Gece Gündüz Kurbağa Avlıyorlar
Edirneli kurbağa avcıları, babadan oğula geçen mesleklerini sürdürebilmek için her sabah ve akşam "ya nasip" diyerek ava çıkıyor.
HAKAN MEHMET ŞAHİN - Edirneli kurbağa avcıları, babadan oğula geçen mesleklerini sürdürebilmek için her sabah ve akşam "ya nasip" diyerek ava çıkıyor.
Edirne'de 100'e yakın kurbağa avcısı, yakaladığı kurbağaları satarak evini geçindiriyor.
Mahallelerindeki kahvehanede sabahın erken saatinde toplanıp kurbağa toplayacakları rotayı belirleyen kurbağa avcıları, daha sonra gruplara ayrılarak ellerindeki kasık çizme ve sini büyüklüğündeki kurbağa yakalayacakları kepçeyle yola koyuluyor.
Genelde çeltik arazilerindeki su kanalları ile göllerde avlanmayı tercih eden kurbağa avcıları, kepçe yardımıyla tuttukları kurbağaları bellerine astıkları çuvallar içerisinde biriktiriyor.
Bu zorlu mesleğin temsilcilerinden ikisi de küçük yaşta avcılığı öğrenen Murat Ovalı ve Ercan Koç...
Edirneli kurbağa avcıları Murat Ovalı ve Ercan Koç, çocukluktan bu yana birlikte avlanıyor.
Zamanlarının büyük bir bölümünü kurbağa avlayarak geçiren ikili, zor da olsa babalarından miras kalan mesleklerini devam ettirmenin mutluluğunu yaşıyor.
"Bu meslek balık tutmaya benzemiyor"
Günde yaklaşık 20 kilogram kurbağa tutan Ovalı ve Koç, kurbağanın kilosunu aracılara yaklaşık 10 liradan satıyor.
Ovalı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, babasından devraldığı kurbağa avcılığı mesleğini yaklaşık 25 yıldır sürdürdüğünü belirtti.
Mesleğin hem zor hem de çok zevkli olduğunu anlatan Ovalı, "Ben bu mesleği oğluma öğrettim, yalnız arkadan gelen genç nesil bu işi pek sevmiyor. Biraz da haklılar, gelir biraz düşük oluyor." dedi.
Kurbağanın kilogramını çok ucuz fiyatlara sattıklarını, bu nedenle pek para kazanamadıklarını anlatan Ovalı, Avrupa'da porsiyonunu yüksek fiyata satılan kurbağa bacağının kilogramını 10 liradan sattıklarını vurguladı.
"Bilmeyen için bu mesleği yapmak zor" diyen Ovalı, "Kurbağa alanlarını bilmek lazım, suyun derinliklerini bilmek lazım. Boğulma riski var. Bu meslek balık tutmaya benzemiyor ama bize babadan kalınca biz devam ettirdik. Zaman gelecek bizim çocuklar da bunu devam ettirecek. Çocuk okutuyoruz, askerde oğlum var, bunlar hep masraf." diye konuştu.
Karanlıkta farklı teknikle
Gece farklı, gündüz farklı tekniklerle kurbağa avladıklarını anlatan Ovalı, gündüz kepçe yardımıyla avladıkları kurbağaları, gece lüks ve kuvvetli ışık yardımıyla yakaladıklarını aktardı.
Ercan Koç ise kurbağacılığın dedesinden babasına babasından da kendine meslek olarak kaldığını anlattı.
Kurbağa avcılığını ek gelir olarak yaptığını ifade eden Koç, "Ben çocuklarıma bu mesleği öğretmedim çünkü gecesi gündüzü olmayan zor bir meslek. Bazen tek başına avlanıyorsun, bazen derin sulara düşüyorsun. Her şey gelebilir insanın başına." dedi.
Mesleğin zorluğuna rağmen doğayla iç içe olmanın kendisine huzur verdiğini vurgulayan Koç, bazen gece gittikleri kurbağa avında bir hafta doğada kaldıklarını sözlerine ekledi.
Yakalanan kurbağalar Avrupalının sofrasına gidiyor
Türk mutfağında yeri olmasa da Avrupalıların lüks lokantalarında kurbağa bacağı oldukça rağbet görüyor.
Edirneli kurbağa toplayıcıları Balıkesir'den gelen toptancının geleceği güne kadar kurbağaları 3-5 gün evlerinin bahçelerinde ya da depolarına yaptıkları küçük havuzlarda biriktiriyor.
Toptancı kışın kimi zaman 20-25 liradan yazın ise 10 liradan kilogramını aldığı kurbağaları tesislerinde işliyor. Dondurulan kurbağa bacakları Fransa, İsviçre, İtalya gibi ülkelere ihraç ediliyor.
Edirneli kurbağa avcılarının güçlükle yakaladığı kurbağalar, Avrupalının sofrasında porsiyonu 10-30 avrodan satılıyor.