Gezici Festival Yuvasına Dönüyor
On Beş Yıl Önce Ankara'da Başlayan ve Gittikleri Her Kente Sinema Sevdasını Bulaştıran Gezici Festival Bir Yıllık Aradan Sonra Yeniden Yuvasına Geri Dönüyor. İlk Kez Geçtiğimiz Sene Ankara'da Yapılmayacağını Açıklayan ve Ankaralı Sanatseverleri Şaşkınlığa Uğratan Festival Bu Sene 4 -10 Aralık Tarihlerinde Batı Sineması'nda Gerçekleşecek.
On beş yıl önce Ankara’da başlayan ve gittikleri her kente sinema sevdasını bulaştıran Gezici Festival bir yıllık aradan sonra yeniden yuvasına geri dönüyor. İlk kez geçtiğimiz sene Ankara’da yapılmayacağını açıklayan ve Ankaralı sanatseverleri şaşkınlığa uğratan Festival bu sene 4-10 Aralık tarihlerinde Batı Sineması’nda gerçekleşecek. Ankara’ya değil yerel yönetimlere küstüklerini söyleyen Gezici Festival’in Yönetmeni Başak Emre’yle bir yıl içinde olup bitenleri konuştuk.
Festival geçen yıl neden Ankara’da yapılamadı?
Geçen yılki en önemli sorun salon sıkıntısıydı. Ankara’da son yıllarda birçok sinema kapandı. Açık olan salonlar da özellikle kasım, aralık aylarında gösterime giren ve ticari şansı yüksek görünen filmler nedeniyle Gezici Festival’e salon vermediler. Ankara’da yerel yönetimlerin destekleri hiçbir zaman yeterli değildi. Biz de Kars ve Artvin’e gitme kararı aldık. Kars Belediyesi 250 konuğu ağırladı, 100 öğrencinin katılımıyla atölyeler düzenledik. Kars sokakları film platosuna dönüştü. Bunu kendi kentimizde yapamıyor olmamız çok üzücüydü.
Asıl sorun Türkiye’nin başkentinde kültürel-sanatsal etkinliklerin yapılabileceği bir kültür merkezinin olmaması ve yerel yönetimin bu konuyu önemsememesi. Büyükşehir Belediyesi yıllardır ‘kültürel etkinlik’ adı altında açık hava konserleri düzenliyor ve bunu yeterli görüyor. Sinema, tiyatro, opera, bale, plastik sanatlar, edebiyat ve diğer sanat dalları bir numara büyük geliyor olmalı belediyecilere.
Batı Sineması festival için yeniden açılıyor
Bu durum festivali nasıl etkiledi?
Aslında öncelikle ‘Bu durum Ankara’yı nasıl etkiledi?’ sorusuna yanıt aramalıyız. Biz zaten göçebeyiz, bize sahip çıkan, konuk eden birileri hep oluyor. Kendi kentimizde festivalimizi yapamıyor olmamamız bizi üzdü kuşkusuz. Ankaralı izleyicilerimizden sitem mesajları aldık. Bu sorumlulukla bu yıl festivali Ankara’da tekrar yapabilmek için çok uğraştık. Salon sorunu yine karşımıza çıktı, Batı Sineması’nı festival için açıyoruz. Umarız Batı Sineması festivalimizden sonra da gösterimlerine devam eder, hatta bir kültür merkezine dönüşür.
Festivalin yerel yönetimlerce desteklenmesinin önemi ne sizce?
Bize şehirlerden teklifler geldiğinde ilk sorumuz yerel yönetimlerin bakışı oluyor. Gezici Festival gibi kurumsallaşmış sponsorları olmayan festivaller için yerel yönetimlerin desteği çok önemli. Ülkemizde ne yazık ki Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan başka festivallere düzenli katkı sağlayan bir kurum yok. Burada yerel yönetimlerin önemi artıyor. Türkiye’de yerel yönetimlerin kültür ve sanat ile pek barışık oldukları söylenemez. Ne yazık ki bu konuda tutucu olduklarını hatta sanattan korktuklarını bile söyleyebiliriz. Bu yıl Kars’ın yerine yeni bir şehri koymak oldukça zor oldu. Burada bir algılama sorunundan söz edebiliriz. Kars’ın yeni belediye başkanını tanımıyoruz ama seçilir seçilmez eski başkanın izlerini silmek için çalışmaya başladı. Festivalleri iptal etti, Kars’ın sokaklarını süsleyen heykelleri kaldırttı. Festival geleneği oluşturmak kolay değil. Kars halkı bu konuyu değerlendirip önümüzdeki seçimlerde ona göre tavır alacaktır diye düşünüyoruz.
Bu yıl Ankaralı sinemaseverleri neler bekliyor?
Ankaralı sinemaseverleri öncelikle oldukça iyi bir program bekliyor. Festivalimize başvuran toplam 1661 filmden seçtiğimiz 29 uzun 65 kısa olmak üzere toplam 94 film göstereceğiz. Türkiye’de ilk gösterimlerimizi yapacağımız yarışma filmlerini çok özenerek seçtik. Bu yıl Arjantin, Brezilya, Güney Kore, Paraguay, Singapur, Şili, Yeni Zelanda gibi sinemalarından fazla örnek izleme şansı bulamadığımız ülkelerin filmlerini programa aldık. Ken Loach’un Hayata Çalım At ve Michael Moore’un Kapitalizm: Bir Aşk Hikâyesi filmlerinin Ankara’daki ilk gösterimlerini yapacağız. Her yıl bir tema belirliyoruz. Bu yıl burjuvazi, cinsiyetçilik, eğitim, işkence, kapitalizm, milliyetçilik, otorite, savaş, ve sömürüye karşı filmler göstereceğiz. Türkiye Sineması 2009 bölümünde bizim bu yıl içinde en sevdiğimiz filmleri izleyicilerle buluşturacağız. Filmlerin yönetmen ve oyuncularıyla söyleşiler yapacağız. Kutluğ Ataman’ın Aya Seyahat adlı oldukça yaratıcı belgeseli bu kapsamda yine Ankaralı izleyicilerle ilk kez buluşacak.
Festivalin kısa filmler bölümüne aldığımız, bizi çok şaşırtan ve keşif olarak nitelendirdiğimiz Litvanyalı Audrius Stonys’un kısa filmleri ve Brezilya’nın son dönem örneklerinden oluşan toplu gösterimleri de programda yer alacak. Çankaya Belediyesi ile birlikte çocukları sinemaya götürüyoruz; Almanya ve Polonya’dan çocuk filmleri çocuklarla buluşacak.
Programın tamamı Ankara’da gösterilecek ama asıl sürprizleri Artvin’e sakladınız sanırım.
Evet, Artvinli izleyiciler, Ankaralı izleyicilere göre daha şanslı. Artvin’deki program, atölye çalışmaları, söyleşiler, konserler, film çekimleri ve konuklarıyla daha renkli geçecek. Bu da aslında önceki sorunuza bağlanıyor. Artvin Belediyesi festival için bütün bu olanakları sağlıyor çünkü.
Peki ya bilet fiyatları?
Festival kapsamındaki bütün kısa filmler ücretsiz gösterilecek. Bilet fiyatlarını da oldukça düşük tutmaya çalıştık ve 6 Lira olarak belirledik. Sinemaseverler biletleri internet üzerinden, Biletix gişelerinden ve festivalin başlayacağı gün sinemada kurulacak gişelerden satın alabilirler.
Artvin Ankara’dan da renkli geçecek
Gezici Festival’in Yönetmeni Başak Emre, Ankara’da yerel yönetimlerin desteğinin hiçbir zaman yeterli olmadığını vurgulayarak, “Biz de Kars ve Artvin’e gitme kararı aldık. Artvinli izleyiciler, Ankaralı izleyicilere göre daha şanslı. Artvin’deki program çok daha renkli geçecek. Çünkü Artvin Belediyesi festival için bütün olanakları sağlıyor” dedi.