Haberler

Genelkurmay Çatı" Davası

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığındaki eylemlerle ilgili, sözde "yurtta sulh konseyi" üyelerinin de aralarında yer aldığı 224 sanığın yargılandığı "Genelkurmay çatı" davasına devam edildi.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığındaki eylemlerle ilgili, sözde "yurtta sulh konseyi" üyelerinin de aralarında yer aldığı 224 sanığın yargılandığı "Genelkurmay çatı" davasına devam edildi.

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen davaya sanıklar, yakınları, müştekiler ve avukatları katıldı.

15 Temmuz gecesi, dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Yaşar Güler'i derdest eden darbecilere karşı mücadele veren Üsteğmen Muhammet Reşit Budak, o gece yaşadıklarını anlattı.

Budak, 15 Temmuz'da Genelkurmay Başkanlığı güney nizamiyesinde nöbetçi olduğunu ifade ederek, MİT müsteşarının çıkışından sonra Genelkurmay Başkanı için çıkış hazırlığının verildiğini ancak sonradan iptal olduğunu bildirdi.

Yarbay Gökhan Eski'nin gelip silahların yerini sorduğunu, kendisinin de bu silahların doldur-boşalt istasyonunda olduğunu söylediğini belirten Budak, tatbikat yapılacağını belirten Eski'nin bu istasyonun nerede bulunduğunu sorması üzerine yerini gösterdiğini ifade etti.

Bir süre sonra alarm verildiğini, bunun üzerine teçhizatlarını giyindiğini dile getiren Budak, nizamiyeye gelen beyaz bir otobüsten inen özel kuvvetler mensubu personelin içeri giriş yaptığını anlattı.

Budak, ardından bariyerleri kaldırıp çıkış kapılarını kapattıklarını, girmeye ve çıkmaya çalışan araçları yönlendirdiklerini ifade ederek, çıkmaya çalışan ve üzerlerine doğru hızla gelen aracın önüne tabur komutanı Yarbay Tolga Kılınçarslan'ın geçtiğini belirtti.

Araçtan çıkan sivil kıyafetli bir kişinin "Kapıyı açın, komutanınızı vururum." diye bağırdığını ifade eden Budak, araç içinde Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler'in de bulunduğunu söyledi.

Güler'in emir subayı olduğunu öğrendiği Mehmet Akkurt'un, tabur komutanı Tolga Kılınçarslan'a doğru ateş ettiğini, bu arada aracın da nizamiyeden çıkmaya çalıştığını söyleyen Budak, elindeki MP5 silahla ve tabancasıyla karşılık verdiğini kaydetti.

Budak, Kılınçarslan'ın yaralandığını, Akkurt'un da vurulduğunu ifade ederek, aracın arka tarafındaki Yaşar Güler'in de göz ve ellerinin bağlı olduğunu gördüğünü dile getirdi. Bir personelin Güler'i çıkarıp karargaha doğru götürdüğünü ifade eden Budak, telsizden ambulans isteyip Tevfik Üsteğmen ile Kılınçarslan'ı sevk ettiklerini bildirdi.

Budak, bu olaydan birkaç dakika sonra nizamiyeye gelen Kolordu Komutanı Korgeneral Metin Gürak'a ne olduğunu anlattıklarını belirtti.

Muhammet Reşit Budak, olayı anlattıkları sırada 5-6 kişilik özel kuvvet personelinin Metin Gürak'ı bağlayıp karargaha doğru götürdüğünü ifade etti.

Ayyıldız bölgesine 23.00 civarında inen bir helikopterin Genelkurmay Başkanını alıp götürdüğünü anlatan Budak, uçakların sonik patlamalarına ve bir helikopterin nizamiyeyi taramasına da şahit olduğunu söyledi.

Budak, 00.00 civarında gelen tankların nizamiyeyi yıkıp içeri girdiğini, özel kuvvetler personelinin ise vatandaşları yaklaştırmadığını anlattı.

Özel kuvvetler mensuplarının sabaha doğru karargaha çekilmeye başladığını dile getiren Budak, sonrasında da özel harekat polislerinin geldiğini ve karargahtaki personelin teslim olduğunu aktardı.

Tanıklık yapan devresini "Tipik FETÖ profili" olarak değerlendirdi

Tanık olarak dinlenen O.A. da 2013 sonuna doğru İsmail isimli mahrem imamın Emre Bağcı, Osman Aktaş ve kendisini bir eve çağırdığını ve görüştüklerini anlattı.

Yurt dışı görevden yeni geldiğini, mahrem imamın kendilerine ev tutmalarını önerdiğini bildiren O.A, o sırada Özel Kuvvetler Kursu başladığı için bunun gerçekleşmediğini söyledi. O.A, kendisinin Eğirdir'de, Emre Bağcı ve Osman Aktaş'ın ise Ankara'da kursa katıldığını belirtti.

Kurs bitiminden sonra mahrem imam İsmail'in kendilerini yine çağırdığını ve ev tutmaları önerisini yinelediğini anlatan O.A, Emre ve kendisinin bazı kötü alışkanlıkları bulunduğunu, Osman Aktaş'ın birlikte olmak istemediğini sonradan öğrendiklerini ifade etti.

O.A, "Osman Aktaş 'Beni başka gruba verin' diye bir talepte bulunmuş. Osman ile bir daha görüşmedik." dedi.

Evlilikleri konusunda da yönlendirilmeye çalışıldıklarını ancak Emre ve kendisinin kız arkadaşları olduğu için mahrem imamın teklifini kabul etmediklerini öne süren O.A, Osman Aktaş'ın birileriyle görüşmek için zaman zaman şehir dışına çıktığını öğrendiklerini anlattı.

Bu beyanlar üzerine söz alan Aktaş, O.A. için "Tipik FETÖ profili." dedi.

İddiaları kabul etmeyen Aktaş, O.A'yı da "FETÖ'cü terörist" olarak nitelendirdi.

O.A'nın hapse girmemek için "arkadaşını sattığını" öne süren Aktaş, FETÖ'cülerin dışarıda kalmak için çok çalıştığını söyledi.

Mahkeme Başkanı Oğuz Dik'in, O.A'ya bir sorusu olup olmadığına ilişkin Aktaş, "Ben teröriste soru sormam başkanım." diye konuştu.

Duruşma, yarına ertelendi.

Kaynak: AA / Güncel
Kayyum kararının ardından harekete geçen CHP, 414 belediye başkanını Ankara'ya çağırdı

Kayyum kararının ardından harekete geçtiler! 414 belediye başkanına çağrı

Ünlü kebapçı Bedri Usta'nın kardeşi feci şekilde can verdi

Ünlü kebapçı Bedri Usta'nın kardeşi 20. kattan düşerek can verdi

DEM'li eş başkandan Tunceli'de ayaklanma çağrısı: 1938'deki gibi işgal ettiler

DEM'li eş başkandan Tunceli'de ayaklanma çağrısı: 1938'deki gibi işgal ettiler

Görevden uzaklaştırılan başkandan provokatif açıklama

Görevden uzaklaştırılan başkandan provokatif açıklama

title