GÖRME ENGELLİLERDEN FUTSAL MÜSABAKASI
Dünya Engelliler Günü kapsamında, aralarında Görme Engelli Milli Takımı sporcularının da bulunduğu FUTSAL müsabakası gerçekleşti.
Dünya Engelliler Günü kapsamında, aralarında Görme Engelli Milli Takımı sporcularının da bulunduğu FUTSAL müsabakası gerçekleşti. Zilli topun sesine kulak vererek, topu kaleye ulaştırmaya çalışan kırmızı ve beyaz takım kıyasıya mücadele etti.
3 Aralık Dünya Engelliler Günü kapsamında ÜNSPED Spor ve Kültür Kompleksi Kapalı Spor Salonunda Görme Engelli Milli Takımı oyuncularının da aralarında bulunduğu ekipler, salon futbolu (FUTSAL) müsabakası gerçekleştirdi. Kendine özgü kurallarla oynanan maçta, görme engelli bireylerin mücadelesi taraftarlardan da ilgi gördü. İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi ve ÜNSPED Spor ve Kültür Kompleksi 'nin ev sahipliğinde, birçok paydaşın iş birliğiyle gerçekleşen etkinlikle engellilerle ilgili farkındalığın artırılması amaçlanıyor.
20 YAŞINDA ENGELLİ OLDU; SPOR VE MÜZİKLE HAYATA TUTUNDU
Gözünde var olan bir rahatsızlığın ardından geçirdiği ameliyat sonucu 20 yaşındayken görme yetisini kaybeden 25 yaşındaki Hasan Ünsal, futbol oynamaktan büyük keyif aldığını söyledi.
Engelli olduğunda bunalıma girdiğini, spor ve müzikle motive olduğunu ifade eden Ünsal, 'Engelli olduktan sonra kendimi hem spora hem de müziğe adadım. Görme engellinin yapabileceği en güzel şeyler bunlar. Bu organizasyonları yapanlara çok teşekkür ediyorum. Şimdi sokak sanatçılığı yapıyorum, klarnet ve gitar çalarak geçimimi sağlıyorum. Daha yeni engelli olanlar için rehabilitasyon olarak merkezlerden çok spor organizasyonları daha iyi. İnsan her şeyi unutuyor' diye konuştu.
HEM OYNAMAYI HEM İZLEMEYİ SEVİYORUM
Görme engelli sporcu Ali Çavdar, Türkiye'de 2006 yılından beri futbol oynadığını belirterek, 'Futbolu kim oynarsa oynasın özellikle Avrupa'da çok popüleritesi olan bir branş. O yüzden kör olsun olmasın, sempati ile karşılanıyor. Ben de Türkiye genelinin yüzde 98'i gibi futbolu hem oynamayı hem de izlemeyi seviyorum. Bütün spor branşlarında olduğu gibi bizim de amacımız sakatlanmaktan oynamak. Görme engellilerin futbol oynaması ilk bakışta riskli gözükebilir ama zilli topla oynanıyor ve iletişim halinde olduğumuz için bir sakatlık riski yok' dedi.
TEK BİR GÜNE SIĞDIRILMAMALI
Farkındalık yaratmak için çalıştıklarını söyleyen İstanbul Yeniyüzyıl Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Sevgi Nur Sadedil, '3 Aralık Dünya Engelliler Günü'nde farkındalık yaratmak amacıyla çeşitli etkinlikler düzenledik, bu etkinliklerden biri de FUTSAL maçı. Görme engelli bireylerin futbol maçı esnasında neler hissediyorlar veya görme engelli biri bu maçları izlediğinde nasıl izlediğini deneyimlemek istedik. Bu günler tek bir günle açıklanmamalı. Biz de engelli öğrencilerle birlikte çalışıyoruz' dedi.
ENGELLİLER GÜNÜ KUTLANMASIN, ANILSIN
Uluslararası Barikat Film Festivali Başkanı Hüseyin Nacar, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü'nün kutlanmasını değil, anılmasını istediklerini söyledi.
Farkındalık amacıyla birçok etkinlik düzenlediklerini belirten Nacar, 'Farkındalık olsun diye 5 gün boyunca sesli betimleme, alt yazı, dublaj yöntemiyle online olarak filmler gösteriyoruz. 5 Aralık Pazar Günü de hayata pedal çevireceğiz. Bu kutlanacak bir gün değil. Onların da hayatın içinde olduğunu bilmek, film izleyip, sanatla buluşabildiklerini, sporun ve sanatın iyileştirici gücüne inanarak onların hayatın içinde ne kadar aktif rol alabildiklerini göstermek adına böyle bir film festivali yapıyoruz. Bir düş kuruyoruz, barikatsız bir dünya için diyoruz. Biz toplumsal bilinci geliştirmek için bu tür etkinlikler yaparak hem onların hayatını kolaylaştırıyoruz' diye konuştu.
'EMPATİYİ DERİN YAPMAMIZ LAZIM'
Müsabakaya ev sahipliği yapan ÜNSPED Genel Koordinatörü Semra Demirer, sevginin engel tanımadığına dikkat çekti.
Demirer, 'Bizim gibi engelsiz görünen insanların beynimizdeki, yüreğimizdeki engelleri sevgiyle, hoşgörüyle, dayanışmayla temizlersek, özel yaratılmış insanların da yaşamını kolaylaştırırsak ne kadar güzel işlere imza attığını göreceksiniz. Bizden daha iyi görüyorlar, daha iyi yazıp, kitap okuyorlar, bizden daha iyi yüzüyorlar, rekorlar kırıyorlar. Bizlerin onların hayatını kolaylaştıracak rampalar yapmamız, engelliler yerine park etmememiz ve onların haklarını korumamız gerekiyor. Her an her birimiz engelli olabiliriz. Empatiyi derin yaparsak bu tür sorunları yaşamamış oluruz. Biz onları geleceğe hazırlamak için her türlü seferberliği yapıyoruz' ifadelerini kullandı.