Gitmem Dediği Davos Ayağına Geldi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, üç sene önce katıldığı Davos'taki Dünya Ekonomik Forumu'nu, meşhur "One Minute" çıkışıyla terk etmişti. İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres'le atışan Erdoğan "Daha da gelmem" diyerek salonu terk etmişti.

Başbakan, sözünü tuttu, daha da Davos'a gitmedi ama bu kez Davos, Başbakan'ın ayağına geldi. Swissotel'de toplanan Dünya Ekonomik Forumu'nun açılış konuşmasını da Başbakan yaptı.

Foruma katılan Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, "Toplantının İstanbul'da yapılması son derece normal. Esas önemli mesele, sayın Başbakanımız 'Daha da gitmem Davosa' dedikten sonra Davos'un buraya gelmesi. Bu da bizi gururlandırıyor" dedi.

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın da katıldığı forumda Başbakan, Türkiye'nin ekonomik iyelişmesini rakamlarla anlatırken sıcak gündem maddesi Suriye'ye de değindi.

İşte Başbakan'ın konuşmasından satır başları:

Türkiye son derece zor bir coğrafyada demokrasi ve istikrarla büyüyen bir ülkedir.

Demokrasinin kesintiye uğradığı dönemde, insan haklarının önemsenmediği dönemlerde Türkiye, atılımlar gerçekleştirememiştir. Bölgesel meselelerde aktif rol oynamayan Türkiye, refah düzeyini yükseltememiştir. Son 10 yıldır aktif barış odaklı bir politika ile bir ülkenin nereye geldiğini göstermesi açısından son derece önemlidir. Genel manada bölgemizdeki tüm ülkelere örnek teşkil edebilecek bir gelişme kaydettik.

"KİŞİ BAŞI MİLLİ GELİRİMİZ 10 BİN 444 DOLARA ÇIKTI"

Ortalama yüzde 5.3 büyüme, kuşkusuz önemli bir ekonomik gelişmedir. 2002 yılında 230 milyar dolar milli gelir, 2011 yılında üç kat artışla 772 milyar dolara ulaşmıştır. Kişi başı milli gelir de 10 bin 444 dolara ulaşmıştır. Dış ticaret hacmimiz, 376 milyar dolara ulaşarak 4 kat artış göstermiştir. 8.5 milyar turizm geliri, 23.5 milyar dolar seviyesine kadar çıkmış.

IMF borcumuz 23.5 milyar dolarken bu borç, 1.7 milyar dolara kadar düşmüştür. Ekonomide kaydettiğimiz başarı sadece bununla kalmıyor. Merkez Bankası'nın döviz rezervi 92 milyar dolara çıktı.

"FİLİSTİNLİLER KARDEŞİMİZ"

Bir ülkenin sorunu diğer ülkeyi doğal olarak etkiliyor. Bölgesel meselelerde kimi zaman sesimizi yükseltmemiz, birilerinin işine karışmak demek değildir. Biz sürekli olarak Filistin meselesine dikkat çekiyoruz. Filistinliler'i kardeşlerimiz olduğu için çok önemsiyoruz. Bölgenin huzurunu tehdit eden en önemli mesele olarak gördüğümüz için oraya dikkat çekiyoruz. Fosfor bombalarıyla çocuklar katlediliyor, dünyanın en büyük açık hava hapishanesi kuruluyor. İran konusunda da biz aynı duruşu gösteriyoruz. Her zaman müzakerelerden yana olduk. Yani otokratik yapılardan demokratik yapıya saygı duyulması gerektiğini işledik. Suriye konusunda tavrımız nettir. Suriye'deki bir yangının, bütün coğrafyayı içine alabileceğini görebiliyoruz ve dikkatleri buraya çekiyoruz. On binlerce kişi Ürdün, Lübnan ve Türkiye'ye göçtü. Sınırları aşan bir olay söz konusu. Dünya küreselleşirken insan hak ve hürriyetleri de küreselleşmek zorundadır. Eğer insanlık için bütün bu olaylar yeterli gelmiyorsa krizin küresel nedenleri görülmelidir. Ekonomik manada küresel tedbirler alınması gerektiğini savunuyoruz.