Gelecekte Kanserde Artış Olacak"
Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mahmut Gümüş, "Gelecekte kanserde artış olacak.
BÜŞRA NUR ÖZCAN - Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mahmut Gümüş, "Gelecekte kanserde artış olacak. En azından Batı toplumlarının sayısına yaklaşacağız. Bu artışın bilincinde olmalıyız." dedi.
Bezmi Alem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bölümü öğretim üyesi de olan Gümüş, bir program kapsamında geldiği Bursa'da, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kanser hastalığının tedavisiyle ilgili bilimsel çalışmaların devam ettiğini ve bu konuda bazı çözümler geliştirildiğini söyledi.
Teknolojinin gündelik hayatta daha fazla yer alması, modernleşme ve sanayileşmenin, kanseri artırma ihtimali olabileceğini belirten Gümüş, şunları kaydetti:
"Bu etkileri henüz net olarak söylemek mümkün değil. Birtakım çalışmalar yapılıyor, cep telefonları, çeşitli sinyaller kanser yapıyor mu diye. Teknolojiyi uygun olarak kullandığınızda çok tehlikeli gibi gözükmüyor. Radyasyon ölçümleri yapılıyor. Bunların sağlık açısından tolere edilebilir bir ölçüsü var. Bu noktada yapılan çalışmalar, çok ciddi bir sorun olmadığını gösteriyor ama bu tür etkenlerin kanser oluşturabilmesi için aradan 20-30 yıl geçmesi lazım. Teknolojik gelişmelerle ilgili böyle bir şey varsa da biz bunu 20-30 yıl sonra anlayacağız."
Batı ülkelerindeki insanların kansere daha çok yakalandığını dile getiren Gümüş, "Gelecekte kanserde artış olacak. En azından Batı toplumlarının sayısına yaklaşacağız. Bu artışın bilincinde olmalıyız. Bu artış, doğal bir süreç. İnsanlara 'kanser artacak' dediğimizde, onlar korkabilir fakat bu artış, geçirdiğimiz sürecin bir sonucu. Buna yönelik de tedbirlerimizi almalıyız." dedi.
Kanser çoğaldığında birtakım sorunlarla karşılaşılacağına dikkati çeken Gümüş, "Tedaviyle ilgili bir takım sıkıntılar olacak. Hem yeni tedavi yöntemleri, hem de yaşam kalitesini artırmaya ve hastalığın son dönemine yönelik bir takım proje ve çözümler geliştirmeliyiz. Bu da beraberinde ciddi bir maliyeti getiriyor. Bununla ilgili sürdürülebilir çözümler üretmeliyiz. Kanser tedavisi için geliştireceğimiz çözümlerde, dışa bağımlılığı azaltmamız mümkün olabilir. İlaçların ülkemizde ve daha ucuza üretilmesi konusunda birtakım girişimlerimiz olmalı." diye konuştu.
Gümüş, bilim adamlarının çok çalışması, çözümler üretmesi gerektiğini vurgulayarak, bunların yapılması durumunda bu sorunun üstesinden gelinebileceğini söyledi.
"Modern hayat tarzıyla da mücadele etmek lazım"
Gümüş, kanserin nedenleri arasında "kötü alışkanlıklar"ın ön planda olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Kanser konusunda sigarayı on kere, yüz kere konuşmalıyız. Hem kanser yapıcı etkisi net olarak ortaya konmuş, hem de önlenebilir bir şey. Bu konuda yapılacak her çalışmaya 'evet' demeliyiz. Obezite ve sağlıksız beslenme, meme, kalın bağırsak ve rahim kanserleriyle çok ilişkili. Bunun önüne geçmek için az yemek, spor ve hareketi artırmak gerekli ama bu konuda da sıkıntılarımız var. Modernleşme, bizi işleri hep masa başında yapmayı, dışarıda hazır yemek yemeyi normalleştiren bir yaşam tarzına itiyor. Modern hayat tarzıyla da bir şekilde mücadele etmek lazım."
Erken tanı konulabilecek kanser türlerinin sınırlı olduğunu anlatan Gümüş, "Meme kanseri, rahim ağzı kanseri ve kalın bağırsak kanseri için erken tanı yöntemleri var. Pankreas veya akciğer gibi kanserler için maalesef erken tanıyı sağlayan bir yöntem yok. Kişi, 6 ayda bir film çektirse bile kanseri yakaladığında çoğunlukla iş işten geçmiş olacaktır. Zaten o sıklıkta çektirilen filmler, sıkıntı verecektir. Kanserde önleyici tedbirler ve kansere neden olan faktörlerin ortadan kaldırılmasına yoğunlaşılmalı." değerlendirmesinde bulundu.
Gümüş, kanser tedavisindeki gelişmelerin hem insan sağlığının iyileşmesine hem de yaşam süresinin uzamasına katkı sağladığını da sözlerine ekledi.