Gebze 20 Yıl Önce Gözaltında Kaybolan Gencin Ailesi ve İhd, Gebze Adliyesi Önünde Protesto...
İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon üyeleri ve İnsan Hakları Derneği Kocaeli Temsilciliği üyeleri, 23 Şubat 1995 tarihinde İzmir Bornova Özkanlar Asayiş Şubesi tarafından gözaltına alındıktan sonra, bir suçta kullandığı tabancanın yerini göstermek için İstanbul'a getirilirken kaybolduğu ileri sürülen 19 yaşındaki Murat Yıldız için Gebze Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı.
İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon üyeleri ve İnsan Hakları Derneği Kocaeli Temsilciliği üyeleri, 23 Şubat 1995 tarihinde İzmir Bornova Özkanlar Asayiş Şubesi tarafından gözaltına alındıktan sonra, bir suçta kullandığı tabancanın yerini göstermek için İstanbul'a getirilirken kaybolduğu ileri sürülen 19 yaşındaki Murat Yıldız için Gebze Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı.
Gebze Adliyesi önünde yapılan basın açıklamasına siyasi partilerin ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri de destek verdi. İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi üyesi Meral Çıldır'ın topluluk adına yaptığı basın açıklamasında, İzmir'de gözaltında kaybolduğu iddia edilen Murat Yıldız davasında adaletin tesisi için, yargı mensuplarının yükümlülüklerini yerine getirmediğini ileri sürdü. Murat Yıldız'ın dosyasının Gebze Adliyesi'nde kaybolduğunu da ileri süren Çıldır, bu dosyanın bulunmasını Murat Yıldız'ın akıbetinin açıklanarak faillerinin cezalandırılmasını talep etti. Meral Çıldır'ın ardından konuşan Murat Yıldız'ın annesi Hanife Yıldız da şunları söyledi:
"20 yıl önce oğlum suç işlediğinde biz suçumuzu kabul ettik ve karakola gittik. Ne yazık ki biz cezamız neyse onu çekelim istedik. Benim oğlum kaybedildi ve o ceza 20 yıldır bana verildi. Bizim çocuklarımız, sizin için değerli olmayabilir ama bizim çocuklarımız bizim için değerlidir. Bizim evlatlarımız değerlidir. Ne bu halk aydınlandı, ne de bu adliyelerde bize göre bir adalet uygulandı. O kadar zor ki biliyor musunuz. Şu kapıdan girdiğimde ne kadar adalete güvenmiştim ve 'çocuğumu kaybedenler cezalandırılacak ve ben buradan adalet yerini buldu' deyip gidecektim, ama diyemedim. Oğlumu gözaltında kaybedenlere ceza verilirken 3 aylık hapis cezası verdiler onu da paraya çevirdiler."
Hanife Yıldız'ın konuşmasının ardından Avukat Gülseren Yoleli'de süreç hakkında bilgilendirmede bulundu. Soruşturma evraklarının imha edildiğini, adli davanın ortadan kaldırıldığını ileri süren Yoleli, dosyanın zamanaşımıyla kapatılmaması, gerçeklerin ortaya çıkarılması ve dosyanın yeniden açılması için başvuruda bulunacaklarını söyledi.
OLAY NASIL OLMUŞTU
Murat Yıldız, 1995'de İzmir'de bir kafeteryada oturduğu sırada bir tartışmaya karışınca polislerle kavga etti. Kavga sırasında üzerindeki tabanca ile havaya ateş edip kaçtı. Daha sonra Murat Yıldız'ın annesi Hanife Yıldız'ı karakola götüren polisler, oğlunun hemen polise gelip teslim olmasını, ifade verip serbest kalacağını söylediler. Anne Hanife Yıldız oğlunu arayarak durumu aktardı. 23 Şubat 1995 tarihinde, Hanife Yıldız avukatı ve yeğeni ile birlikte tek çocuğu Murat'ı kendi elleriyle İzmir Bornova Özkanlar Asayiş Şubesi'ne teslim etti. Murat, silahın bulunabilmesi için gözaltına alındı. Murat Yıldız, olayda kullandığı tabancayı İstanbul Kartal'da bir evde sakladığını belirtince, silahına el konulması için bir komiser ve bir polis memuruyla İzmir'den İstanbul'a yola çıktı. Anne Hanife Yıldız, aradan üç gün geçtikten sonra oğlundan haber alamayınca sorduğunda, polisler onun Topçular - Eskihisar arasında sefer yapan Karamürsel feribotunda iken tuvalete gitmek isin izin istediğini, kelepçelerini çözdüklerinde ise kendisini denize atarak yüzmeye başladığını ve bir daha haber alamadıklarını söylemişlerdi. Ailenin Bornova ve Gebze Cumhuriyet Başsavcılıklarına yaptığı başvuruların ardından komiser Tahir Şerbetçi ve polis memuru Şah İsmail Öztürk hakkında adli görevi ihmal davası açıldı ve iki memur para cezasına çarptırıldı. Murat Yıldız ise 20 yıldır bulunamıyor.