Haberler

Genelkurmay Çatı Davası

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Darbe girişiminden önce açılan ve aralarında terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen'in de yer aldığı 73 sanığın yargılandığı Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) çatı davasında, gizli tanıklar "Kasırga" ve "Süphan"ın beyanlarıyla devam edildi.

Darbe girişiminden önce açılan ve aralarında terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen'in de yer aldığı 73 sanığın yargılandığı Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) çatı davasında, gizli tanıklar "Kasırga" ve "Süphan"ın beyanlarıyla devam edildi.

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Alaeddin Kaya, Ali Çelik, Abdulkadir Aksoy ve Dilaver Azim ile bazı müştekiler ve tarafların avukatları katıldı. Diğer tutuklu sanıklar Kazım Avcı, Hidayet Karaca ve İlhan İşbilen ise duruşmaya tutuklu bulundukları cezaevlerinden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile dahil oldu.

Duruşmada, iddianamede müşteki olarak yer alan Ülkü Ulusoy'a davaya katılma talebinde bulundu.

Ulusoy, okul yapılması için FETÖ üyelerine geçmişte maddi yardımda bulunduğunu ifade ederek, "Ben bu yapıyı 1996'da tanıdım. Eşim ölünce bana taziyeye geldiler. O tarihten sonra da hiç bırakmadılar. 'Eşim okul yaptırmak istiyordu' dedim, 'Biz yaptırırız, sen bize para ver biz okul yaparız' dediler. Kandırıldım, binlerce talebe yetişiyor diye ben de para verdim. Güzel bir nesil yetişiyor diyerek yardım yaptım. Ama niyetleri başkaymış, maalesef kandırılmışım." ifadelerini kullandı.

Ulusoy, polis olan manevi oğlunun bu yapıya yardım yapmaması yönündeki telkinleri sonrasında ona kumpas kurulduğunu da sözlerine ekledi.

Gizli tanık beyanları

Katılma talebinin ardından gizli tanık "Süphan"ın, sanık Dilaver Azim hakkındaki beyanları dinlenildi.

Azim'in FETÖ ile irtibatlı olduğunu ifade eden Süphan, "Dilaver Azim'in İstanbul'daki SPA merkezine gidiyordum. Bu SPA merkezine FETÖ/PDY mensubu emniyet müdürleri gidip geliyordu. Azim'in FETÖ'ye üye olduğuna inanıyorum. Bazı kişilerin kumpaslarla cezaevine atıldıklarını biliyorum. Orhan Erarslan'ın da tutuklattığını biliyorum." ifadelerini kullandı.

FETÖ'nün sözde "emniyet imamı" Osman Hilmi Özdil'i SPA merkezinde görüp görmediği sorulan Süphan, konu hakkında konuşmak istememesi üzerine sanık Azim tanığa tepki göstererek, "18 aydan beri tutuluyum, ben bu FETÖ'nün neresinde bulunmuşum, öğrenmek istiyorum. Sayın Başkan lütfen bu soruları sorun." dedi.

Mahkeme Başkanı Selfet Giray, Süphan'dan iddianamede yer alan beyanlarına ilişkin sorulara cevap vermesini gerektiğini belirtti.

Bunun üzerine gizli tanık Süphan, FETÖ'nün sözde "Emniyet İmamı" Özdil ve çeşitli emniyet müdürlerinin de zaman zaman SPA merkezide geldiğini, Özdil'i SPA merkezinde görmediğini ancak geldiğini bildiğini kaydederek, sanıklardan Azim'in irtibatlı olduğu FETÖ mensubu emniyet görevlileri aracılığıyla bazı kişilere kumpas kurulduğunu ifade etti.

Kumpas mağduru olduğu öne sürülen Orhan Erarslan'ı cezaevinden çıkarmak için FETÖ'nün 10 milyon dolar istediğini, pazarlıkla 6 milyon dolara anlaşıldığını iddia eden Süphan, 17-25 Aralık sürecinden sonra işlerin daha farklı yürümeye başladığını kaydetti.

Mahkeme Başkanı Giray'ın soruşturma aşamasında alınan beyanlarında sanık Azim'in kendisine, "Fetullah Hocaefendi'ye bağlıyız, çok güçlüyüz. Dur bak daha neler olacak, Cumhurbaşkanı bile kaçacak yer arayacak. Eskiden bir askere bir şey diyemezken şimdi bizim sayemizde paşalar içeride." dediğini aktardığını hatırlatarak, Süphan'a bu beyanların doğru olup olmadığını sordu.

Gizli tanık Süphan, "Sözler birebir aynı olmasa da buna benzer şeyler söyledi." ifadelerini kullandı.

Beyanların ardından Azim'in avukatları, gizli tanığın soruşturma aşamasındaki bazı beyanlarını mahkemede hatırlayamadığı ve çelişkiler olduğunu öne sürerek geçersiz sayılması talebinde bulundu.

Daha sonra Mahkeme Başkanı Giray, sanıklar hakkında gelen evrakları okudu ve duruşmaya öğle arası verdi.

"Sermaye ve insan gücü arttıkça..."

Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde gizli tanık Kasırga'nın beyanları dinlenildi.

Geçmişte "cemaat" içerisinde yer aldığını belirten Kasırga, "Yaklaşık 10 yıl önce devlete karşı bir paralel devlet yapılanmasının olduğunu gördüm. Bunun üzerine bu yapıyı kendi irademle bıraktım." dedi.

Zaman zaman FETÖ adına himmet toplantılarına katıldığını, esnaf mütevellisinde bulunduğunu anlatan Kasırga, FETÖ'nün adliye ve bürokrasi gibi pek çok alanda mütevelli heyetlerinin olduğunu ve eğitim öğretim yönünden yardımcı olabilecek insanları kazandırmaya çalıştığını söyledi.

Samanyolu Kolejleri'nin kuruluşuna ilişkin bilgisi de sorulan Kasırga, "Bunlar tamamen halkın okul ihtiyacı olan fakir kesimin ihtiyacı olarak lanse edildi. Burada okuyan öğrencilerin elinden tutuldu. Sermaye ve insan gücü arttıkça devletin kurumlarında da teşekkül ettiler." dedi.

Mahkeme Başkanı Giray'ın, "Cemaatin amacı, ideolojisi nedir?" sorusu üzerine gizli tanık Kasırga, "Bize yansıtılan amacı Türkiye'de okula ihtiyacı olan yerlerde eğitim seferberliği sağlamak, içinde esnafın ve yerel halkın da olduğu bir beraberlik ortamı sağlamak ve ülkemizi muasır medeniyetler seviyesine çıkarmak olan bir yapıydı. Sonradan adliyede, mülkiyede sapmalar oldu. Burada bir beyin takımı varsa asıl hedefi onlar biliyordu." yanıtını verdi.

Davanın sanıkları Naci Tosun, İsmail Büyükçelebi, Harun Tokak, Cemil Koca, Mehmet Ali Büyükçelebi'nin doğrudan FETÖ elebaşı Gülen'e bağlı olan kişiler olduğunu, bu kişilerin geçmişte "Ankara imamı" olarak görev aldığını öne süren Kasırga, "Paranın kokusunun olduğu her yere cemaat ulaşmaya çalıştı. Nerede para kazanacak, insan kazanacak bir şey var ise cemaat oralarda faaliyet göstermiştir." dedi.

Mahkeme Başkanı Giray'ın davanın sanıklarını sorduğu Kasırga, şu bilgileri verdi:

"Mustafa Özcan, cemaatin üst düzeylerindendir, 90'lı yıllarda İstanbul imamlığı yaptı. Akın İpek, FETÖ'nün ciddi şekilde desteklediği bir iş adamıdır, Ankara mütevellisinden görev verilmiştir. Alaeddin Kaya'nın mütevellide olduğunu biliyorum. Hocanın teveccüh gösterdiği birkaç isimden birisi olduğunu düşünüyorum. Hocaya bağlı, onun verdiği talimatlar doğrultusunda üst düzey bürokratlarla görüştüğünü biliyorum. İlhan İşbilen, Fetullah Gülen'i ziyarete gittiğimizde yanında bulunuyordu. Bank Asya'da görev aldığını biliyorum. Kazım Avcı, Gülen'le akrabalık bağından dolayı cemaat ona saygı gösterir, kendisi de aktif değildir, üst düzeyde olduğunu düşünmüyorum. Birkaç sefer siyasete atılacak oldu ama cemaat bunu engelledi diye biliyorum."

Duruşmaya yarın gizli tanıkların dinlenilmesiyle devam edilecek.

İddianame

İddianamede, aralarında terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen'in de bulunduğu sanıkların, "anayasayı ihlale teşebbüs etmek" ve "hükümeti yıkmaya teşebbüs etmek" suçlarından 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının yanı sıra "silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek", "siyasi ve askeri casusluk", "hukuka aykırı olarak kişisel verileri ele geçirmek", "hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek", "nitelikli dolandırıcılık", "zimmet", "terör örgütü faaliyeti çerçevesinde resmi belgede sahtecilik" ve "suç gelirlerini aklamak" suçlarından 132 yıl 1'er aya kadar hapis cezasına çarptırılmaları isteniyor.

FETÖ çatı iddianamesinde, FETÖ/PDY'nin, devlet kurumlarını ele geçirmek, anayasal düzeni yıkarak yerine otoriter, totaliter bir "cemaat oligarşisi/zümre hakimiyetine dayanan devlet düzeni" kurmak ve hükümeti devirmeye teşebbüs etmek suçlarına ulaşmak için kurulduğu ifade ediliyor.

Kaynak: AA / Güncel
Kayyum kararının ardından harekete geçen CHP, 414 belediye başkanını Ankara'ya çağırdı

Kayyum kararının ardından harekete geçtiler! 414 belediye başkanına çağrı

Ünlü kebapçı Bedri Usta'nın kardeşi feci şekilde can verdi

Ünlü kebapçı Bedri Usta'nın kardeşi 20. kattan düşerek can verdi

DEM'li eş başkandan Tunceli'de ayaklanma çağrısı: 1938'deki gibi işgal ettiler

DEM'li eş başkandan Tunceli'de ayaklanma çağrısı: 1938'deki gibi işgal ettiler

Görevden uzaklaştırılan başkandan provokatif açıklama

Görevden uzaklaştırılan başkandan provokatif açıklama

title