Gezi, Korku Duvarlarını Yıktı
Taksim Gezi Parkı Eylemleri'nin siyasal, sosyal ve ekonomik sonuçlarının tüm boyutları ile ele alındığı panel Bakırçay Cafe'de yapıldı.
Aliağa Belediyesi tarafından bu yıl 23.'sü düzenlenen Emek ve Barış Şenlikleri kapsamında gerçekleştirilen "Gezi'den Önce, Geziden Sonra: Değişen Türkiye ve Dünya" konulu bir panelde konuşmacılar Türkiye'de hiçbir şeyin Taksim Gezi parkı eylemlerinden önceki gibi olmayacağını söyledi.
Taksim Gezi Parkı Eylemleri'nin siyasal, sosyal ve ekonomik sonuçlarının tüm boyutları ile ele alındığı panel Bakırçay Cafe'de yapıldı. Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi Başkanı ve Taksim Dayanışması Sözcüsü Tayfun Kahraman, Taksim Dayanışması Avukatlarından Can Atalay ve Cumhuriyet Gazetesi Yazarı İlhan Taşcı'nın konuşmacı olduğu paneli Aliağa Belediye Başkanı Ömer Turgut Oğuz, CHP Aliağa ilçe Başkanı Özcan Durmaz, Belediye ve İl Genel meclisi üyeleri, Siyasi partiler, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ve çok sayıda vatandaş izledi.
Gezi olaylarının sembol isimlerinden olan ve Taksim Dayanışması'nın sözcülüğünü yapan İstanbul Şehir Plancıları Odası Başkanı Tayfun Kahraman, panelde Taksim Dayanışmasının nasıl oluştuğu ile ilgili kesitler vererek başladı. Kahraman, katılımcılara Gezi Parkı Eylemleri'nin kısa sürede bir çığ gibi büyüyüp, nasıl bir halk hareketine dönüştüğünü anlattı.
GEZİ'DEN SONRA HAYATIN KENDİSİ DİRENİŞ HALİNE GELDİ
Tayfun Kahraman, "Taksim direnişi; Taksim Meydanı'nda 'efendi' bir söylemle kentine ve ağacına sahip çıkmak isteyenlere yapılan polis müdahalesine karşı barışçıl bir sesleniş oldu. Toplumun vicdanı Taksim'de yaşananlara ve polis şiddetine karşı boş durmadı. Binlerce kişi kısa sürede sokağa döküldü. Orada hoşgörü ile birlikte, bugüne kadar birbirine karşı taş atanların birbirleri ile nasıl halay çekebileceklerini gördük. Tüm Dünya'ya birlikte nasıl yaşayabileceğimizi gösterdik. İşte oradaki hoşgörü Gezi Direnişi'ni bu kadar büyük ve inanılmaz kıldı" dedi.
"Geziden sonra hayatın kendisi direniş haline geldi" diyen İstanbul Şehir Plancıları Odası Başkanı Tayfun Kahraman, "Gezi direnişinde bu coğrafyaya, ifade özgürlüğüne ilişkin söylenecek çok şeyin olduğunu gördük ve umudumuz arttı. Gezi'den sonra hayatın kendisi direniş haline geldi. Şuanda hiç birimiz hak arayışına karşı sesiz kalmıyoruz. Bundan sonra hiç birimiz korkmuyoruz. Korku duvarını yıkmış olan bu halkın bundan sonra söyleyecek çok şeyi var. Gezi'den sonra hepimiz çok mutluyuz" dedi.
TAŞCI: "GEZİ, ÜLKEDEKİ 'KORKU DUVARI'NI YIKTI"
Sosyal Medyanın Gezi Parkı Eylemleri'ne etkisi üzerinde duran Cumhuriyet Gazetesi Yazarı İlhan Taşcı, " Bana göre 'Gezi' medya açısından bir görüntüydü ve sosyal medya devreye girerek o görüntüyü halka ulaştırdı. Ana akım medyaya ihtiyaç duymadan bu işlevi yürüten Sosyal Medya'nın yaptığı bu iş bazı yönleriyle iyi, bazı yönleriyle de kötüydü. Bu açıdan bakıldığında Gezi bize çok şey gösterdi. En önemlisi de görüntüler açısından gerçeğin hiçbir zaman gizlenemeyeceği gerçeğini ortaya koydu. Bu eylemin kitleselleşmesi biraz da bu görüntülerle oldu." Dedi.
Taşcı, hiçbir şeyin artık Geziden önceki gibi olmayacağını ifade ederek, "Gezi, ülkedeki 'korku duvarını' yıktı. Bundan sonra Önemli olan bu ülkede örülecek olan yeni bir duvarı, bu ülkede inşa edilecek yeni bir binayı kimin nasıl inşa edeceği, bu coğrafyada yaşayan insanların aslında geleceğini belirleyecek olan nokta" dedi.
BU TOPRAKLARDA AZ GÖRÜLMÜŞ BİR KİTLE HAREKETİ
Panelde son olarak söz alan Taksim Dayanışması Avukatlarından olan Can Atalay ise Gezi Parkı eylemlerinin son 100 yıldır bu topraklarda yaşanan az görülmüş bir kitle hareketi olduğunu söyledi. Atalay, "Taksim meydanında yapılmaya çalışılan ne şehircilik açısından ne de hukuken olacak iş olmadığı çok açıktı. Biz bunun hukuksal mücadelesini verdik. Yani siz haklarınıza, biz haklarımıza sahip çıkmazsak; yarın da bir başkası bunun kendi hakkı olduğuna emin olur. Bu direniş, bu topraklarda az görülmüş bir kitle hareketidir" diye konuştu. Konuşmaların ardından izleyicilerin sorularına yanıt veren konuklara panel sonunda Aliağa Belediye Meclis üyeleri; Hüseyin Ekren, Fuat Özer ve İlknur Köse tarafından plaket verildi.