Haberler

Genelkurmay Çatı Davası

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığındaki eylemlerle ilgili, aralarında sözde "yurtta sulh konseyi" üyelerinin de bulunduğu 221 sanığın yargılandığı "çatı" davasına sanık savunmalarıyla devam ediliyor.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığındaki eylemlerle ilgili, aralarında sözde "yurtta sulh konseyi" üyelerinin de bulunduğu 221 sanığın yargılandığı "çatı" davasına sanık savunmalarıyla devam ediliyor.

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsündeki salonda görülen duruşmada, olay tarihinde Genelkurmay Silahlı Kuvvetler Komuta Harekat Merkezinde (SKHM) görevli sanık eski yüzbaşı Sedat Taşkın hakim karşısına çıktı.

Hakkında isnat edilen suçlamaları kabul etmediğini belirterek savunmasına başlayan Taşkın, darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz'da izinli olmasına rağmen Uluslararası Cari Harekat Amiri Kurmay Albay Orman Kardal'ın emriyle karargaha geldiğini ifade etti.

SKHM'de Kardal'ın yanında Albay Armağan Ustael'in de bulunduğunu ifade eden Taşkın, iki albayın gece boyunca sürekli telefonla görüşme yaptıklarını ancak kimlerle ve ne görüştükleri konusunda bilgisinin olmadığını savundu.

Kardal'ın nizamiyede olağan dışı bir durum olduğunu, bu nedenle karargaha giriş ve çıkışların yasaklandığını söylediğini aktaran Taşkın, bir zaman sonra İstanbul'daki köprülerin askerler tarafından kapatılmasına ilişkin haberler ile Başbakan Binali Yıldırım'ın açıklamalarını izlediğini anlattı.

Bunun üzerine kanunsuz bir eylemin içinde yer almamak adına gece boyunca SKHM'de kaldığını iddia eden Taşkın, illegal bir emir almadığını, aynı şekilde bir emir vermediğini savunarak, "Bulunduğum kısmın bu işin neresinde olduğunu kestiremedim. Nizamiye çıkışları kapatıldığı için çıkamadım. Devletini ve milletini seven, ülke yöneticilerine saygı duyan bir subayım." iddiasında bulundu.

Çapraz sorgu sırasında neden karargaha çağrıldığına ilişkin soruya, "Olay günü Suriye'ye yapılacak harekat için çağrıldığımı düşündüm. Albay Kardal bu durumu birinci amirim Tuğgeneral İlhan Kırtıl'a bildireceğini söylemişti." cevabını veren Taşkın, kendisi gibi izinli olmasına rağmen karargaha çağrılan başka isimlerin olup olmadığını ise bilmediğini ifade etti.

"Akıncı Üssü'ne tatbikat için gittik"

Sanık eski üsteğmen Selçuk Topal da olay tarihinde Özel Kuvvetler Komutanlığında (ÖKK) tim komutanı olarak görev yaptığını belirterek, darbe girişiminde yer alamadığını, emir komuta zinciri içinde hareket ettiğini öne sürdü.

Topal, savunmasının büyük bir kısmında, ÖKK'daki işleyişi ve bir ÖKK mensubunda bulunması gereken özellikleri anlattı.

15 Temmuz günü yapılacak bir tatbikat için tabur komutanı Yarbay Emin Güven'in kendisiyle görüştüğünü, o gün mesaide olacak isimlerden bir tim oluşturmasını istediğini aktaran Topal, "Bu isimlerden Üsteğmen Furkan Çetiner de vardı ancak amiri olmadığım için onu çağıramayacağımı söyleyince tabur komutanı Güven de aramamı istedi. Ancak arama sırasında Furkan'a tatbikattan bahsetmememi isteyen tabur komutanı Güven, 'Furkan'a ev taşınacak diye söyle' dedi. Bunun üzerine ben de Furkan'ı aradım." ifadelerini kullandı.

Tatbikatın, daha önce hiç duymadığı Akıncı Üssünde yapılacağının bilgisini aldıktan sonra buraya gittiklerini anlatan Topal, bütün personeli topladıktan sonra Güven'i arayarak geldiklerine dair tekmil verdiğini ifade etti.

Güven'in emriyle ÖKK'da komutan olan sanık eski albay Fırat Alakuş'un emrine girdiklerini anlatan Topal, daha sonra tatbikat alanına gitmek için araçlara bindirildiklerini aktardı.

Genelkurmay Başkanlığı Karargahına geldiklerinde Alakuş'un terör tehdidi olabileceğini, buranın güvenliğini alacaklarını söylediğini bildiren Topal, "Genelkurmay'dan içeri girmemizle birlikte Alakuş, timimle gazino bölgesine geçmemi istedi. Güven Park ve Başbakanlık binasının olduğu yere kadar benim sorumluluğumda olduğunu söyleyen Fırat albayın emri üzerine burada devriye görevi icra ettik." diye konuştu.

Bir müddet sonra çatışma ve uçak sesleri duymaya başladığını belirten Topal, ciddi bir tehditle karşı karşıya olduklarını düşündüğünü, bunun üzerine timindeki personelini dikkatli olmaları için uyardığını ifade etti.

Darbe girişiminden çok sonradan haberdar olduğunu, görüştüğü komutanların kumpasın içine çekildiklerini söylediklerini belirten Topal, sabah saatlerinde silahlarını bırakarak personeliyle birlikte teslim olduklarını anlattı.

Soruşturma aşamasında savcılıkta verdiği ifadesinde bir generalin derdest edildiğine şahit olduğunu söylediği hatırlatılan Topal, bu beyanı kabul etmediğini belirterek, darbeciler tarafından tutuklanan bir general görmediğini savundu.

Çapraz sorgu sırasında, timiyle birlikte tuzağa düşürüldüğünü iddia eden Topal'a Mahkeme Başkanı Oğuz Dik, "Peki sizi kim düşürdü tuzağa" diye sordu. Yargılama sonucunda bu durumun açığa çıkarılacağını söyleyen Topal, "Beni ve ekibimi bu duruma düşüren herkesten şikayetçiyim." dedi.

Duruşmaya ara verildi.

Kaynak: AA / Güncel
İstanbul'da katliam: 4 kişiyi öldürüp intihar etti

4 kişiyi öldürüp canına kıydı! İntihar anı kamerada

İstanbul'daki aile katliamında yeni detaylar! Şahıs, kız kardeşi ve eşini de ağır yaralamış

Katliamda her bir detay kan donduran cinsten! Tüm ailesini öldürmeyi kafasına koymuş

19 ilimizde eğitime kar engeli

19 ilimizde eğitime kar engeli

Saadet Partisi'nde yeni genel başkan Mahmut Arıkan

Saadet'te Karamollaoğlu dönemi sona erdi! İşte yeni genel başkan

title