Haberler
İstanbul'da bugün saat 15.00'ten sonra bazı metro istasyonları kapatılacak

İstanbullular dikkat! Saat 15.00'ten sonra bu metro durakları kapatılacak

Karın vurduğu Malatya'da 787 vatandaş misafirhanelere yerleştirildi, 5 çobandan biri hayatını kaybetti

Bir şehir kabusu yaşıyor! 787 kişi kurtarıldı, 5 çobandan biri hayatını kaybetti

CHP'li Karabat'tan gündem yaratacak iddia: 200 TL'ye tüm kimlik bilgileriniz satılık

CHP'li isim video paylaşıp skandal bir iddiada bulundu

Duyduklarına dayanamadı! Gazinin gözyaşlarına boğulduğu anlar

Gazinin gözyaşlarına boğulduğu anlar

Geleceğin Akıllı Şehirlerinin DNA'sı

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Akıllı şehirlerin "mimarı" MIT Media Lab Changing Places Direktörü Kent Larson, Avea'nın davetlisi olarak İstanbul'daydı.

Avea, MIT direktörleriyle geleceğin akıllı şehirlerinin DNA'sını konuştu.

Avea ile Massachusetts Institute of Technology (MIT) arasında kurulan "teknoloji köprüsü" kapsamında İstanbul'a gelen MIT Media Lab Changing Places Direktörü Kent Larson ve Mobile Experience Lab Direktörü Frederico Casalegno "Şehirlerin İnovatif Teknolojilerle Dönüşümü"nü anlattı.

Larson, şehirlerdeki yaşam alanları insanların tüm ihtiyaçlarını 10 dakikalık yürüme mesafesinde karşılayabilecekleri kompakt bir sistem çerçevesinde tasarlanırsa çarpık kentleşmenin önüne geçilebileceklerini vurguladı.

Avea Teknolojiden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Coşkun Şahin ise; "Avea olarak İstanbul'u MIT ile tanıştırmaktan mutluyuz" dedi.

Yenilikçi teknolojilerin lideri Avea, teknoloji ve mühendislik konularında dünyanın en iyi teknik üniversitesi Massachusetts Institute of Technology (MIT) ile imzaladığı "Ar-Ge kardeşliği"ni pekiştirmek üzere MIT direktörlerini ağırlamaya devam ediyor.

Avea'nın ev sahipliğinde gerçekleştirilen "AveaLabs İnovasyon Günleri" kapsamında düzenlenen "Şehirlerin İnovatif Teknolojilerle Dönüşümü" konferansına "Louis I. Kahn: Unbuilt Masterworks" adlı kitabı The New York Times Book Review tarafından 2000 yılının en iyi 10 mimarlık kitabı arasında gösterilen MIT Media Lab Changing Places Direktörü Kent Larson ve Mobile Experience Lab Direktörü Frederico Casalegno konuşmacı olarak katıldı.

Sunumunda, akıllı şehir konsepti çerçevesinde Media Lab'de geliştirdikleri uygulamalardan bahseden Kent Larson, gelecekteki akıllı şehirlerin nasıl olacağına değinerek, İstanbul gibi büyük metropollerde yaşanan trafik sorununa getirilebilecek çözümler hakkında fikirlerini paylaştı. Konferansın bir diğer konuşmacı ismi olan Frederico Casalegno ise MIT Mobile Experience Lab'in üzerinde çalıştığı projeler hakkında bilgi verdi.

Konuşmasında şehirlerin karbondioksit salınımında yüzde 80, enerji kullanımında ise yüzde 75 oranında sorumlu olduğuna değinen MIT Media Lab Changing Places Direktörü Kent Larson, yakın gelecekte insanların ev içindeki hareketlerini algılayan sistemlerin ve bu sistemlerle dizayn edilmiş fonksiyonel evlerin hayatımıza gireceğini açıkladı. Larson; "Sensörlü aydınlatma sistemlerinin yaygınlaşması ve güneş ışığının evdeki kullanım alanlarına göre ayarlanabilir olmasına imkan veren teknolojilerin hayata geçmesi ile ciddi anlamda enerji tasarrufu elde edilebilir. Evlerin raylı sistemler ile bölünerek çok amaçlı mekanlar halinde kullanılmasını sağlayan uygulamalar sayesinde ise metrekareler çok daha verimli bir şekilde kullanılabilir" dedi.

Gelecekte evler daha fonksiyonel, arabalar ise katlanabilir olacak!

Larson; "Şehirlerdeki yaşam alanları insanların tüm ihtiyaçlarını 10 dakikalık yürüme mesafesinde karşılayabilecekleri kompakt bir sistem çerçevesinde tasarlanırsa çarpık kentleşmenin önüne geçilebilir. Toplu taşıma araçlarını destekleyecek elektrikli scooter, bisiklet yollarına sığabilecek üç tekerlekli araçlar ve motorlu bisikletler gibi yeni nesil araçların kullanılması, özel otomobillerden paylaşımlı araçlara geçiş yapılması halinde 20 kata kadar enerji ve yer tasarrufu sağlanabilir. Tüm bu gelişmelerin sonucunda ise, gelecekte evler daha fonksiyonel, arabalar ise katlanabilir olacak" diye konuştu.

Teknolojik çiftçiliğin de önem kazanacağından bahseden Larson, özel aydınlatma teknolojileri ile sebze ve meyve yetiştiriciliğinin şehirlere taşınabileceğine dikkat çekti. Larson, mobilitenin artmasıyla cep telefonları aracılığıyla bireylerin şehir içindeki aktivitelerinin izlenerek, davranış analizlerinin, alışveriş alışkanlıklarının, sosyal hayatlarının ve geçirdikleri hastalıkların dahi kategorize edilebildiğini belirtti.

Frederico Casalegno ise konuşmasında Avea ile olan işbirliklerinin ikinci yılına girmesinden duydukları mutluluğu ifade ederek, gelecekte kullanılacak teknolojileri Mobile Experience Lab'te test ettiklerini belirtti. Şehirleri yaşayan organizmalara benzeten Casalegno, şehirlerin bilgi ve iletişim sistemleri ile birbirine bağlandığını, şu anda da kamu kurumlarından ve belediyelerden aldıkları bilgileri kullanarak şehir haritaları oluşturduklarından bahsetti.

Avea Teknolojiden Sorumlu Genel Müdür Yardımıcısı Dr.Coşkun Şahin Avea olarak "AveaLabs İnovasyon Günleri"nde neden akıllı şehirler konusuna odaklandıklarını şu sözlerle açıkladı:"Yapılan istatistiklere göre dünya nüfusunun yarısından fazlası şehirlerde yaşıyor ve uzmanlar, 2050 yılında dünya nüfusunun yüzde 70'inin şehirlerde yaşayacağını öngörüyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)'nun verilerine göre toplam nüfusun 57 milyondan fazlası yani yaklaşık yüzde 77′si il ve ilçe merkezlerinde ikamet ediyor. Nüfusun yüzde 18,2'si ise İstanbul'da yaşıyor. Nüfus arttıkça, daha fazla ev ihtiyacı ortaya çıkıyor, yollar yetmiyor, sadece enerji kaynakları değil kişi başına düşen temiz hava dahi azalıyor."

MIT gibi üniversiteler başta olmak üzere Avea olarak kendilerinin de geleceğin şehirlerini tasarlarken, kaynakları, doğayı ve insanları düşünerek, hayatı kolaylaştıracak inovatif teknolojiler geliştirdiklerini belirten Şahin, tüm dünyadaki GSM şirketlerinin akıllı şehirlerin oluşturulmasında oldukça kilit bir role sahip olduğunu ifade ederek, "Öyle ki dünyadaki akıllı telefon satış adedi 2011 yılına göre yaklaşık yüzde 44, Türkiye'de ise yüzde 54.3 oranında arttı. Dünyanın pek çok büyük şehrinde kişi başına düşen akıllı telefon oranı her geçen gün giderek artıyor. Geleceğin şehirleri akıllı telefonlarla şekilleniyor. Avea olarak biz de geleceğin akıllı şehirlerinin sosyal ve kültürel navigasyonu olmak için çalışıyoruz. Müşterilerimize sunduğumuz mobil sağlık hizmetleri ile hastaları yakından takip ediyor, NFC ile cep telefonlarını anahtar, bilet, kredi kartı ve nakit paraya dönüştürüyoruz" dedi.

Avea geleceğin şehirleri için çalışıyor

Geçtiğimiz yıllarda Eyüp Belediyesi ile Türkiye'nin en kapsamlı akıllı belediye projesini gerçekleştirdiklerini söyleyen Coşkun, proje kapsamında meydanlarda 42 Megabit hızında ücretsiz internet hizmeti sunduklarını, İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden İSBAK A.Ş ile 2012'de temelleri atılan işbirliği ile ise gerçek zamanlı verilerle İstanbul başta olmak üzere Türkiye'de özellikle büyük şehirlerde trafik sorununa çözüm sunmak için çalıştıklarını belirtti. Mobil sağlık hizmetlerinin de geleceğin akıllı şehirlerinde hayati önem taşıyan konuların başında geldiğini ifade eden Coşkun, bu alanda da teknolojiler geliştirdiklerini, mobil sağlık ile doktoru, hemşireyi, müşterilerinin ceplerine taşıdıklarını söyledi.

MIT projelerinde hasat zamanı…

Konuşmasında MIT ile geliştirilen işbirliği ve şu ana kadar geliştirilen projelere de değinen Coşkun; "Geçtiğimiz Nisan ayında Boston'da attığımız tohumlar artık filizlenmeye başladı. Birlikte geliştirdiğimiz bazı uygulamalarda hasat zamanı geldi bile. Birinci yılımızda MIT ile kardeşliğimiz kan kardeşliği boyutuna ulaştı. MIT ile birlikte geliştirdiğimiz projelerden bazılarının duyurusunu çok yakında yapacağız. Hatta bazılarını bir yarışma düzenleyerek duyurmayı planlıyoruz. Hayata geçirilecek projeler arasında son kullanıcının ilgisini çekecek müzik ve fotoğraf uygulamaları bulunuyor şimdilik bunları şehrin müziği ve şehrin resmi olarak adlandırıyoruz. Ayrıca iş ortaklarımızın büyük verilerini işleyebileceğimiz, onları rakiplerinden bir adım daha öne geçirecek uygulamalar bulunuyor. "İstanbul için yapılacak projeler özelinde MIT direktörlerinin İstanbul'u gözlemlenmesi yapılacak projeler açısından bize yol gösterecek. İstanbul'u MIT ile tanıştırmaktan çok mutluyuz. Avea burada geçiş kapısı olacak. İstanbul gibi bir metropolün sorunlarını çözmek için yolun başındayız" diye konuştu.

Larson, bir hafta boyunca İstanbul'u inceleyeceklerini, insanların şehrin içinde nasıl hareket ettiklerini gözlemleyeceklerini ve şehrin sunduğu fırsatları anlamaya çalışarak İstanbul'a yönelik yenilikçi projeler üzerinde çalışacaklarını belirtti. Larson "Akıllı şehirlerle ilgili bir projede ulaştırma şirketi ile çalışmak yerine Avea ile çalışmayı tercih ederim. Avea'nın alt yapısı ve teknoloji üretme gücü, yenilikçi uygulamaların çok daha rahat hayata geçirilebileceği bir platform sunuyor. Avea insan davranışlarını anlama ve kategorize etme yetkinliğine sahip" diye konuştu.

Kaynak: Bültenler / Güncel
title