Göbeklitepe'nin Keşfini Anlattı
MISIR'daki piramitlerden sonra uygarlık tarihi açısından en önemli arkeolojik bulgu kabul edilen Şanlıurfa'daki Göbeklitepe'nin ortaya çıkarılmasının hikayesini, tarlanın eski sahibi Mahmut Yıldız (66) anlattı.
MISIR'daki piramitlerden sonra uygarlık tarihi açısından en önemli arkeolojik bulgu kabul edilen Şanlıurfa'daki Göbeklitepe'nin ortaya çıkarılmasının hikayesini, tarlanın eski sahibi Mahmut Yıldız (66) anlattı. Yıldız, 23 yıl önce babası İbrahim ile amcası Şavak Yıldız'ın, ören yerindeki tarlalarını sürerken buldukları taşı müzeye götürmesiyle birlikte tarihi serüvenin başladığını söyledi.
Tarihi, Milattan Önce 11 bin 500 yılına kadar uzanan ve İngiltere'de bulunan Stonehenge'den 7 bin, Mısır piramitlerinden ise 7 bin 500 yıl daha eski olan insanlığın en büyük ibadet merkezi Göbeklitepe Tapınağı, çatı örtüsü ve canlandırma merkezi tamamlandı. 1983 yılında, Şanlıurfa kent merkezinin yaklaşık 22 km kuzeydoğusundaki Örencik Mahallesi'nde yaşayan İbrahim ve Şavak Yıldız'ın tarlalarını sürerken bulduğu oymalı taşı müzeye götürmesiyle ortaya çıkan ve 'dünyanın en büyük arkeolojik keşfi' olarak kabul edilen Şanlıurfa'daki Göbeklitepe'de yapılan restorasyon çalışmasının ardından hafta sonları yerli ve yabancı turistleri ağırlıyor.
MÜZEYE GÖTÜRDÜKLERİ TARİHİ ESERE 'KİREÇ' DEDİLER
UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'ne alınan Göbeklitepe'nin bulunduğu arazinin eski sahibi Mahmut Yıldız, tarihi tapınağın keşfini anlattı. Tarlada çift sürdükleri buldukları eseri at arabasıyla götürdükleri Şanlıurfa Müzesi'nde 'kireç taşı' denilerek geri çevrildiklerini belirten Yıldız, "Biz burada daha tarım yapıyorduk. Burası tarlaydı. Burada tarım yapılırken, kutsal bir yer olduğu biliniyordu. Amcam burada çift sürürken, tarlada iki tane eser buldu. O eserleri müzeye verdi. 1986 yılında 4-5 yıl bu eserler müzede kaldı. Daha sonra Alman arkeologlar, amcamın müzeye vermiş olduğu taşları görüyor. Ondan sonra buraya gelip burayı keşif ettiler. 1992 yılında kazı başladı. Şimdiye kadar bu kazı devam ediyor. O zaman burada bulduğumuz taşı müzeye götürdüğümüzde müze müdürü, arkeolog olmadığı için tarihi eser taşa kireç taşı olduğunu söyledi. Bunu geri götürülmesini istedi. Amcam da 'Bir defa bu taşı getirdim, bir daha tekrar köye götürmem, yolda çöpe atarım' deyip o taşı zor durumda kaldığı için müze teslim almıştı. Şimdi o taşın değerinin bilinmesi üzerine bölgede çıkan kazı çalışmasıyla dünya tarihine ışık tutan bir yer olarak keşif edildi" dedi.
Dönemin arkeolojik kazıları başkanı Alman asıllı arkeolog Prof. Dr. Klaus Schmidt öncülüğünde yürütülen kazı çalışmalarında 20 yıl görev alan Yıldız, yaşının ilerlemesi dolayısıyla 2005 yılında bu görevini bıraktı. Buna rağmen tarihten kopamayan Yıldız, Göbeklitepe'ye güvenlik görevlisi olarak hizmet ediyor. Dünyanın dört bir yanından Göbeklitepe'ye gelen yerli ve yabancı turistlere de gönüllü rehberlik yapan Yıldız, giydiği yöresel kıyafetler dolayısıyla da ören yerinin en çok tanınan simalarının başında yer alıyor.
- Şanlıurfa