Son dakika haber: "Gezi Parkı olayları ve 15 Temmuz darbe girişimi" davasında ara karar açıklandı
Bir son dakika haberine göre "15 Temmuz darbe girişimi" ve "Gezi Parkı olaylarına" ilişkin Anadolu Kültür AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kavala ve firariler eski CIA danışmanı Henri Barkey ile Can Dündar'ın da aralarında bulunduğu 17 sanığın, davaların birleştirilmesinin ardından yargılanmasına devam edildi.
"15 Temmuz darbe girişimi" ve "Gezi Parkı olaylarına" ilişkin Anadolu Kültür AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kavala ve firariler eski CIA danışmanı Henri Barkey ile Can Dündar'ın da aralarında bulunduğu 17 sanığın, davaların birleştirilmesinin ardından yargılanmasına devam edildi.
İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık Osman Kavala, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı.
Tutuksuz sanıklar Şerafettin Can Atalay, Mücella Yapıcı, Tayfun Kahraman'ın da hazır olduğu duruşmaya, müdahil İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğünün avukatları da geldi.
Duruşmayı, bazı ülkelerin konsolosları ve büyükelçilik temsilcileri ile CHP, HDP ve TİP milletvekilleri izledi.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin bozma kararına karşı diyeceği sorulan sanık Mücella Yapıcı, bozma ilamını reddettiğini ve beraatini istediğini belirterek, "Ben daha önce yargılandım, beraat ettim ve bu karar kesinleşti. İkinci kez yargılandım yine beraat ettim. Yine beraatimi istiyorum." dedi.
Sanık Can Atalay, hukukta bozma kararı sonrası serbestlik ilkesi olduğunu ifade ederek, dosyada beraat kararı verilmesi gerektiğini söyledi.
Davada yargılanan sanıkların beraat ettiğini ve kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiğini dile getiren Atalay, "Biz gölgede kalıp, başımıza yorgan çekip 'Bize beraat verin.' demiyoruz. İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi ilk yargılamada beraat diyene kadar, hakkımızda mahkumiyet kararı bekliyorduk. Hakkınca bir beraat istiyoruz. Gezi, özgürlük, adalet ve eşitliğin bir ihtimal olduğunun kanıtıdır. Bize bakiyesi onurdur. Gezi'yi savunmaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
Bozma kararının kaldırılması gerektiğini söyleyen sanık Tayfun Kahraman, dosyada hukuki bir delil bulunmadığını öne sürerek, mahkemeden beraat kararında ısrarcı olmasını beklediklerini kaydetti.
Tutuklu sanık Osman Kavala, bozma kararını eleştirerek, "Bozmanın altında yatan asıl gerekçe, farklı eylemlerle ilgili davaları birleştirmek ve sonrasında siyasi olarak bunu kullanmaktır. FETÖ mensupları da bu yöntemi kullanmıştı. Gezi iddianamesi hiçbir delile dayanmamaktadır. Benim ve sanıkların, hükümeti devirmek için gizli bir yapılanma kurduğu iddia ediliyor. Eğer Çarşı dosyası bu dava ile birleştirilirse siyasi amaçlarla yapılan bu suçlamanın örneğinin çarpıcı bir öğesi ortaya çıkacaktır." şeklinde konuştu.
Sanıkların avukatlarının da beyanlarının alınmasının ardından görüşü sorulan cumhuriyet savcısı, Yargıtay tarafından beraat kararları bozulan Beşiktaş taraftar grubu Çarşı mensuplarının da aralarında bulunduğu 35 sanık hakkındaki İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki dava dosyasının incelenmek üzere gönderilmesini istedi. Savcı, firari sanıklar hakkındaki yakalama kararları ile Osman Kavala'nın tutukluluk halinin devamını talep etti.
Hakimden, tutukluluğun devam kararına muhalefet şerhi
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, oy çokluğuyla sanık Osman Kavala'nın tutukluluk halinin devamına hükmetti.
Mahkeme Başkanı'nın eşinin rahatsızlığı nedeniyle duruşmaya katılamaması üzerine heyete başkanlık yapan üye hakimlerden biri, tutukluluğun devam kararına muhalefet şerhi koydu. Hakim, Kavala'nın tahliye edilmesi yönünde oy kullandı.
Firari sanıklar hakkındaki yakalama kararının infazının beklenilmesine karar veren mahkeme, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen kamuoyunda "Çarşı" olarak bilinen dava dosyasının incelenmek üzere istenilmesine hükmetti.
Duruşma, 6 Ağustos'a ertelendi.
Davanın geçmişi
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 657 sayfalık iddianamede, Osman Kavala, Mehmet Ali Alabora, Ayşe Mücella Yapıcı ve Can Dündar'ın da aralarında bulunduğu 16 sanık ve 746 müşteki bulunuyor.
İddianamede, sanıkların, 2011'den itibaren yönlendirme yaptıkları, 2013'te meydana gelen olayların ve eylemlerin finansmanıyla koordinasyonu sağladıkları belirtilerek, sanıklar hakkında "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep ediliyor.
Bazı sanıkların da "mala zarar verme", "tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması", "ibadethane ve mezarlıklara zarar verme", "Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun'a muhalefet", "nitelikli yağma" ve "nitelikli yaralama" gibi suçlardan değişen oranlarda hapisle cezalandırılması isteniyor.
İddianamede, Anadolu Kültür AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Osman Kavala'nın ayrıca "mala zarar verme, nitelikli mala zarar verme, ibadethanelere ve mezarlıklara zarar verme, tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirmesi, kasten yaralama, neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'na muhalefet, Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun'a muhalefet ve nitelikli yağma" suçlarından 612 yıldan 3 bin 158 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.
Beraat kararları bozulmuştu
İddianameyi kabul ederek yargılama yapan İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi, 18 Şubat 2020 tarihli duruşmada, Osman Kavala, Ayşe Mücella Yapıcı ve Şerafettin Can Atalay'ın da olduğu 9 sanığın, yüklenen suçların işlendiğine dair mahkumiyete yeter derecede hukuka uygun somut ve kesin delil bulunmadığı gerekçesiyle beraatine yönelik hüküm kurmuştu.
Heyet, Can Dündar, Mehmet Ali Alabora ve Ayşe Pınar Alabora'nın bulunduğu 7 firari sanık hakkındaki dosyanın ise ayrılarak başka bir esasa kaydına karar vermişti.
Kararın temyiz edildiği İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi (istinaf), Osman Kavala'nın da arasında bulunduğu 9 sanık hakkında verilen beraat kararlarını bozmuş, dosyanın yeniden incelenmek ve hüküm kurulmak üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermişti.
Barkey ile Kavala'nın darbe girişimi davası
Tutuklu sanık Osman Kavala ve eski CIA danışmanı Henri Jak Barkey'in, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin "Anayasa'yı ihlal" ve "siyasal veya askeri casusluk" suçlarından İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandığı davanın 5 Şubat 2021'deki duruşmasında, mahkeme heyeti, dava dosyasının Gezi Parkı olaylarına ilişkin İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesindeki dava dosyası arasında fiili ve hukuki irtibat bulunduğu gerekçesiyle birleştirilmesine, dosyanın ilgili mahkemeye gönderilmesine hükmetmişti.
Firari sanık Barkey hakkındaki tutuklamaya yönelik yakalama kararının infazının beklenmesine ve Kavala'nın tutukluluk halinin devamına hükmeden heyet, Kavala'nın avukatlarının, yalan beyanda bulunduğu gerekçesiyle tanık Cem Fadıl Bozkurt hakkındaki suç duyurusu taleplerinin ise dosyanın birleştirildiği İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesince değerlendirilmesine karar vermişti.
İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesince 28 Nisan 2021'deki duruşmada, ana dava dosyasında 9 sanık yönünden verilen beraat kararlarının istinaf mahkemesi tarafından bozulduğu ve karar veren bu mahkemeye gönderildiği hatırlatılarak, o kararla birlikte firari 7 sanık yönünden dosyanın ayrıldığına işaret edilmişti.
Mahkeme heyeti, 7 firari sanık yönünden ayrılan bu dosyanın, istinaf mahkemesince bozulan İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesindeki Osman Kavala ve Henri Barkey ile birlikte yargılandığı "darbe girişimi" davası ile Kavala'nın da 9 sanık ile birlikte yargılandığı "Gezi olayları" dava dosyasıyla birleştirilmesine hükmetmişti. Böylece birleşen 3 dava dosyasındaki sanık sayısı 17'ye ulaşmıştı.