Haberler
Putin, açık açık tehdit etti: Sabrımız bir gün mutlaka tükenecek

Putin, ilk kez bu kadar açık tehdit etti! Sözleri yaklaşan savaşın habercisi

Türkiye'nin yanı başında şiddetli çatışma! Muhalifler adım adım ilerliyor

Türkiye'nin yanı başında şiddetli çatışma

Kırıkkale'de yere çöp atanlar güvenlik kameralarından tespit ediliyor

Bir ilde daha başladı! Caddede, sokakta kamera ile takip ediliyorlar

İstanbul'da sahte içkiden 2 kişi hayatını kaybetti

İstanbul'da kabus yeniden hortladı: 2 kişi öldü, sayının artmasından korkuluyor

Görmez: "Paralel Dini Yapılanmalar, Beraberliğe Darbe Vurmaktadır"

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: - Detaylar, - Mehmet Görmez'in konuşması, 31. İl Müftüleri İstişare Toplantısı sona erdi- Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Görmez: - "Bugün bölgemizin en akut meselelerinden birisi de etnik ve mezhebi taleplerin istismar edilerek terörize edilmesidir.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: - Detaylar, - Mehmet Görmez'in konuşması, 31. İl Müftüleri İstişare Toplantısı sona erdi- Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Görmez: - "Bugün bölgemizin en akut meselelerinden birisi de etnik ve mezhebi taleplerin istismar edilerek terörize edilmesidir. Şiddeti, vahşeti, tedhişi ve terörü benimseyenler, bundan beslenenler, bundan destek bulanlar, terör eylemlerini hangi gerekçeyle yaparlarsa yapsınlar kendilerine maşeri vicdanda asla meşruiyet bulamayacaklar. Er ya da geç, millete hukuka ve ilahi adalete hesap vereceklerdir"- "Diyanet İşleri Başkanlığının İslam'ın simgesel değerleri olan, milletimizin birlik ve bütünlüğünün nişanesi olan cami, kürsü ve minberlerin gündelik politik polemiklere alet edilmesine izin vermesi asla düşünülemez" Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, "Bugün bölgemizin en akut meselelerinden birisi de etnik ve mezhebi taleplerin istismar edilerek terörize edilmesidir. Şiddeti, vahşeti, tedhişi ve terörü benimseyenler, bundan beslenenler, bundan destek bulanlar, terör eylemlerini hangi gerekçeyle yaparlarsa yapsınlar kendilerine maşeri vicdanda asla meşruiyet bulamayacaklar. Er ya da geç millete hukuka ve ilahi adalete hesap vereceklerdir" diye konuştu. Ankara Bilkent Otelde dört gün süren 31. İl Müftüleri İstişare Toplantısı sonuç bildirgesinin okunmasıyla sona erdi. İl Müftüleri İstişare Toplantısının kapanış konuşmasını gerçekleştiren Diyanet İşleri Başkanı Görmez, "Toplantımızın hazırlıklarının devam ettiği günlerde ve icrası sırasında menfur terör saldırılarında milletimizin huzur ve güvenliği için hayatını kaybeden aziz şehitlerimize Yüce Allah'tan rahmet; acılı ve kederli ailelerine sabır ve metanet, yaralı kardeşlerimize acil şifalar diliyoruz. Milletimizin başı sağolsun. Yüce Rabbimiz milletimizin birlik ve beraberliğini daim eylesin" diye konuştu. Diyanet İşleri Başkanı Görmez'in çağrısıyla 81 il müftüsü şehitlerin ruhuna Fatiha okudu. Görmez, toplantının açılış programının ardından Göç İdaresi Genel Müdürü Atilla Toros'un "Göç Realitesi", AFAD Başkanı Dr. Fuat Oktay'ın "Ülkemize Yönelik Göç Hareketleri", Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşar Yardımcısı Dr. Abdulkadir Akıl'ın "Terör Gerçeği ve Dini Motiflerin İstismarı" ve SETA Genel Koordinatörü Prof. Dr. Burhanettin Duran'ın "Dini Sosyal Yapılar" başlıklı sunumlar yaptıklarını açıkladı. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Görmez, 20 maddeden oluşan 31. İl Müftüleri İstişare Toplantısı sonuç bildirgesini kamuoyu ile paylaştı. Görmez, "Bir yandan etnik tabiatlı gecikmiş ulusçu bir ideolojiye sarılarak talep ve beklentilerini şiddet yöntemleriyle gerçekleştirmeye çalışan bir terör yapılanması tarihi boyunca İslam'ın sadık mensupları olan kürt kökenli vatandaşlarımız başta olmak üzere ülkemiz insanına hayatı zehir ederken; dini gerekçelerle kendini tanımlayan başka bir oluşum da kendisiyle aynı dine müntesip kardeşlerine karşı hunharca yöntemler kullanarak ağır trajediler yaşatmaktadır" diye konuştu. - "Paralel dini yapılanmalar, beraberliğe darbe vurmaktadır""İslam'ın gelenekten modernliğe doğru gelişen sosyal gerçekliği içinde onun hem kazanımlarını hem de gelecek için taşıdığı imkanları kendi çıkarları için feda etmeyi ahlaki ve vicdani bir sorun olarak görmeyen paralel dini yapılanmalar da ümmet-i Muhammedin birlik ve beraberliğine ağır darbeler vurmaktadır" diyen Görmez, siyaset dilinin zaman zaman dini kavram ve klişelerle örülmesini, niyeti ne olursa olsun İslam'ın ve Müslümanların saygınlığını gölgelemeye yönelik çıkışların, gelecek açısından ciddi tehditler içerdiğine dikkati çekti. - "Sahih dini bilgiler sosyal medyada yayınlanmalı"Sonuç bildirgesinin ilk dört maddesi başta terör örgütü DAEŞ olmak üzere İslam'a zarar veren yapılanmalara ayrıldı. Görmez, başta DAEŞ olmak üzere, İslam dünyasının çeşitli bölgelerinde gelenekle modernlik arasında sıkışmışlığın ezikliğini, kendine özgü yorum, şiddet ve algı yönetimleriyle kapatmaya çalışan sözde Müslüman oluşumların bugün İslam ve Müslüman varlığını açıkça tehdit ettiğini belirterek, şöyle konuştu: "İslam dünyasının hemen her bölgesinde farklı adlarla ortaya çıkan tekfirci eğilimler sadece 'dış mihrakların komplosu' olarak görülemezler. Bu komploların yürütülmesini mümkün kılan ve kendi bünyemizden kaynaklanan sebepler ve zaaf noktaları üzerinde de öncelikle ve özenle durulmalıdır. DAEŞ'in aldatarak bünyesine kattığı gençlerin, hangi ülkeden olursa olsun evlatlarımız olduğunu unutmadan, kandırılan zümrelerle temas için yollar aranmalı, hakikate ulaşmaları için çabalar sarfedilmelidir. Sosyal medyada sahih dini bilgiyi anlatan çeşitli dillerde kısa sunumlar hazırlanmalı ve yayınlanmalıdır."- Koordinatör Müftülük Merkezi ihdas edilmeliGörmez, Türkiye'ye göç edenlerin yarıdan fazlasının kadın ve çocuklardan oluşması nedeniyle din eğitimi ve öğretimi konusunda acil çözümler gerektirdiğinin altını çizerek, "Göçmenlere yönelik hizmetlerin koordinasyon içerisinde planlı ve programlı yürütülebilmesi, daha düzenli ve verimli bir şekilde sunulabilmesi için acilen 'Koordinatör Müftülük Merkezi' ihdas edilmelidir" ifadelerini kullandı. Göçmenlere yönelik din hizmetlerinde en büyük sorunların başında yeterli düzeyde formasyona sahip personel eksikliğinin geldiğini ifade eden Görmez, bunun da göçmenler arasından dini ilimleri tahsil etmiş olanlardan istihdam edilmesini ve bunda bir strateji belirlenmesini gerekli kıldığını dile getirdi.- "Kanaat önderleri ile müşterek çalışmalar yapılmalı"Bölgenin en akut meselelerinden birini "etnik ve mezhebi taleplerin istismar edilerek terörize edilmesi" olarak açıklayan Görmez, "Şiddeti, vahşeti, tedhişi ve terörü benimseyenler, bundan beslenenler, bundan destek bulanlar, terör eylemlerini hangi gerekçeyle yaparlarsa yapsınlar kendilerine maşeri vicdanda asla meşruiyet bulamayacaklar er ya da geç millete, hukuka ve ilahi adalete hesap vereceklerdir" dedi. Görmez konuşmasını şöyle sürdürdü: "Ülkemizin en zor zamanlarında, din eğitiminin yasaklandığı dönemlerde bölgede İslam'ın ilim, hikmet ve marifetini ayakta tutabilmek için gayret gösteren, irşat hizmetlerini sürdüren, halkımızın din-i mübin-i İslam'la, Kur'an ve sünnetle ilişkisini sıcak tutan kanaat önderleri ile birlikte barış, huzur, sükun tesis edilmesi için müşterek çalışmalar yapılmalıdır. Unutulmamalıdır ki; barışa sadece ülkemizin ve milletimizin değil, umutlarını bu ülkeye ve bu millete bağlayan tüm mağdur ve mazlumların ihtiyacı vardır."- "Vatandaşların dini milli duyarlılıklarını istismar edenler..."Görmez, Diyanet İşleri Başkanlığının şahıs, zümre, grup menfaatlerini öne çıkaran, dinin açık bilgisinden ve yüksek ilkelerinden uzaklaşan, dini değerleri istismar eden, milletimizin manevi ve hayri birikimini hegomonik bir güç tutkusu uğruna heba eden, milletin birlik ve beraberliğine kasteden, aileleri parçalayan, kardeşi kardeşe düşüren yapılanmalar karşısında duyarsız kalmasının beklenemeyeceğini vurguladı. Görmez, "Vatandaşlarımızın dini ve milli duyarlılıklarını istismar eden ve gerçekte kendi indi çıkarları etrafında toplanan ve mütedeyyin insanların safiyetinden yararlanmak isteyen yapıların gizli ve açık ajandaları hakkında toplumumuzun daha fazla müteyakkız olması elzemdir. Uzun vadede ortaya çıkabilecek sorunların gerçekleşmesini beklemeden bu kabil yapılar bilhassa dini değerlerimiz açısından deşifre edilmeli ve gerekli önlemler alınmalıdır" diye konuştu. Bir takım yanlış dini görüş ve telakkilerin ortaya çıkmasında ve yayılmasında, bireysel ve toplumsal dini-manevi boşlukların önemli rol oynadığını belirten Görmez, "Cahil ve fırsatçı istismarcılar bu boşluktan yararlanarak milletimizin samimi dini duygularını ranta dönüştürmeye yeltenmektedirler. Bu noktada her düzeyde din görevlilerine büyük sorumluluklar düşmektedir. Halkımızın, art niyetli faaliyetleri ve gizli ajandaları ortaya çıkmış dini motifli kişi ve yapılara aldanmaması için vaaz, irşat ve hutbe hizmetlerinin dil, üslup ve muhteva açısından güncellemesi gerektiği aşikardır. Cami dersleri, sabah namazı buluşmaları, zekat, sadaka ve vekaletle kurban kesme gibi maddi ve manevi ibadetlerde toplumumuza rehberlik edilmesi gerekmektedir" diye konuştu. - Kürsü ve minberler, politik polemiklere alet edilemezDiyanet İşleri Başkanlığının İslam'ın simgesel değerleri olan, milletin birlik ve bütünlüğünün nişanesi olan cami, kürsü ve minberlerin gündelik politik polemiklere alet edilmesine izin veremeyeceğini dile getiren Görmez şöyle konuştu: "Politik süreçlerde propaganda dilinin kendince makul sayılabilecek akışkanlığı içinde Diyanetin tartışmalara malzeme edilmesi, bu süreçte kullanılan dil ve argümanların sıradan ve özensiz beyanlarla kamuoyuna takdim edilmesi, Diyanet İşleri Başkanlığımızın, ülkemiz, coğrafyamız ve dünya Müslümanları için taşıdığı anlam ve değer dikkate alındığında esefle karşılanacak bir durum olarak değerlendirilmiştir. Diyanet İşleri Başkanlığının da diğer her kurum gibi dahili ve harici vesayet alanlarından uzak bir şekilde kendi hizmetlerini sürdürebilmesi esastır. Milletin birliği ve huzuru etrafında din-i mübin-i İslam'ın her daim hayatın içinde varlığını devam ettirmesi ve toplumun sağlıklı dini bilgi ile buluşabilmesi Başkanlığın her türlü vesayetten uzak tutulmasıyla mümkündür."

Görmez:
Kaynak: AA / Güncel
title