara, hava ve deniz kapıları, Husiler ile Salih'e bağlı güçlerin kontrolü altındaydı.

Koalisyonun desteğiyle Aden Havalimanını ele geçiren hükümetin Ağustos 2016'da Husilerin denetimindeki Sana Havalimanı'na uluslararası uçuş yasağı koydurmasıyla Aden Havalimanı ülkenin yurt dışına açılan ana çıkış kapısı haline getirildi.

Hükümet ardından Seyun Havalimanı'nı ele geçirdi, Mukella Havalimanı ise El Kaide'nin elinden alınmasına rağmen şu ana dek işler duruma getirilemedi.

Ülkeye deniz yoluyla ürün girişinin yüzde 75'inin gerçekleştiği Husilerin elindeki Hudeyde Limanı'na alternatif olarak Aden Limanı ülkeye gelecek tüm mal ve yardım malzemelerinin girdiği liman haline getirildi.

Hudeyde ve Suleyf Limanları, hala Husilerin kontrolünde. Husiler'in bu iki limanının dışında başka herhangi bir kara sınır kapısında hakimiyeti bulunmuyor. Suudi Arabistan'a açılan Tuval ve İleb sınır kapıları ise meşru hükümetin buraları ele geçirmesiyle yaşanan çatışmalar nedeniyle kapatıldı. Koalisyon güçlerinin Hudeyde kenti ve limanını ele geçirmeye yönelik operasyonları sürüyor.

-Petrol ve gaz yatakları

Hükümet güçleri, başkent Sana'nın doğusunda Marib vilayetindeki petrol ve gaz yataklarına hakim oldu. Yine koalisyon güçlerinin desteğiyle Şebve vilayetindeki petrol ve gaz yataklarını El Kaide'nin elinden iki ay önce ele geçirmeyi başardı.

Hadramevt'te yaklaşık iki yıldır üretim yapılamayan Mesile petrol kuyularında hükümetin yoğun çalışmalarıyla üretim yeniden başlatıldı. Bu durumda Husiler'in ülkede herhangi bir milli serveti elinde bulundurdukları söylenemez. Hudeyde Limanı'ndan ülkeye giriş yapan mallara konulan gümrük vergilerinin dışında Husiler, görünürde herhangi bir kaynağa sahip değil.

-Gelecek hedefleri

Çatışmaların en çok yaşandığı Sana kenti Arap koalisyon güçlerinin ilk hedefleri arasında olmaktan çıkmış görünüyor. Koalisyonun sıradaki en önemli hedeflerinden birinin Hudeyde Limanı olduğu belirtiliyor. Hudeyde vilayeti ve limanı Kızıldeniz'deki konumu ve Husiler'e silah ikmalinin geçiş noktası olması nedeniyle stratejik öneme sahip bir yer. BM burasının ele geçirilmesi için muhtemel bir savaşa karşı olduğunu beyan etmiş, çözüm için bir yol haritası hazırlamıştı. Buna göre Husiler'e Hudeyde Limanı'nın tarafsız üçüncü bir kesime teslimi teklifini sunmuştu. Ancak Husiler bu teklife karşı çıkmaya devam ediyor.

Kaynak: AA / Güncel
title