Haberler
İsrail ile Lübnan arasında sağlanan ateşkes antlaşması yürürlüğe girdi

Ateşkes başladı! Biden'dan dikkat çeken Türkiye açıklaması

Lübnan Başbakanı'ndan ateşkes sonrası kritik çağrı: Derhal uygulayın

Lübnan Başbakanı'ndan ateşkes sonrası kritik çağrı: Derhal uygulayın

Netanyahu ateşkesin ardında yatan sebebi açıkladı: İran tehdidine odaklanmak

Netanyahu ateşkesin ardında yatan sebebi açıkladı

Merkel anılarını yazdı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a uzun bir bölüm ayırdı

Merkel anılarını yazdı! Tahtlar için çok konuşulacak ifadeler

Geçmişten Geleceğe Alevilik Sempozyumu

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Bingöl'de 3-5 Ekim tarihlerinde "Geçmişten Geleceğe Alevilik" konulu uluslararası sempozyum düzenlenecek.

ABDULLAH ÇELİK - Bingöl'de 3-5 Ekim tarihlerinde "Geçmişten Geleceğe Alevilik" konulu uluslararası sempozyum düzenlenecek.

Bingöl Üniversitesinin tertip ettiği "Geçmişten Geleceğe Alevilik" konulu sempozyuma Türkiye'den ve dünyadan çok sayıda akademisyenin yanısıra kanaat önderleri ve yazarlar da katılacak.

Rektör Prof. Dr. Gıyasettin Baydaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, üniversite olarak bölgesel sorunların çözümüne katkıda bulunmak için birçok konferans, sempozyum ve panel yaptıklarını belirterek bu yıl da 3-5 Ekim'de 3 gün sürecek Alevilikle ilgili bir sempozyum düzenleyeceklerini söyledi.

Üniversite olarak bir taraftan öğretim faaliyetlerini devam ettirirken bir taraftan da bölgenin sorunu olarak görülen konulara eğildiklerini ifade eden Baydaş, bu konularla ilgili bilimsel çözüm yolları aradıklarını ve tartışma ortamı oluşturduklarını kaydetti. Baydaş, Türkiye'de birçok üniversitenin, Bingöl Üniversitesi'nin düzenlediği etkinliklerle ele aldığı konulara hala ön yargıyla yaklaştığını savundu.

Üniversitelerde konuşulmayan, tartışılmayan herhangi bir konunun olmaması gerektiğinin altını çizen Baydaş şöyle konuştu:

"Şiddetten uzak olduğu müddetçe her türlü konu özellikle üniversitelerde tartışılmalıdır. Biz kuruluşumuzdan bugüne bu konuları önyargısız ve cesaretle üniversite ortamında bilimsel tartışmaya açtık. Alevilik konusunu bilimsel ortamlarda tartışmak, varsa sorunlarını tespit etmek, yine çözüm yollarını bilimsel ortamlarda aramak ve ilgili kurumlara bunu anlatmak, bildirmek üniversitelerin işidir. Bunu yaparken herhangi bir önyargımız yok, önyargının ötesinde ötekileştirme, değiştirme veya dönüştürme gibi bir düşüncemiz de yok. Alevilikle ilgili bu sempozyumu yine üniversitemizdeki alevi kökenli öğretim üyeleri organize ediyor. Sadece üniversitemizdeki öğretim üyeleri değil Bingöl'deki alevi kanaat önderleri de organizasyonun içerisinde fiili olarak görev alıyor. Zaten organizasyon kurulunda da isimleri geçiyor."

Çözüm süreci

Çözüm süreciyle ilgili değerlendirmede de bulunan Prof. Baydaş, çözüm süreciyle oluşan olumlu havadan bütün vatandaşların memnun olduğunu ve gözle görülür bir rahatlama yaşandığını ifade etti.

Sürecin birkaç ay içinde çözüme kavuşmasının mümkün olmadığını vurgulayan Baydaş, "Türkiye'nin bütün damarlarına sızmış uluslarası boyutu olan bir sorunun birkaç ay içerisinde halledilmesi mümkün değildir. Yapılması gereken çok şey var. Bir daha geriye dönülmemesi için adımların sağlam bir şekilde atılması gerekiyor. Hükümetin yapmak istediği şey de odur. Yani sürece sağlam adımlarla giderseniz sonuca varırsınız. Bir adım attınız, iki adım geri gelirseniz bu sürecin daha da beter olmasına neden olur, bu kesinlikle istediğimiz bir sonuç değildir. Vatandaşlar süreçten son derece memnun ve beklentiler de çok fazladır. Meselenin çözümü kesinlikle kolay değildir. O nedenle sadece sabırlı olmamız gerekiyor" açıklamasında bulundu.

İslam dünyası demokrasi istiyor

Prof. Baydaş, son yıllarda İslam ülkelerinde yaşanan karışıklığa da değinerek Suriye ve Mısır'da yaşananların, oradaki insanların makul ve meşru istekleri doğrultusunda yaşamak istemelerinden kaynaklandığını söyledi.

İslam dünyasındaki fertlerin sürekli belirli kişilerin tasallutu altında, onların emirlerini yerine getiren bir mahluk olmaktansa insan olarak kendilerini idare etme yetkisine sahip olmayı tercih ettiklerini kaydeden Baydaş, "Demokrasi dediğimiz bu. Yani, 'Ben kendi idarecilerimi, yöneticilerimi kendim seçmek istiyorum' düşüncesi. Medeni insanların istedikleri bu. Ama maalesef Ortadoğu coğrafyasındaki yöneticiler henüz bu manada bir olgunluğa erişmiş değil. O nedenle alttan gelen insanların kendisini yönetme istekleri bir patlama noktasına geldi" diye konuştu.

Baydaş, Bingöl Üniversitesinin de aralarında bulunduğu 16 üniversitenin, Suriye yönetiminin kendi halkına karşı kimyasal silah kullanmasını kınadıklarını hatırlattı. - Bingöl

Kaynak: AA / Güncel
title