Gökhan Günaydın'dan Erdoğan'a Emekli Zammı Tepkisi: "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, AKP Genel Başkanı Erdoğan'a Yönelik Eleştirilerini Dikkatle Takip...
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Memurlarımıza bu zamlar gelirken, emeklilerimize hiçbir şeyin gelmemesi olacak bir şey değil” şeklindeki sözlerine ilişkin “Biz Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik eleştirilerini dikkatle takip ediyoruz. Gerçekten haklı. Memura yetersiz zammı eleştirirken, emeklinin bu zamdan hiç pay alamamasını Erdoğan’ın eleştirmesi olsa olsa bir tirajı komedi vesilesi olabilir” değerlendirmesini yaptı.
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Memurlarımıza bu zamlar gelirken, emeklilerimize hiçbir şeyin gelmemesi olacak bir şey değil" şeklindeki sözlerine ilişkin "Biz Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik eleştirilerini dikkatle takip ediyoruz. Gerçekten haklı. Memura yetersiz zammı eleştirirken, emeklinin bu zamdan hiç pay alamamasını Erdoğan'ın eleştirmesi olsa olsa bir tirajı komedi vesilesi olabilir" değerlendirmesini yaptı.
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, TBMM'de basın toplantısı düzenledi. Günaydın, üniversite yerleştirme sonuçlarının açıklanmasıyla birlikte ortaya çıkan yurt sorununa dikkat çekti.
Öğrencilerin ancak yüzde 21'ine yetecek kadar kamu yurdu bulunduğunu belirten Günaydın şunları söyledi:
"2022-23 öğrenim yılında 6 milyon 860 bin kardeşimiz örgün öğretimde görev alacaklar. Yalnızca bu sene 2 milyon 995 bin çocuğumuz sınava girdi. Bunlardan 1 milyon 846 bini üniversitelere kayıt yaptırdılar. Rakamları gerçekçi ortaya koymakta yarar var. Açık öğretimde okuyan çocuklarımız çıktığımızda örgün öğretimde bu dönem 4 milyon 24 bin çocuğumuz üniversite eğitimi alacaklar. Buna karşılık yurt kapasitemiz ne kadar? Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın kurumsal mali durum beklenti raporundan size paylaşıyorum. Bu rapora göre 31 Aralık 2022 itibarıyla 785 yurtta 876 bin kapasitemiz varmış. Peki 30 Haziran 2023 tarihi itibarıyla bu tablo nereye yükselmiş? 23 yeni yurt yapılmış. Yurt sayısı 808'e ulaşmış. Ancak ne gariptir ki kapasite 876 binden 874 bine düşmüş. İlave 23 yurt yapılmasına rağmen yurt kapasitesinin 2 bin azalması galibe Türkiye'ye özgü bir durum olsa gerek.
"YÜZDE 21'İNE YETECEK YURT"
Türkiye'deki üniversite öğrencilerinin yalnızca yüzde 21,7'sine yetecek kadar kamu yurdu vardır. Peki bu kamu yurtlarının Türkiye genelinde ölçekte dağılımı uygun mudur? Örneğin İstanbul'da üniversite öğrencisi kardeşlerimizin yalnızca yüzde 3'üne, Konya'da yüzde 19'una, buna karşılık Bingöl'de kapasiteden daha fazla yurt var. Demek ki bu ölçeği de Türkiye çapına doğru dağıtabilmiş değiliz.
"KAMU YURDU YAPMAYARAK, ÇOCUKLARIMIZI VAKIF, DERNEK, ÖZEL YURT ADI ALTINDA TARİKAT YURTLARINA YÖNELTMEYE ÇALIŞAN AKP İKTİDARININ TABLOSU OLARAK ÖNÜMÜZDEDİR"
İstanbul'da üniversitelerin en çok yoğunlaştığı Fatih, Kadıköy, Beşiktaş'ta 20 bin liranın altında en basit bir evi bulabilmek mümkün değil. Ankara'da Cebeci ve Beytepe'de 15 bin liranın altında bir öğrenci evi kiralaması iyimser bir tahmin olarak söylenebilir. Marmara Üniversitesi'nin öğrenci yurdunda geçen sene 800 lira olan ücretler bu sene 1500 liraya çıkmış durumdadır. Bu tablo kamu yurdu yapmayarak, çocuklarımızı vakıf, dernek, özel yurt adı altında tarikat yurtlarına yöneltmeye çalışan AKP iktidarının tablosu olarak önümüzdedir."
DEPREM KONUTLARINDA TAAHHÜTLERİNİN YÜZDE 21'İNE ULAŞABİLMİŞTİR
Günaydın, depremzedelerin yurtlardan çıkarılmaya başlandığını da kaydederek, şunları belirtti:
"Sonbahardan kışa döneceğiz. Deprem konutları aciliyetini, önemini her geçen gün daha fazla bize hissettiriyor. 6 Şubat'ta meydana gelen yıkıcı depremde 650 bin konut ve köy evi, 170 bin işyeri olmak üzere toplam 820 bağımsız birim hasar gördü ya da yıkıldı. Bunların yenilenmesi gerekiyor. Peki Erdoğan bu konuda ne söyledi? 8 Şubat'ta Kahramanmaraş'ta şöyle diyor: 'Hedefimiz depremlerden etkilenen 10 ilde, 1 yıl içinde yeni konutlar inşa etmek'. Hemen ertesi gün Kilis'te diyor ki 'Konutları yıkılanlarla ilgili olarak TOKİ vasıtası ile Çevre ve Şehircilik Bakanı'nın koordinasyonunda 1 yıl içerisine bu konutların inşasını da bundan önce olduğu gibi gerçekleştireceğiz'. Biraz sonra bundan öncenin ne demek olduğunu da size anlatacağım. Hemen arkasından Şanlıurfa'da diyor ki 'Sizlerden 1 yıl süre istiyorum, 1 yıl içinde inşaatların inşasını yapacağız'. Osmaniye'de 21 Şubat'ta benzer bir şey söylemiş: 'Tıpkı şehir merkezlerimiz gibi köylerimizi de 1 yıl içinde ayağa kaldırmayı hedefliyoruz. Bir yıl içinde kalıcı konutları yetiştireceğiz ve vatandaşlarımızı yerleştireceğiz'.
Bu sözler çerçevesinde gerçeklerin altını çizelim… 650 bin konut ve köy evinden bugün itibarı ile inşasına başlanan bağımsız birim sayısı 131 bindir. Demek ki taahhütlerinin yüzde 21'ine ulaşabilmiştir. İhalesi yapılmış ancak inşaatına başlanmamış bağımsız birim sayısı 69 bindir. Köy evlerinde durum daha da fecaattir. 143 bin köy evi içinde inşaatına başlanan köy evi sayısı yalnızca 8 bin 339'dur yani yüzde 6'sına henüz ulaşabilmiş değiller. Peki diyor ya Erdoğan, geçmişte nasıl yaptıysak bugün de aynısını yapacağız. Geçmişte Adıyaman'da 2017 yılında Samsat'ta meydana gelen deprem sonrasında ve Çanakkale Ayvacık'ta meydana gelen deprem sonrasında yurttaşlarımız tam 6 yıl konteynerlerde beklemişlerdir. Umuyor ve diliyorum ki benzer bir kaderi Kahramanmaraş, Malatya, Hatay'da ve diğer 10 ilde depreme yakalanan yurttaşlarımız yaşamazlar."
Günaydın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yeni deprem yasası ile İstanbul'la yapacakları yeni konut vaadinde, her ilçeye vali atanacağı sözünü şöyle eleştirdi:
"Ne zamandan beri ilçelere vali atanıyor. Kaymakamlar yetmiyor da vali atadığınız zaman o sorunlar çözülüyor mu? ya da şunu söyleyeyim. Recep Tayyip Erdoğan 4 yıl 7 ay İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptı, izleyen 21 yılda da bu ülkede başbakan ve cumhurbaşkanı olarak görev yapıyor. Toplam 25 yılı aşkın görevi boyunca İstanbul'da olası depremi önlemek için ne yaptınız ki bugün vereceğiniz taahhütleriniz gerçekçi olabilsin."
"CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN, AKP GENEL BAŞKANI ERDOĞAN'A ELEŞTİRİLERİNİ DİKKATLA TAKİP EDİYORUZ"
Günaydın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Memurlarımıza bu zamlar gelirken, emeklilerimize hiçbir şeyin gelmemesi olacak bir şey değil" şeklindeki sözlerine ilişkin sorular üzerine de şunları söyledi:
"Biz Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik eleştirilerini dikkatle takip ediyoruz. Gerçekten haklı. Memura yetersiz zammı eleştirirken, emeklinin bu zamdan hiç pay alamamasını Erdoğan'ın eleştirmesi olsa olsa bir tirajı komedi vesilesi olabilir. Erdoğan Meclis'te yapılan çalışmaları, sabaha kadar süren tartışmaları, muhalefetin 'emeklileri öldürüyorsunuz' eleştirilerini hiç duymamış mı? En azından iktidar ortağı olan Devlet Bahçeli'nin bu konuda çeşitli sözleri var, onları da hiç duymamış mı? Ortaya çıkan tablo nedir, Türkiye'deki 6 milyon emekliyi 7 bin 500 lira gibi artık açlık sınırının da çok altında olmuş ücrete maalesef mahkum edilmişlerdir. Bunu duymamış gibi davranması, buna eleştirel yaklaşması, ancak bugüne kadar ortaya çıkan tablonun bir devamı niteliğindedir. İnandırıcılıktan uzaktır. Biz ellerini tutan yok diyoruz. Derhal emeklilerimize bunca yıl devletine, ülkesine hizmet etmiş insanların yaşamlarının son dönemini onurlarıyla geçirebilecekleri bir ücret düzeyine sahip olmaları için gerekli düzenlemeyi yapmaya onları davet ediyoruz."
"ERDOĞAN'A SORALIM, HANGİ ETKİ OLABİLİR Kİ TÜRKİYE'DE, YAPTIĞINIZ NE VAR Kİ ÖNÜMÜZDEKİ YAKIN GELECEKTE ENFLASYONU AŞAĞIYA DOĞRU ÇEKSİN"
Günaydın, enflasyonla ilgili bir soru üzerine de şunları ifade etti:
Türkiye'de yaz aylarında enflasyon düşerdi, ancak artık haziran, temmuz, ağustosta da enflasyon rekorlarının kırıldığı bir dönemden geçiyoruz. Ne için acaba sabredeceğiz? Türkiye'de nasıl bir gelişme olacak ki enflasyon aşağıya doğru inecek. Mehmet Şimşek'in kurtarıcı olarak gelmesi, mazota yapılan zamlar, yetersiz maaş artışları karşısında inanılmaz fiyat artışları altında ezilen vatandaş, kurun sürekli artması ve bütün bunların enflasyona yeni ve pozitif etki olarak yansıması tablosu ile karşı karşıyayız. Erdoğan'a soralım, hangi etki olabilir ki Türkiye'de, yaptığınız ne var ki önümüzdeki yakın gelecekte enflasyonu aşağıya doğru çeksin."
"ÇÖP TOPLAMA İLÇE BELEDİYELERİNDE"
Günaydın, Erdoğan'ın CHP'li büyükşehir belediyelerine yönelik eleştirisini ise "Çöp, çukur yakıştırmasını aynen iade ederiz demekten başka söylenecek başka bir şey yok. Dün yaptığı açıklamada dedi ki 'Büyükşehirlerde toplanmayan çöpleri görüyoruz'. Çöp toplama görevinin ilçe belediyelerinde olduğun bilmesini lazım Recep Tayyip Erdoğan'ın. İstanbul'da 39 ilçe belediyesinin 14'ü CHP'de, birisi MHP'de ve geriye kalanlarda AKP'dedir. Hem CHP'li ilçe belediyeleri hem de büyükşehir belediyelerimizin tamamı çöp toplama ve toplanan çöplerin arıtma merkezlerine götürülüp, ayrıştırma ve arıtma işlemlerini başarı ile yapmaktadırlar. O kendi ilçe belediyelerine bir miktar daha dikkat ederse, tablo çok daha yararlı bir noktaya doğru gelebilir" diye konuştu.
Günaydın, şekere gelen zamlarla ilgili de satılan şeker fabrikalarının satışını hatırlatarak, "Şeker sanayini milli ve yerli olmaktan çıkarıp, bağımlı bir yapıya dönüştürenlerin, bugün şeker fiyatından şikayet etmeye hakları yoktur" dedi.