Genç Tip 1 Diyabetlileri Bekleyen Ciddi Tehlike
Şeker tüketiminin fazla olduğu bayramda kendilerine hakim olamayan diyabetlileri de büyük riskler bekliyor.
Bu risklerden biri de Diyabetik Retinopati…
10 yıldan fazla Tip 1 diyabet hastası olan ve insülin kullanan genç hastaların bayram şekeri ve tatlıların cazibesine yenilmemeleri gerekiyor. Zira bu gruba giren hastaların kan şekerinizin düzensiz seyretmesi, kan şekerinde ani düşüş ve yükselişler, retinanın bozulmasına ve Diyabetik Retinopati hastalığının oluşmasına ve ilerlemesine neden olabilir. Bu da kalıcı görme kayıplarına dek varan pek çok soruna yol açabilir.
Diyabet, insülin salınımı veya insülün etkisinin yetersizliği sonucu kan şekerinin artmasıyla kendini gösterir ve buna bağlı gelişen Diyabetik Retinopati, şeker hastalığına bağlı körlüğün en önemli nedenidir. Uzun süreli kan şekeri yüksekliği özellikle böbrek, kol ve bacaklardaki duyusal sinirleri ve gözü etkiliyor. Bu nedenle periyodik kontroller büyük önem taşıyor ve asla ihmal edilmemesi gerekiyor.
Görme kaybına neden oluyor
Diyabet hastalarında kan şekeri kontrolünün göz sağlığı açısından da büyük önem taşıdığına dikkat çeken Dünyagöz Ataköy'den Dr. Muzaffer Öztürk şeker hastalığının kontrol altına alınmadığı takdirde ciddi görme kayıplarına ve ağrılı göz tansiyonu yükselmelerine neden olabileceğini söyledi. Özellikle yaklaşan Ramazan Bayramı öncesi şeker ve tatlı tüketimine dikkat edilmesi konusunda uyarılarda bulunan Dr. Muzaffer Öztürk, "Özellikle 10 yıldan fazla Tip 1 diyabet hastası olan ve insülin kullanan genç hastalar bayram şekeri ve tatlı tüketimi konusunda çok dikkatli olmalılar. Zira bu gruba giren hastaların kan şekerinizin düzensiz seyretmesi, kan şekerinde ani düşüş ve yükselişler, retinanın bozulmasına ve Diyabetik Retinopati hastalığının oluşmasına ve ilerlemesine neden olabilir. Bu da kalıcı görme kayıplarına dek varan pek çok soruna yom açabilir" dedi. Öztürk şöyle konuştu: "Şeker hastalığı retinadaki kılcal damarların çeperinde hücre kaybına yol açarak damar geçirgenliğinin bozulmasına neden oluyor. Bunun yanı sıra sarı nokta bölgesinde sıvı ve yağlı maddelerin birikmesine, ödem dediğimiz retina içi sıvı birikimine ve beraberinde kılcal damarların tıkanarak iskemi dediğimiz beslenmeyen alanların ortaya çıkmasına yol açıyor. Bu durumda ise retinada kendiliğinden kanayabilen yeni damarlar oluşuyor, retinanın önünde ve içinde oluşan kanamalar gözün arka boşluğuna sızabiliyor. Sonuçta ciddi görme kayıpları, ağrılı göz tansiyonu yükselmelerine neden olabiliyor. Gebelik, hipertansiyon, kan yağlarının yüksekliği, böbrek hastalığı diyabetik retinopatiyi ağırlaştıran diğer faktörlerdir."
Göz dibi muayenesi ile erken teşhis
Diyabetik retinopati hastalığında erken teşhisin önemini vurgulayan Dr. Muzaffer Öztürk, diyabet teşhisinin hemen ardından hastanın göz muayenesi olması gerektiğinin altını çizdi. Diyabet hastalarının 1 yıllık aralarla diyabet kontrollerinin bir parçası olarak rutin göz muayenelerine devam etmeleri konusunda uyaran Dr. Muzaffer Öztürk, "Özellikle göz dibi muayenesi, retinada meydana gelen değişikliklerin erken safhada tespit edilmesini sağlar ve hastaya başarılı şekilde tedavi olma şansı sunar. Diyabet tanısı sonrası 1 yıllık aralarla, 5 yılı geçen diyabet hastalarının 6 ayda bir, göz dibi problemi tespit edilen diyabetlilerin 3 ayda bir göz muayenesi olması gerekmektedir" dedi.
Lazerle tedavi edilebiliyor
Diyabetik retinopatiyi tedavi eden temel yöntemin lazer fotokoagülasyon olduğunu ifade eden Dr. Muzaffer Öztürk tedaviye ilişkin şu bilgileri verdi: "Argon lazer ışığı kan damarlarındaki sızıntıyı engeller ve kan gitmeyen iskemik retinanın kapatılmasını sağlar. Bu tedavi uygun zamanda ve uygun şekilde uygulandığı takdirde şeker hastalığına bağlı ciddi görme kayıplarını önlemenin tek yoludur. Retinopati bulgularının erken dönemde tespit edilmesi, tedavi başarısının anahtarıdır. Son zamanlarda geliştirilen bazı ilaçların göz içine enjeksiyonu da lazere yardımcı yeni bir tedavi seçeneği olarak yaygın bir şekilde kullanılmaya başlanmıştır. Ayrıca lazerin zamanında yapılmaması sonucu gelişen ciddi kanamalar cerrahi yöntemlerle tedavi edilebilmektedir".
Bulanık görme geçici olabilir
Diyabet hastalığının erken döneminde bulanık görme şikayeti ile sıkça karşılaşıldığını kaydeden Dr. Muzaffer Öztürk bunun nedeninin Diyabetik Retinopati olmadığını ifade ederek, "o sırada kan glukoz seviyesindeki yükseklikten kaynaklanabilir. Kan glukoz seviyesinin normale dönmesi birkaç hafta alabilir, kontrol sağlandığında görme bulanıklığı ortadan kalkacaktır. Bu geçici bulanıklık döneminde, gözlük değişimi yapılması uygun olmayacaktır" diye konuştu.