Haberler
İsrail ve Hizbullah ateşkese çok yakın: 36 saat içinde ilan edecekler

Savaşın bitmesine saatler kaldı! Ateşkes artık çok yakın

Kreş tartışmasında CHP'li Başarır ağzını fena bozdu: Tweet bu kadar, geri zekalı

CHP'li Başarır ağzını fena bozdu! Varank'ın yanıtı ise daha bomba

Naci Görür'den Malatya'daki depremden sonra korkutan açıklama: Sonuncusu 2 bin 500 yıl önceydi

Malatya'daki depremden sonra korkutan açıklama: Sonuncusu 2 bin 500 yıl önceydi

İşte kokoreçcide ölen gencin son videosu: Ölürsem bunu paylaşın

İşte kokoreçcide ölen gencin son videosu: Ölürsem bunu paylaşın

Giresun'da Sağlık Sempozyumu

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Giresun Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı tarafından düzenlenen "Jinekoloji, Obstetrik ve Üreme Sağlığı" konulu sempozyum Güre Yerleşkesi Rektörlük Konferans Salonu'nda gerçekleşti.

Giresun Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı tarafından düzenlenen "Jinekoloji, Obstetrik ve Üreme Sağlığı" konulu sempozyum Güre Yerleşkesi Rektörlük Konferans Salonu'nda gerçekleşti.

Saygı duruşu ve okunan İstiklal Marşının ardından sempozyumun açılış konuşmasını yapan Giresun Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Aygün Attar, şöyle konuştu: "Bir kadın olarak üzülerek söylemek zorundayım ki yöremize baktığımız zaman bölge halkı bu konularla ilgili hem direkt konunun muhatabı olan kadınların, hem de bu konularla ilintili beyefendilerin bilgisiz olduğu gerçeği ile karşılaşıyoruz. Normal bir hayatta normal bir insanın gerçekleştirmek zorunda olduğu kuralları, hijyen koşullarını dahi bilmekten yoksun olan bir kitle ve bir bölge ile muhatap olduğumuzu söylemek üzüntü verici. Ben siz değerli hocalarımızın katkıları ile bu sempozyumun dahasının gelmesini arzu ediyorum. Daha yalın ifadeler ile halkın bilinçlenmesi konusunda sizlerden destek bekliyorum."

Rektör Attar'ın açılış konuşmasının ardından sempozyumun "Üreme Sağlığı" başlıklı birinci oturumu gerçekleşti. "Açıklanamayan İnfertilitede Güncel Tedavi" başlığı oturumun ilk sunumunu yapan Prof. Dr.Mehmet Bilge Çetinkaya, sözlerini şöyle sürdürdü: "Gebelik oluşmuyorsa ve biz herhangi bir araştırma ile herhangi bir neden bulamıyorsak biz buna açıklanamayan infertilite adını veriyoruz. Yaşlandıkça infertilitenin azaldığını bilmemiz gerekiyor. İnfertilite genç popülasyonda çok az sıklıkta ama yaş ilerledikçe özellikle 40 yaşın üzerinde yüzde 95 oranında azalmakta. Bu yüzden yaş çok önemli."

Oturumun ikinci sunumunu "Kime IUI? Kaç siklus?" konu başlığı ile Prof. Dr. Sefa Kelekçi yaptı.

Külekçi, IUI aslında kendisi bir yardıma üreme tekniği olarak kabul edilmese de izleme komitelerine bakıldığı zaman sık uygulanan infertilite tedavilerden birisi olduğunu söyledi. Yaklaşık 19 ülkede 2004 yılında 100 bine yakın yapılan IUI sikluslarına bakıldığı zaman eğer partner spermi kullanıyorsak ortalama gebelik oranı yüzde 12 olduğunu anlatan Külekçi, şöyle konuştu: "Eğer donör spermi kullanıyorsak ki bizim ülkemizde olmasa da vermek açısından bakılırsa bu oran yüzde 17'lerde. Peki kime IUI yapıyoruz? Özellikle hafif ve orta erkek infertilitesi olanlarda, açıklanamayan infertilitesi olanlarda bu grupta özellikle IUI yapılıyor. Aynı zamanda seksüel problemleri olanlarda, hipodpasyas, hipotansta, vajinismus olanlarda yine başvurulan yöntemlerden bir tanesi."

"OHSS önleme stratejileri" başlığı ile oturumun üçüncü sunumunu yapan Prof.Dr.Cemal Posacı da sözlerini şöyle sürdürdü: "Bizim için iki önemli nokta var bir tanesi erken OHSS, diğeri geç OHSS.Erken OHSS yani siz ovülasyonun çatlatma iğnesi yaptıktan sonra erken OHSS gözükebiliyor. Ama bizim için esas önemli olan zaman zaman da çaresiz kaldığımız olan geç ovarian persümasyon sendromu ki burada gebelik olduğunda ortaya çıkıyor."

Birinci oturumun son sunumunu "Erkek infertilitesi" konu başlığı ile Prof.Dr. Ramazan aşçı yaptı. Aşçı, hiçbir erkeğe kısırsın demediklerini belirterek sözlerine şöyle devam etti: "kısırlık sorunu var diyoruz. Karadeniz yöresinde biliyorsunuz fındık çok üretilir ve fındık ilacı atılır genellikle. Önceden toz ilaç kullanılırdı, bu toz ilaç sonrasında çok toksit olduğu ortaya çıktı insanlar, canlılar için ve beyin de gava ambröbütürük asit yolağını aktifliyor ve erkeklerde gerçekten ciddi sorun oluşturuyor. Onu da akılda tutalım. Özellikle tarım ilaçlarını sorgulamak gerekiyor"

Yapılan birinci oturumun ardından verilen arada fuaye salonunda kurulan stantların gezilmesinden sonra sempozyum yapılan ikinci ve üçüncü oturumlarla devam etti. - GİRESUN

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel
title