Geniş Haber) "Islak İmza Kumpası" Davası....
Ergenekon Davası'na delil kabul edilen "İrtica ile Mücadele Eylem Planı" belgesinde CHP İstanbul Milletvekili Dursun Çiçek'in ıslak imzası bulunduğu öne sürülerek kumpas kurulduğu iddiasına ilişkin davada, 15'i tutuklu 18 sanık hakim karşısına çıktı.
Ergenekon Davası'na delil kabul edilen "İrtica ile Mücadele Eylem Planı" belgesinde CHP İstanbul Milletvekili Dursun Çiçek'in ıslak imzası bulunduğu öne sürülerek kumpas kurulduğu iddiasına ilişkin davada, 15'i tutuklu 18 sanık hakim karşısına çıktı.
İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, aralarında emekli Albay Burhanettin Cihangiroğlu ile eski Adli Tıp Kurumu Başkanı Doç. Dr. Haluk İnce'nin bulunduğu 18 sanık katıldı. Şikayetçiler Dursun Çiçek ve Serdar Öztürk duruşmada hazır bulunurken; eski Genel Kurmay Başkanı İlker Başbuğ duruşmaya gelmedi. Başbuğ'u duruşmada avukatı temsil etti. Dursun Çiçek'in avukatlığını ise kızı İrem Çiçek üstlendi. Duruşmada iddianamenin özetinin okunmasının ardından sanıkların savunmasına geçildi.
"HERHANGİ BİR BASKI VE TELKİN YAPILMADI"
Sanık Lokman Başer, Adli Tıp Kurumu Belge İnceleme İhtisas Dairesi'nde çalıştığını belirterek İrtica ile Mücadele Eylem Planı'na ait ilk incelemeyi belgenin fotokopisi üzerinden 2009 yılında yaptıklarını ifade etti. Başer, "Bu raporlardan ilki Genelkurmay Askeri Savcılığı'ndan, diğeri İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'ndan gönderildi. İkisi de aynı belgenin fotokopisiydi. Ben, Daire Başkanı Çetin Seçkin ve Şube Müdürü Tuncay Çınar ile Kurum Başkanı Haluk İnce'nin odasına gittik. Haluk Bey, sadece 'Rapor gecikmesin' dedi. Başka bir şey demedi. Daha sonra belge bana zimmetlendi" dedi. Diğer iki raporun ise belgenin aslı üzerinden hazırlandığını söyleyen Başer, "19 Ekim 2009'da belgenin aslı üzerinden incelememizi yaptık. Fotokopi belgelerin aslı ile aynı olduğu kanaatine vardık. Şahsın eli ürünü olduğu kabulünün gerektiği sonucuna vardık" diye konuştu. Kendisine herhangi bir baskı ve telkin yapılmadığını ifade eden Başer, mahkeme başkanının firari Savcı Zekeriya Öz ile İstihbarat Daire Başkanlığı Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer'in belgenin gönderildiği dönemde Adli Tıp Kurumu'na geldikleri yönündeki sorusuna "Geldiklerini medyadan duydum. Herhangi bir kurum çalışanından bu konunda duyum almadım" diye yanıt verdi. Sanık Lokman Başer, "15 Temmuz darbe girişimine kalkışanları lanetliyorum" diyerek tahliyesini talep etti.
"ÖRGÜT ADINA HERHANGİ BİR İŞLEM YAPMADIM"
Tutuklu sanıklardan Adli Tıp uzmanı İsmail Çakır ise, inceleme konusu belge ile Dursun Çiçek'in adına atılı imzayı incelediğini belirterek, "Herhangi bir sahtecilik bulgusuna rastlamadım. Dosyada mevcut mukayese imza örneklerini, kendi arasında inceleme konusu imza ile inceledim. Uygunluk ve benzerlik tespit ettim. Bu tespitlerim doğrultusunda Dursun Çiçek'in eli ürünü olduğunun kabulü gerektiği kanaatine vardım" dedi. Çakır, "Örgüt adına herhangi bir işlem yapmadım. Hakkımdaki şikayet ve iddiaları kabul etmiyorum" dedi.
"SOHBETLERDEN HABERİM OLMADI"
Adli Tıp uzmanı tutuklu sanık Gürol Berber ise 2000 yılında Adli Tıp Kurumu'na asistan olarak girdiğini belirterek ses ve görüntü inceleme bölümünde görevli olduğunu ifade etti. Berber, "İş yoğunluğu vardı. Hem ses ve görüntü inceleme hem de fizik ihtisas belge inceleme Dairesi'nden dosya almaya başladım. Ben genişletilmiş kuruldaydım. Belgenin geldiğini Lokman arkadaşımız söyledi. Belgenin önceki inceleme aşamalarını bilmiyorum. Dosyayı sırayla bize teslim etti. Herkes yazmış olduğu görüşü toplantıda devam ettirdi" dedi. Gürol Berber, mahkeme başkanının evinde Fetullah Gülen'e ait şiir CD'si bulunduğunu sorması üzerine "Slow müzik CD'leri aldığımı hatırlıyorum, bu CD'ler içinde olabilir" dedi. Adli Tıp Kurumu yapılanmasında sohbetlere katılıp katılmadığına ilişkin soruya, "Sohbetlerden haberim olmadı" diye cevap veren Berber, "Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde ilk üçe girdim. Adli Tıp Kurumu'nda kalmamın sebebi, eşime aşık olduğum içindir" demesi ise salonda gülüşmelere neden oldu. Duruşmaya ara verildi. - İstanbul