Haberler
İsrail ile Lübnan arasındaki ateşkes için saat veren Biden'dan dikkat çeken Türkiye açıklaması

İsrail-Lübnan ateşkesi için saat veren Biden'dan dikkat çeken Türkiye açıklaması

Lübnan Başbakanı'ndan ateşkes sonrası kritik çağrı: Derhal uygulayın

Lübnan Başbakanı'ndan ateşkes sonrası kritik çağrı: Derhal uygulayın

Netanyahu ateşkesin ardında yatan sebebi açıkladı: İran tehdidine odaklanmak

Netanyahu ateşkesin ardında yatan sebebi açıkladı

BAE'de öldürülen İsrailli hahamın katilleri Türkiye'de yakalandı

BAE'de öldürülen İsrailli hahamın katilleri Türkiye'de yakalandı

Göç'erken" Belgeselinin Galası Yapıldı

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, "Yaşadığımız bütün acılarda, yeryüzünde en büyük trajediye dönüşen göç hareketlerinde Allah'a hamd ediyorum, ülke ve milet olarak bu imtihanı kazanma yolunda olanlardanız.

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, "Yaşadığımız bütün acılarda, yeryüzünde en büyük trajediye dönüşen göç hareketlerinde Allah'a hamd ediyorum, ülke ve milet olarak bu imtihanı kazanma yolunda olanlardanız. Tam kazanabilmiş değiliz ama kazanma yolunda olan bir millet olduğumuz ve bu milletin bir evladı olduğum için iftihar ettiğimi ifade etmek istiyorum." dedi.

Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen "Göç'erken' İnsanlar Hayaller ve Hayatlar" belgeselinin galasına katıldı. Suriye'nin Halep kentinde yaşanan katliamı sosyal medya aracılığıyla dünyaya duyuran 7 yaşındaki Bana Alabed ve annesi Fatıma Alabed'in yaşamını konu alan belgeselin gösterimine, küçük kız ve annesinin yanı sıra çok sayıda davetli katıldı.

Görmez, gösterimin ardından yaptığı konuşmada, insanlık tarihinde zalimler ile mazlumların, bozguncular ile ıslah edenlerin bulunduğunu anlattı.

"Halep bizim ne ilk ne de son imtihanımız." diyen Görmez, Halep'ten yükselen dumanların arasında görülmeyen yerlerin de olduğunu ama unutulduğunu ifade etti.

Görmez, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Arakan'ı unutuyoruz. Libya'yı göremiyoruz. Yemen'i düşünemiyoruz. Afrika'nın nice yerlerinde her an, her saniye, her gün, her akşam bugün izlediğimiz zorunlu göçler yaşanıyor. İnsanlar kendilerine bir karış toprak, bir karış vatan arıyorlar. Özgürce yaşabilmek için kendilerine mekan arıyorlar. Biz Halep'ten yükselen dumanların arkasından dünyada her gün olup bitenleri göremiyoruz ama asıl büyük tehlike gözümüzü dumanların bürümesi. Asıl daha da büyük bir tehlike kalplerimizin dumanla kaplanması ve etrafımızda olup biten hiçbir zulmü görememek. Arkadaşlarımız bir yıldır devam eden 'Göç'erken' belgeseliyle insanlığa bu hakikati anlatmaya çalışıyorlar."

Yeryüzündeki bütün çocukların her türlü korunmayı, himayeyi, sevgiyi, merhameti, hakkı, hukuku hak ettiğine işaret eden Görmez, bunun insanlığın görevi olduğunu vurguladı.

"Hiçbir zaman umutsuzluğa düşmemeliyiz"

Görmez, yeryüzünün bütün çocukları için daha güzel bir dünya kurabilme temennisinde bulunarak, şöyle devam etti:

"Halep'i, Şam'ı, Bağdat'ı ve başka diyarları birlikte, yeniden birlikte imar ederek daha güzel bir dünya kurmayı yüce Rabbimiz bizlere nasip eylesin. Bu büyük trajedileri, acıları yaşarken ve izlerken bize düşen önemli bir vazife var, hiçbir zaman umutsuzluğa düşmemeliyiz çünkü bize umutsuzluk haramdır. Çok iyi bilinmelidir ki gecenin en karanlık vakti aydınlığa en yakın olan vakittir. Bu aydınlığı yeniden yaşamayı yüce Rabbimiz bizlere nasip eylesin.

Yaşadığımız bütün bu acılarda, yeryüzünde en büyük trajediye dönüşen göç hareketlerinde Allah'a hamd ediyorum, ülke ve milet olarak bu imtihanı kazanma yolunda olanlardanız. Tam kazanabilmiş değiliz ama kazanma yolunda olan bir millet olduğumuz ve bu milletin bir evladı olduğum için iftihar ettiğimi ifade etmek istiyorum. Mazlumların duaları milletimizin üzerinden hiçbir zaman eksik olmasın."

Belgeselin yapımcılığını ve yönetmenliğini üstlenen Büşra İncesu Özdemir ise çocukluğundan bu yana dünyada yaşanan zulümlerden etkilendiğini ifade etti.

Türkiye'ye sığınan bütün mazlum kadınların hikayelerini yazdığını belirten Özdemir, "Dilerim zalimin zulmü son bulur, savaşlar durur ama zamansız evlerinden göçenlerin hikayeleri devam ettiği, Türkiye de kucak açtığı sürece Göç'erken' belgeseli sizlere yeni hikayeler taşımaya devam edecek." diye konuştu.

"Halep'e çok üzülüyorum"

"Halep'in sesi" olarak bilinen 7 yaşındaki Bana Alabed de "Türkiye devleti ve halkına teşekkür ediyorum. Suriye'de okullar ve hastaneler ne yazık ki yıkılıyor. Halep'ten çıktım ama Halep'e çok üzülüyorum. Halep'te benim okulum, evim, bahçem bulunuyor." dedi. Alabed, çocuklarla ilgili bir de şarkı söyledi.

Bana'nın annesi Fatıma Alabed ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Türkiye vatansızların vatanı" sözünü anımsatarak, "İnşallah Türkiye'ye bir zarar gelmez ve güzel bir ülke kalır." şeklinde konuştu.

Konuşmaların ardından Diyanet İşleri Başkanı Görmez ile eşi Hatice Görmez, Alabed ailesi ile Sudan, Suriye gibi ülkelerden gelen ve belgeselde kendilerine yer verilen kadın ve çocuklara hediye takdim etti.

"Savaşın durması için desteğiniz lazım"

Tören öncesinde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bana Alabed, belgeselin yapılmasından duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Bütün çocukların ağladığını, öldürüldüğünü, evlerinin, okulların, hastanelerin yıkıldığını gösterecek bir film." ifadesini kullandı.

Savaşın sona ermesi temennisinde bulunan Alabed, "Ben Suriyeli çocukları çok seviyorum, onların ölmesini hiç istemiyorum. İnşallah bu savaş biter. Savaşın durması için desteğiniz lazım." değerlendirmesinde bulundu.

Alabed, Türkiye'deki yaşamına yönelik de çıkıp sokakta dolaşabildiğini, oynayabildiğini ama Suriye'deki çocukları çok özlediğini anlattı.

Anne Fatıma Alabed de "Bu film, çok kısa ve küçücük bir pencere. Bize Suriye'de ve Halep'teki insanların durumunu ve yaşamını anlatıyor." diye konuştu.

Kaynak: AA / Güncel
title