Gizli Bilgi ve Belge Bulundurma" Davası
İzmir’deki 38’i muvazzaf asker, 59’u tutuklu 357 sanığın yargılandığı davada, tutuklu sanıkların tahliye talepleri reddedildi.
İzmir'deki 38'i muvazzaf asker, 59'u tutuklu 357 sanığın yargılandığı davada, tüm tutuklu sanıkların tahliye talepleri reddedildi.
Terörle Mücadele Kanunu (TMK) 10. maddesiyle görevli İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde pazartesi gününden bu yana devam eden davada, tutuklu sanıkların ve duruşma salonunda hazır bulunan avukatlarının tahliye taleplerinin alınmasına devam edildi.
Davanın bir numaralı tutuklu sanığı iş adamı Bilgin Özkaynak'ın avukatı Muzaffer Sevgi Sakarya, bu davanın bir komplo olduğunu iki yıl önce söylediğini, şimdi ise siyasetçilerin aynı sözleri tekrarladığını belirterek, "Başbakan ve Siyasi Danışmanı'nın da tanık olarak dinlenmesini istiyorum. Hukukun üstünde hiç kimse yok, duruşmada sorgulanmalarını istiyorum" dedi.
Sakarya, Özkaynak'ın adının Ergenekon dosyasın da geçtiğini, 2007 yılından itibaren 3 yıl boyunca telefonlarının dinlendiğini, hiçbir şekilde suç unsuruna rastlanmadığı yönünde karar verildiğini, ancak 2 yıl sonra tekrar bu davaya dahil edildiğini ileri sürdü.
Soruşturmanın ABD'den gelen bir elektronik postaya dayanarak başladığını öne süren Sakarya, "Buradaki kızlardan hangisi ABD'li? Önlerine bir bot ile fırkateyn konulsa ayırt edemezler. Bu dijital materyallere bakıldığında, benzer yargılamalarda olduğu gibi ya siyah poşette ya da mutfakta bulundu. Hiçbiri de kendilerine ait olduğunu kabul etmemiştir. ABD'den gelen elektronik postaların hiçbiri bu dosyada görünmüyor. Ben de paranoyak olmaya başladım" şeklinde konuştu.
Sakarya, operasyonu gerçekleştiren emniyet müdürlerinin görevden alındığını hatırlattı.
Avukat Bilge Özer ise, özel yetkili cumhuriyet savcısı Murat Gök'ün İzmir'de görev yaptığını, çeşitli iddialar ortaya attığını ve görevden alındığını hatırlatarak, "Samsun'a tayin edildi, orada öldü mü öldürüldü mü belli değil. İzmir AKP milletvekili Ali Aşlık, Twitter'den Murat Gök'ün durumunu paylaştı, Zekeriya Öz'e gönderme yapıp, 'senin de sonun bu savcı gibi olacak' dedi. Burada savcı ve hakimler tehdit edilmiştir. Siz de çok zor durumdasınız biliyoruz" dedi.
Bilge Özer, Hanefi Avcı'nın tanık olarak dinlenmesini ve müvekkillerinin tahliyesini talep etti.
Mahkeme başkanı Atilla Rahman, kısa bir aranın ardından tutuklu sanıkların tahliye taleplerini reddetti.
Tanık olarak dinlenilmesi istenilen kişiler hakkındaki talepleri de reddeden Rahman, sanıkların yurt dışına çıkış yasağıyla ilgili kararın devamına hükmetti.
Duruşma 10 Mart 2014 tarihine ertelendi.
-Dava
TMK 10. maddesiyle görevli savcı Zafer Kılınç'ın "askeri gizli bilgi ve belgeleri ele geçirme, bulundurma" suçlamasıyla 49'u muvazzaf asker, 79'u tutuklu 357 sanık hakkında hazırladığı iddianamede sanıklar hakkında 2 ile müebbet hapis arasında değişen cezalar istenmişti.
İddianamede adı geçen 831 mağdurdan arasında devlet memuru, asker ve MİT mensuplarının da bulunduğu çok sayıda kişinin suç örgütü tarafından fişlendiği iddia edilmişti.
Çete lideri olduğu iddiasıyla suçlanan marina işletmecisi Bilgin Özkaynak ile Narin Korkmaz hakkında, "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, kişisel verilerin kaydedilmesi, devletin güvenliğine ilişkin belgeleri temin etmek" suçlarından müebbet ve 9'ar yıl, sanıklar arasındaki Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Koramiral Veysel Kösele hakkında ise "suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak, yasaklanan bilgileri temin etmek" suçlamasıyla 2 ila 6 yıl hapis cezası talep edilmişti.
İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 2013 yılı nisan ayında görülmeye başlanan davada bugüne kadar tutuklu 20 kişi tahliye edilmişti. - İzmir