Haberler
Yenidoğan Çetesi davasında kan donduran sözler: Kötü bir bebekti

Sanık hemşireden kan donduran sözler: Kötü bir bebekti

Bahçeli, Öcalan çağrısını bir kez daha yineledi

Tartışma yaratan Öcalan çağrısını bir kez daha yineledi

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan teğmenler için talimat

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan teğmenler için talimat

Komisyonda gerginlik! Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler salonu terk etti

CHP'li vekilin sözleri sonrası Bakan Güler salonu terk etti

Gizli Bilgi, Belge Davasına Devam (2)

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

"eldiven TAKIP TAKMADIKLARINI HATIRLAMIYORUM" İzmir 5'inci Ağır Ceza Mahkemesinde tutuksuz 357 sanığın yargılandığı davada, sanıkların evlerinde yapılan aramalara katılan tanıkların dinlenilmesine öğleden sonra devam edildi.

"eldiven TAKIP TAKMADIKLARINI HATIRLAMIYORUM"

İzmir 5'inci Ağır Ceza Mahkemesinde tutuksuz 357 sanığın yargılandığı davada, sanıkların evlerinde yapılan aramalara katılan tanıkların dinlenilmesine öğleden sonra devam edildi. Sanık Meryem Bağcı'nın oturduğu apartmanın görevlisi Saadettin Erbaş, tam tarihini hatırlamadığı bir gün, sabaha karşı sivil ekibin geldiğini, sanık Bağcı'nın evindeki aramada hazır bulunmasını istediklerini, aramada CD, telefon ve bilgisayara el koyduklarını söyledi. Mahkeme Başkanı Orhan Kızıltaş'ın yönelttiği soruları yanıtlayan Erbaş, arama sırasında kamera kaydı yapılmadığını, polislerin eldiven takıp takmadıklarını hatırlamadığını, yatak odasındaki aramaya kendisini almadıklarını ifade etti.

"EV O KADAR BÜYÜK NASIL ARADINIZ?"

Davanın bir numaralı sanığı Bilgin Özkaynak'ın Sapanca'daki evinde yapılan aramada hazır bulunan tanık Erhan Özmen, Sakarya emniyetinde çalıştığı dönemde amirinin kendisine İzmir KOM'dan ekiplerin geldiğini, eve intikal etmesinin istendiğini, eve vardığında ekiplerin muhtarla birlikte arama yaptıklarını söyledi. Mahkeme Başkanı Kızıltaş'ın sorularına Özmen, suç unsuru olup olmadığını bilmeden buldukları ne varsa, amirlerine teslim ettikleri, arama esnasında eldiven taktığını zannetmediği, çok da iyi hatırlamadığı şeklinde karşılık verdi. Kızıltaş'ın, mahkemenin suç unsuru olduğu iddia edilen verilerin elde edilişine dair görüntülere ulaşamadığını, bu nedenle kamera kaydına dair bilgilerin önem taşıdığını belirtip, kaç kamerayla arama yapıldığını sorması üzerine Özmen, bir kamerayı hatırladığı yanıtını verdi.

Neleri arayacakları konusunda önceden bilgi verilip verilmediği yönündeki soruya Özden, "Sadece gümrük çıkışı olabilecek, gümrük evrakları olabileceği, flaş disk, hard disk, CD olabileceği söylendi" dedi. Kızıltaş, aramanın 6 saat sürdüğünü söyleyen Özden'e, "Evin büyüklüğü düşünülünce, öyle büyük bir evin, tüm ekipler bir ara arama yaparken, yani eve dağılmadan aranması mümkün mü?" diye sorunca, "Mümkündür" dedi. Özden, arama emrini görmediğini, aramayı İzmir KOM'dan gelen emniyet müdürünün yönettiğini de belirtti.

"BENİ KOLTUĞA OTURTTULAR"

Sanık Songül Akdin'in evinde yapılan aramada hazır bulundurulan tanık Sultan Erşahin, 78 yaşında olduğunu, eve girdiğinde polisin kendisine 'teyze sen otur' demesi üzerine bir koltukta oturduğunu, polislerin odalara girip çıktığını gördüğünü, okuma yazmasının olmadığını, polislerin kendisine bir yazı imzalatmadığını söyledi.

Kızıltaş'ın tutanakta imzasının bulunduğunu söylemesi üzerine şaşkınlığını gizleyemeyen Akdin, "Yemin ediyorum, benim imzam değil" dedi. Bunun üzerine mahkeme heyeti tanığın imza örneğinin alınıp mahkemeye gönderilmesine karar verdi. Aynı aramada annesiyle birlikte bulunduğunu aktaran Zahide Erşahin de, psikolojik tedavi gördüğünü, ilaç kullandığını, sonra düzeldiğini, aramaya dair bir şey hatırlamadığını söyledi. Mahkeme heyeti Duruşmaya yarın devam edilmek üzere ara verdi.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title